Bir toplumun kendi yapısının ürettiği sorunlara mı?..

Yoksa, bir toplumun pek çok kesimini etkileyen sorunlara mı?

Bazı sorunlar hem toplumun kendi yapısından, yani kurumlaşmış ilişkilerinden kaynaklanır

Hem de toplumun geniş kesimlerini etkiler.

İşte böyle sorunlara toplumsal sorundenir.

***

Yargı bir toplumdaki anlaşmazlıkları çözer

Ama esas olarak o toplumun egemen yapısını korur:

Din-tarım toplumlarında, dini ve tarım üretimini

Endüstri toplumlarında, milli ideolojiyi ve fabrika üretimini

Bilişim toplumlarında, demokrasiyi, insan haklarını ve her türlü üretimi!

***

Pek doğal olarak:

Diktatörlükle yönetilen toplumlarda diktatörlüğü

Komünist toplumlarda komünizmi

Faşist toplumlarda faşizmi

Demokratik toplumlarda demokrasiyi korur yargı!

Bu nedenle bir toplumdaki yargı erkinin nitelikleri anayasalarla belirlenir.

***

Zaten devrimlerde de her siyasal iktidar kendi hukukunu yaratır ve toplumu bu hukuk aracılığıyla biçimlendirir:

Kimi zaman, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda olduğu gibi çağdaşlığa, laikliğe ve demokrasiye doğru bir açılımı içerir

Kimi zaman, Hitler Almanyasında olduğu gibi faşizme geçişi belirler

Kimi zaman da Humeyni İranında olduğu gibi dini hukukun ve dine dayalı bir otoriter rejimin pekişmesini sağlar.

***

AKP iktidarı da kendi hukukunu üretmek yolunda ciddi adımlar atmış ve atmaktadır

Bu adımlar kimi zaman doğrudan yasa değişiklikleriyle kimi zaman da referandumla atılmıştır.

Elbette, hukuk, toplum, ekonomi ve siyaset ilişkileri son derece karmaşık ilişkilerdir.

AKP iktidarında hukuk, siyasetin bir aracı olarak ön plana çıkmış ve bütün öteki öğeleri biçimlendiren bir nitelik kazanmıştır.

Bu değişimin etkileri artık her alanda görülmeye başlamıştır.

Geniş toplum kesimleri tarafından algılanan ilk somut sonuç, tutuklu yargılanmaların gittikçe yaygınlaşmasıdır.

Çağdaş demokrasi ve evrensel hukukla pek bağdaşmayan bu durum, toplumun her alanını kapsayan bir toplumsal sorunolarak ortaya çıkmıştır.

BDP ve CHP milletvekillerinin seçimden sonra sergiledikleri protestolar, bu toplumsal sorununMeclisi de etkilemeye başlamasının bir sonucudur.

Aslında bu son derece doğaldır:

Demokrasilerde bütüntoplumsal sorunlarınMeclise yansıması hem beklenen hem de arzulanan bir durumdur:

Sorunlar Meclise yansımalıdır ki, üzerlerinde tartışılsın, konuşulsun ve demokratik rejim çerçevesinde çözümler üretilsin!

***

Toplumsal sorunlardan”, hele hele hukuktan kaynaklanan toplumsal sorunlardankimse kaçamaz, korunamaz

Her an, herkes, her yerde bu sorunlarla yaşamak, yüzleşmek ve hesaplaşmak zorundadır. (Fenerbahçe-şike soruşturmasını da salı günü irdelemek niyetindeyim.)

Meclisteki son yemin krizide tutuklu yargılanmaolarak toplumsallaşan bir hukuk sorununun dışavurumlarından sadece birisidir.

Dilerim Meclise yansımış (taşınmış) olması bu sorunun çözümüne katkıda bulunur!

Emre Kongar/Cumhuriyet