Açılışta konuşan, Hukuka Aykırılıkları İzleme, Yargı Sorunları ve Yargı Reformu Komisyonu Başkanı Av. Nezire Selçuk, günümüzde özellikle Özel Görevli Ağır ceza Mahkemelerinde ciddi hukuka aykırılıkların yaşandığını belirtti ve “Bütün bunları bu panelde tartışmalıyız” dedi.

 

Panelin ilk oturumunu Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Güçlü Akyürek yönetti.

 

Bu oturumda konuşan Av. Ali Musa Sarıçimen, Türkiye’nin hukukta sınıfta kaldığını söyledi. Hukuka aykırı biçimde elde edilen delillerle insanların özgürlüklerinin yok edildiğini, yasa dışı dinlemelerin vahim sonuçlarının görüldüğünü belirten Sarıçimen, ‘Hizmet’ adı altında bir grubun yargının içine sızdığını, orayı ele geçirdiğini, ancak hiçbir savcının ‘hizmet’e ilişkin bir soruşturma başlatmadığını bildirdi.

 

Son dönemde hukukla ilgili sorunların ağırlaştığını, haksız tutuklamalar yapıldığını belirten Hâkim Nuh Hüseyin Köse, özgürlükleri savunması gereken akademisyenler, basın ve bazı hukukçuların, yasa dışı dinlemeleri ve ÖGM’leri savunmalarının çok şaşırtıcı olduğunu söyledi.

 

Hâkimlerin sadece kararları ile değil, ağızlarıyla da hukuk konuşmaları gerektiğini, Türkiye’de hâkim olmanın koşullarının yeniden tartışılması gerektiğini belirten Köse, “Bugün yargıç güvencesi tamamen ortadan kalkmıştır. Hakkında inceleme başlatılan hâkim dedikodulara ya da isimsiz ihbara dayanan müfettiş raporuyla yeri değiştirilebiliyor ve hâkimin HSYK’ya itiraz hakkı bulunmuyor” dedi.  Köse, hâkimlerin görev yaptığı 4. ve 5. Bölgenin kapatılmasını, kırsaldaki vatandaşın da deneyimli hâkimler tarafından yargılanmasını, adli kolluğun kurularak savcının emrine verilmesini, Adli Bilirkişi kurumunun oluşturulmasını, HSYK’nın gözden geçirilerek siyasete değil yargıya hizmet verir hale getirilmesini istedi.

 

Birinci oturumun son konuşmacısı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, Yargı sisteminin iyi işlememesinde insan faktörünün önemli rolünün bulunduğunu söyledi. Ceza yargılamasında hâkim, savcı ve avukatın görevini yeterince iyi yapamadığını, bunun adalet sisteminin tam olarak yerine oturtulamamasından kaynaklandığını belirten Yazıcıoğlu, hâkim-savcı-avukat üçlüsünün yargı görevi yapmalarına rağmen bu üçlünün birbirine gerekli saygıyı göstermediğini bildirdi.

 

Yargılamada, sanığın cezalandırılması, toplumun adam edilmesi yönteminin uygulandığını kaydeden Yazıcıoğlu, “Yargı devlet bakışından çıkıp, insan odaklı çalışmaya başladığında sorunlar çözülür, yeter ki yargıda görev yapan insan faktörünün kalitesi arttırılsın” dedi.   

 

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Başar Yaltı’nın yönettiği ikinci oturumda konuşan İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Ömer Kavili, “Ceza yargılamasında avukat, kişilerin özgürlükleriyle ilgilidir, savunma yargılamanın bizzat kendisidir” dedi.

 

Bir hukukçu olarak avukatın bir doğrunun savunucusu olduğunu, yargılamanın sadece gerçeği bulmak amacıyla yapıldığını belirten Kavili, meslek yaşamında karşılaştığı ve bir ders niteliği taşıyan anılarını anlattı. Kavili, günümüzde avukatın, yargılamanın göstermelik bir öğesi haline getirildiğini, felsefeden yoksun Türk Ceza Kanununun ise ne idüğü belirsiz bir kanun olduğunu söyledi.

 

Emekli Başsavcı Veli Aslan, 4. Ve 5. Bölgelerin kaldırılmasını doğru bulmadığını ve yargının vatandaşın ayağına götürülmesi gerektiğini savundu. Yargı görevi yapan hâkim-savcı ve avukatın birbirlerine karşı saygılı olmaları gerektiğini belirten Aslan, savcıların artık suçu soruşturmadıklarını, sahte delillerle suç üretmeye çalıştıklarını, şüphelilerin de suçlu olmadıklarını ispata çalıştıklarını bildirdi.

 

Anayasanın Yargı bölümünde avukata yer verilmesini, ülkemizde avukatlık kalitesini artırıcı önlemler alınmasını isteyen İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, oysa ülkemizde bugün avukatın mağdur durumda bulunduğunu, savunma sorununun, medyatik davaların dışında Anadolu’da çok daha vahim durumda bulunduğunu söyledi.  

 

Sorgu Hâkimliği kurumunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Şen, “Hâkimler, sistemin değil yargının adamı olmalıdır. Hâkimler ve savcılar ayrılmalıdır. Yargılama sistemimizin sorunları giderilmelidir. Hızla devam eden hukuka aykırı deliller kullanma alışkanlığına karşı dik duruş sergilenmelidir” dedi.

 

Toplantı soru-cevap bölümüyle sona erdi.