ANTALYA - MURAT EĞİLMEZ / GÜLSEM ADAM

15 Temmuz 2016 Cuma gecesi İzmir İl Emniyet Müdürü olan Celal Uzunkaya, gelen ilk bilgiler üzerine İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordusu Komutanı Abdullah Recep, başsavcı, MİT Bölge Başkanı ve İl Jandarma Komutanı ile hızlıca bir durum tespiti yaparak acil planlamaya giriştiklerini ve ilk saatlerden itibaren darbeci hainlere karşı net bir duruş ortaya koyduklarını anlattı.

Kamu kurumları ile belediyelerin iş makinaları ve ağır araçlarının yanı sıra emniyetin TOMA ve benzeri zırhlı araçlarını derhal İzmir sathındaki askeri birliklerin önüne yığdıklarına işaret eden Uzunkaya, içeri girmek için teşebbüste bulundukları ancak çatışma tehdidiyle izin verilmeyen Çiğli Hava Üssü'nden havalanan 3 helikopterle tedirgin olduklarını aktardı.

Uzunkaya şunları söyledi:

"Adnan Menderes Havalimanı'nı tuttuk, kontrol altına aldık. Ancak Çiğli'nin fonksiyonel yapısı araçtan ziyade uçuşa açık bir alandı, biz tedbir alırken hava üssünün girişinin silahlarla donatılmış olduğunu gördük. Hatta içeri girişle ilgili teşebbüsümüz olduğunda hava üs komutanının vekili bir albay 'Gördüğünüz gibi burası tamamen korunaklıdır, bizimle çatışmayı göze alıyorsanız girin' diyecek kadar pervasızca bir tavır sergiledi. Biz hava üs komutanının orada olduğunu biliyorduk ancak ulaşamadık, durumun safahatını tam olarak bilmiyorduk. Uzaktan çıplak gözle izletiyoruz, helikopterler hareketleniyor. O saatlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın Marmaris'te olduğunu, Marmaris'ten ayrılma ile ilgili birtakım süreç yaşandığını biliyoruz. Kendisiyle bir iki görüşmemiz de oldu, Sayın Cumhurbaşkanımızı ve beraberindeki koruyacağımızı ifade ettik, İzmir'i rezerv olarak tuttular."

Helikopterler havalanınca takribi 5 dakika içinde ulaşabilecekleri havalimanına gidebileceklerini düşünerek beklediklerini belirten Uzunkaya, şöyle devam etti:

"Ancak, aradan bir 10-15 dakika geçmesine rağmen helikopterlerden bir haber alamayınca Marmaris'e gidiyor olduklarını değerlendirdik net. Saat 01.00 civarında Marmaris'le görüşmelerimizde acilen mevcut güvenlik koruma sistemine takviye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu otele özel harekat desteği istendi. Biz desteği polis helikopteriyle gönderebilirdik, sayı çok az olacaktı, mürettebat dışında 3-4 kişi alabiliyor. 10 kişilik bir unsuru, kara yoluyla hemen yola çıkardık."

"İlk çatışmaya biz girdik"

Eylemci subay astsubayın ifadelerinden ilk etapta helikopterlerin 45 dakika çalışır vaziyette bekletildiğini öğrendiklerine değinen Uzunkaya, darbe girişimi gerçekleşmesi halinde MİT Müsteşarı yapılacağı planlanan Gökhan Sönmezateş'in buradaki özel donanımlı birliklerin başında olduğunu dile getirdi. Uzunkaya, şöyle konuştu:

"Bunlara 'Görev durduruldu, bekleyin' bekliyorlar. 45 dakika sonra 'Görev tekrar ifa edilecek' diyorlar kalkıyorlar. Bizim özel harekat unsurunun Marmaris'e vardığında eş zamanlı olarak helikopterler de Marmaris'in üzerinde uçuşunu görüyorlar. Nihayetinde otele 2 tanesi yakın bir alana operatif personeli indiriyorlar. MAK timleri, sat komandoları karışık aşağı yukarı 36-37 kişilik silahlı grup gidiyor. Bir helikopter de sürekli havada dolaşıyor bu operasyon sırasında. Bunlarla ilk çatışmaya giren grup bizim gönderdiğimiz özel harekat grubu. İlk ateşte Marmaris kadrosundan bir polis arkadaşımız şehit oluyor. Daha sonrasında otele girişte Sayın Cumhurbaşkanımızın koruma ekibinden bir arkadaşımızı şehit ediyorlar, bazı personelimiz yaralanıyor. Sayın Cumhurbaşkanının ayrıldığını öğrenince, bir de karşı ateş nedeniyle fazla kalamıyorlar."

