İSTANBUL - Murat Birinci

Sberbank Üst Yöneticisi (CEO) ve İcra Kurulu Başkanı Herman Gref, AA muhabirinin bankacılık sektörü, Türkiye ekonomisi, 28 Eylül 2012 itibarıyla Rusya’nın en büyük bankası Sberbank çatısı altında hizmet veren DenizBank'ın performansı ve gelecek döneme ilişkin planları, Türkiye ve Rusya arasındaki gelişmelere ilişkin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Soru: Sberbank'ın Türkiye'deki 5'inci yılı. DenizBank'ın Sberbank içindeki yeri ve gelecek döneme ilişkin projeksiyonunuz nedir?

Cevap: DenizBank, şu anda yurt dışındaki tüm aktiflerimiz içerisinde en önemli varlığımız. Bu aktifimiz Rusya açısından en önemli ülkelerden olan Türkiye'de. Bu da DenizBank'ın önemini ortaya koyuyor. DenizBank son beş yılda 4 kat büyürken bunu genel olarak çok zor dönemde gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisi ile ilgili gelişme yönünde güzel perspektifler görüyoruz. Türkiye'de büyüme hızının önümüzdeki dönemlerde yüzde 3-4 düzeyinde olacağını bekliyoruz. Türkiye pazarı, aynı zamanda faaliyetlerimizi geliştirme bakımından çok güzel perspektifler sunuyor. Ürünlerimizi daha da çeşitlendirmeyi planlıyoruz. Rusya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan sınırlar ötesi birtakım ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Ruble ve TL bazındaki işlemleri geliştirme yönünde çalışmaları sürdüreceğiz. Burada kendimizi çok rahat hissediyor ve Türkiye'yi ikinci vatanımız olarak görüyoruz.

"AK Parti'nin ciddi başarısı ortada"

Soru: Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörünün ilk yarı performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Türkiye ekonomisi oldukça iyi durumda. Geriye dönüp bakarsak, bütün alt kalemlerde iyi büyüme sağlandı. Son 17 yıla baktığımızda en zengin ve en fakir yüzde 10'luk kısım arasındaki uçurum ciddi anlamda daraldı. Bu tarz sonuçları çok az sayıda ülke elde edebiliyor. Bu anlamda AK Parti'nin ciddi başarısı ortada. Havalimanı sayısı ile otoyol ağındaki büyümenin yanı sıra hızlı tren hattı gibi iddialı projelerden de bahsetmek gerekir. Aynı zamanda yerel para biriminin istikrarı konusunda geleceğe yönelik ciddi güven duygusu besliyoruz. 2000 yılında cari açığın milli gelire oranı yüzde 4 düzeyinde idi. Şimdi yüzde 4,6 seviyesinde, bu rakamlar iyi rakamlar. Tüm bunlar, karşımıza beklenmedik zorlukların çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Fakat geleceğe bakarak 3-5 yıllık zaman diliminde Türkiye ekonomisinde herhangi bir sorun görmüyoruz. Dolayısıyla, bu süreyi faaliyetlerimizi burada daha da geliştirmek için uygun bir zaman olarak görüyoruz.

"Önümüzdeki yıl TL ve ruble bazında sorunsuz işlemler yapmaya çalışacağız"

Soru: Hali hazırda VİOP'ta ruble/TL vadeli işlem sözleşmelerinde işlem başladı. Bu gelişmenin Rusya ile Türkiye arasındaki milli para kullanımını destekler mi? İki ülke arasındaki ticarette yerel para biriminin kullanımına ilişkin ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Biz şu anda bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Bunu geliştirdikten sonra iki ülke düzenleyici kurumlarının değerlendirmesine sunacağız. Önümüzdeki yıl TL ve ruble bazında sorunsuz işlemler yapmaya çalışacağız. Özellikle Türkiye'ye gelen milyonlarca Rus turist için son derece önemli bir konu. TL olarak para kazanan ve ruble olarak bu parayı harcayan çok sayıda iş adamı için de önemli bir konu. Elbette, iki ülkenin merkez bankaları düzeyinde swap anlaşmasına da ihtiyacımız olacak. Bu yönde de çalışmalarımız devam ediyor.

Kaynak: AA