Eğer basına doğru yansıdı ise Twitter ve Youtube un kapatılmasına dayanak olarak gösterilen İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında Anayasa 22/2, 56551 sayılı yasa 9/3-4 ve 8/2 maddeleri delaletiyle sitelerin erişime kapandığı ifade edilmekte, gerekçe olarak da vefat eden sayın savcımızın rehin alınmasına ilişkin görüntülerin yayınlanması gösterilmektedir.
Ancak bu maddeler bahse konu sitelerin kapatılmasına hukuken imkan vermemektedir.
Anayasa md. 22/2 haberleşme özgürlüğünün kısıtlanabileceği durumları sayar, bu kısıtlamanın ancak usulüne göre verilmiş hakim kararı ile mümkün olabileceğine hükmeder. Ortada, dayanak olarak işaret edilen 5651 sy. Kanunun 8/2 ve 9/3-4 maddelerine uygun olmayan bir karar bulunduğu için usulüne göre verilmiş bir kararın varlığından bahsetmek hukuken mümkün değildir. Zira 5651 sy. Kanun 9/3-4 kişilik haklarının ihlali ile ilgili bir madde olup kişilik hakkı ihlal edilenin başvurusu ile yürüyecek bir hukuki süreçtir, devletin kendi kendine işletebileceği bir yol değildir. Yine 5651 sy. Kanun 8/2. maddesi ise müstehcenlik, fuhuş gibi katalog suçlarla ilgili bir hüküm olup bu konuya uygulanabilmesi olanaklı değildir.
Geçerli ve usulüne uygun bir mahkeme kararı bulunmadan alınmış olan bu yasaklama kararı Anayasal bir ihlale sebep olmuş, halkın haberleşme hürriyeti ile düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti gibi en temel insan hakları, bağlı bulunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine de aykırı bir biçimde ihlal edilmiştir. Bu ihlal aynı zamanda Türk Ceza Kanunun 124. maddesindeki haberleşmenin engellenmesi suçunu da gündeme getirmektedir. Devletin kendi koyduğu hukuk kurallarına uymaması düşünelemeyeceği için, Anayasa Mahkemesinin yine internet kanununa eklenmiş bir maddenin iptalinde isabetle dile getirmiş olduğu “Devletin Anayasa’ya aykırı tutum ve davranışlardan kaçınması, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayması” ilkesinin gereği bir an önce yerine getirilmeli ve bu hukuksuz işlem sonlandırılmalıdır. 
 
Bilişim ve İnternet Hukuku Uzmanı
Av. Ersoy AKDEMİR