"Kendilerinden o kadar eminler ki B planları yok"

Hainlerin ikmal yollarını tıkadıklarına işaret eden Uzunkaya, Marmaris'ten havalanamayan helikopterin unsurlarının otel civarında araziye dağıldıklarını vurguladı. Uzunkaya, "Hainlerin Marmaris'e yaptıkları ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ölü veya diri götürme hesaplarından çok eminler, öyle ki bir ikinci B planlarının dahi yok. Bunu bu kadar eğitimli oldukları halde, kamufle olabilecekleri arazide bir iki hafta içinde menfezlerde lağım fareleri gibi birer ikişer yakalanmalarından anlıyoruz." dedi.

Uzunkaya hain girişim gecesi ayrıca tam donanımlı 3 askeri geminin İzmir Körfezi'nde seyir halinde olduğunu, bir müddet olayları takip ettikten sonra sürecin aleyhlerinde olduğunun netleşmesi üzerine geri döndüklerini, hatta başlarındaki komutanların dost kuvvet görünümündeymiş gibi davranmaya başladıklarını anlatarak ama bunların hangi saatte, nerede, ne amaçla bulunduklarına yönelik çok net tespitlerinin olduğuna dikkati çekti.

Darbe girişimi gecesi Çiğli'den eğitimci komutanların helikopterle ayrıldığı bilgisini aldıklarını anlatan Uzunkaya, "Sonradan bu eğitimcilerin ne amaçla ayrıldıklarını gördük. Gün içerisinde askerlerin saatlerce mühimmat hazırladıklarını öğrendik ifadelerden. Yanlış hatırlamıyorsam darbe gecesi 53 bin adet mermiyle helikopterler kalktı. FETÖ'yle ilgisi olmayan askerlere PKK'ya bir operasyon yapılacak demişler." dedi.

Uzunkaya, darbeci hainlerin deşifre olduklarını zannetmeleri üzerine darbe girişimini erkene aldıklarını aktararak bu nedenle darbe girişiminin İstanbul ve Ankara'da zorunlu olarak başlatıldığını ve bunun da bir kırılma noktası olduğunun altını çizdi.

Ankara'da FETÖ'cülerin karargah olarak kullandığı evlerde darbe planlarını yaptıklarını bir subayın itiraf etmesi üzerine öğrendiklerini bildiren Uzunkaya, bu örgüt evlerinde kara, deniz ve hava birliklerinin hummalı çalışmalar yürüttüklerinin anlaşıldığını söyledi.

"15 Temmuz'un alternatifi 22 Temmuz'du"

Darbe girişiminin 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlan gece 03.00'te yapılmasının planladığını ifade eden Uzunkaya, şöyle devam etti:

"Alınan ifadelerde 12-13 Temmuz günlerinde örgütün önemli ismi olarak bilinen hain Adil Öksüz, son bir rötuş ve onur almak için terörist başıyla görüşmek üzere Amerika'ya gidiyor. Bunların hepsini subaylar ifadelerinde söylüyor. Eğer ön görülemeyen bir durum olursa 15 Temmuz'un alternatifi olarak 22 Temmuz olarak belirlendiğini öğreniyoruz. İşler, planlar hazır olduktan sonra yani deniliyor ki 15 Temmuz'da darbe yapılacak ama aksi bir durumda 22 Temmuz'a alınacaktı. Bu bilgilerin hepsi örgütün üst kademelerine yüz yüze yaptıkları görüşmelerde söylenmiş. Alt kademedekileri ise geliştirilen özel bir iletişim ağı üzerinden işin startı ve talimatlarının verildiğini görüyoruz."

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ölesiye seven milyonlar sokağa döküldü"

Uzunkaya, Rabb'in bu planlara izin vermediğini, devamında topyekun milletin bir olması, asil duruşu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı iradesi ile hain darbe girişimini gerçekleştirilemediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ölesiye seven milyonların 15 Temmuz gecesi ellerine bayrakları alarak sokaklara döküldüğünü ifade eden Uzunkaya, günlerce milletin alanlardan ayrılmadığını hatırlattı.

Uzunkaya, aslında 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenlerin ülkeyi parçalama niyetinde olduğunu ama sürecin tersine işlemesi ile ülkedeki herkesin bir bütün olup kenetlenerek vatanseverliğiyle canı pahasına yurduna sahip çıktığını kaydetti.

Kaynak: AA