Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) 2012 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Şirketler, özellikle bilgi teknolojileri alanında bu kanunla birlikte hangi yükümlülükleri yerine getirmek durumunda kalacak?


Yeni Türk Ticaret Kanunu, işletmelerimiz için kurumsallaşma, şeffaflaşma ve çağın gerektirdiği finansal denetim uygulamalarını hayata geçiren önemli bir değişimi gündeme getirmektedir. Bu kanun sayesinde Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) uygun finansal tablo hazırlanması; Uluslararası Denetim Standartları’na uygun bağımsız denetim; kurumsal yönetimin gerekliliği olan iç kontrol, iç denetim ve risk yönetimi gibi konularda uygulanan birçok uluslararası standart, Türk Standartları olarak yürürlüğe girmekte ve genel anlamda arzu edilen değişimi, deyim yerindeyse, zorunlu hale dönüştürmektedir.

Kanun, tüm sermaye şirketlerine (anonim, limited) internet sitesi kurmayı zorunlu hale getiriyor. Başka bir ifadeyle şirketçe yapılması gereken tüm ilanlar, finansal tablolar, denetleme raporları başta olmak üzere ticari sır niteliği taşıyan bilgiler hariç; halka açık şirketlerde ise hissedarların bilmesi gereken tüm bilgilerin ilgili internet sitesi üzerinden güncel bir şekilde yayınlanması yükümlülüğü hükme bağlandı.


WEB SİTESİ OLMAYAN YÖNETİCİYE HAPİS CEZASI GELECEK

Kanuna uymayarak web sitesi açmayan şirketleri ne gibi yaptırımlar bekliyor?


Yeni kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde internet sitesini oluşturmayan veya ''bilgi toplumu'' hizmetlerini uygulamayan şirket yöneticileri, 6 aya kadar hapis ve 300 güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.


Türkiye’de web sitesi olmayan şirketler sayıca fazla mı? Dünyada durum nasıl?


Bu konuda mevcut tablonun şu an için çok iç açıcı olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) verilerine göre Türkiye'deki şirket sayısı 1,3 milyonu aştı. Ancak, web adresine sahip şirket sayısı ise yalnızca 130 bin civarında. Başka bir ifadeyle şirketlerin sadece yüzde 10'u kendi web sitesine sahip görünüyor. Web sitesi ihtiyacı ise özellikle küçük ve orta ölçekli (KOBİ) işletmelerde kendini göstermektedir. Çünkü Türkiye'deki büyük şirketlerin yüzde 90'ının kurumuna ait bir sitesi bulunurken, orta ölçeklilerde bu oran yüzde 50'nin altında kalıyor. Küçük ölçekli şirketlerin ise yüzde 90'ının bir web sitesi olmadığını söyleyebiliriz.

Özellikle ihracatın yüzde 10’unu gerçekleştiren KOBİ’lerimizin internet ortamında varlık göstermesi özellikle bu işletmelerimizin küresel rekabet güçleri açısından yaşamsal önem taşımaktadır.

 
Avrupa Birliği’nin 2020’ye kadar tek bir online Avrupa pazarı oluşturma hedefi içinde önemli değişimler yaşanması beklenmektedir. Avrupa’da B2B ve B2C ticaretin boyutları hızla artmaktadır, bu çerçevede işletmelerin mevcut gelişmelere hazırlıklı olması gerekmektedir. AB’nin mevcut planları çerçevesinde her üç Avrupalı KOBİ’den biri, önümüzdeki üç yıl içerisinde, ürün ve hizmetlerini internet ortamından pazarlıyor olacak. Bu açıdan yeni TTK ile gelen web sitesi sahibi olma zorunluluğunu artık tüm işletmelerimizin ciddi bir görev olarak ele almasında fayda olduğu kanısındayız. Çünkü artık ödeme sistemlerinden yasal işlemlere kadar iş dünyasındaki birçok faaliyetin dijital platformlara taşınması gibi genel bir manzarayla karşı karşıyayız, bu süreci doğru değerlendirmek Türkiye ekonomisine rekabetçi bir avantaj kazandırabilir.


Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiği yeni hükümleri şirketler nasıl karşılıyor?


01 Temmuz 2012’ye kadar verilen süre iyi değerlendirildiği takdirde bu yeni düzenlemelerin getireceği değişim firmaların rekabet güçlerini artıracaktır. Şirketlerin bir kısmı bu süreyi iyi ve doğru bir şekilde değerlendirme konusunda bilinçli diyebiliriz. Yeni yükümlülükler ve bu doğrultuda bilişim tarafında yapılması gereken yatırımlar konusunda şimdiden araştırmaya ve uygulamaya geçmek için somut adımlar atan firmalar olduğu gibi henüz düzenlemeler konusunda bir planlama yapmamış ve aksiyona geçmemiş firmaların maalesef çoğunlukta olduğunu söyleyebiliriz.


YENİ KANUN TÜRK İŞ DÜNYASINA ÖNEMLİ AÇILIMLAR SAĞLAYACAK


Yeni kanunda eksik bulduğunuz noktalar var mı?


Aksine, bu düzenlemelerde geç bile kalındığını söyleyebiliriz. Yeni düzenleme, şirketlerimizin uluslararası standartlarda ve şeffaf bir şekilde çalışmasına zemin hazırlayacak ve küresel rekabet açısından Türk iş dünyasına önemli açılımlar sağlayacaktır. Tüm bu düzenlemeler, ülkemizde yatırım ortamının iyileştirilmesi, şirketlerin kurumsallaşması, doğrudan dış yatırımın ülkemize daha fazla çekilebilmesi, rekabet gücünün artması ve uluslararası piyasalarda şirketlerimize güvenin artması için yapıldı. Bu düzenlemeler şirketler tarafından doğru değerlendirildiği takdirde, büyümelerine destek veren, kurumsallaşmaları ve sürdürülebilirlikleri için önemli bir adım olacaktır.

Hurriyet