Türkler bu özellikleriyle, Avrupalı tüketicilerden ayrışıyor, Asya/Pasifik tüketicileriyle benzeşiyor.

Araştırma sonuçlarına göre, belirli bir kategorideki ortalama fiyattan en az yüzde 20 daha yüksek maliyetli ürünler olarak tanımlanan "Premium" sınıfındaki ürünlerin satışında hızlı bir büyüme görülüyor.

Nielsen araştırmasın sonuçlarına göre, "Premium ürün satın almak kendimi iyi hissettiriyor” diyenlerin oranı şöyle:

- Asya/Pasifik’te yüzde 55

- Avrupa’da yüzde 29

- Afrika/Orta Doğu’da yüzde 48

- Latin Amerika’da yüzde 28

- Kuzey Amerika’da yüzde 36

- Türkiye’de yüzde 55

Nielsen'in Global Premiumlaşma Araştırması ve Asya-Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu/Afrika ve Kuzey Amerika'da bulunan 63 ülkeden internet erişimi olan 30 binin üzerinde tüketicinin katılımıyla gerçekleştiridi.

Araştırma sonuçları, premium segmentin pek çok pazarda toplam kategori satışlarını geride bırakarak güçlü bir büyüme gösterdiğini, tüketicilerin yalnızca lüks kategorisindeki çok pahalı ürünleri satın alma eğilimi göstermeyip, aynı zamanda gündelik ürünlerde de premiuma yöneldiğini ortaya koydu.

Kişisel bakım, güzellik, ev bakımı ve içecek kategorileri, dünya genelinde pek çok pazarda güçlü satış büyümesi sergiledi ve dünya genelinde pek çok pazarda premium kategorisindeki büyüme, hızlı tüketim ürünlerinin (FMCG) pek çok alt kategorisindeki toplam büyümeyi geride bıraktı.

Güneydoğu Asya'da premium segment yüzde 21 büyürken, yaşanan büyüme orta ve düşük fiyatlı segmentlerin (sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 10) iki katından fazla olarak kaydedildi. Aynı dönem içinde premium ürünler Çin'de yüzde 23'lük büyüme gösterdi.

Premium segment, Latin Amerika'da Meksika ve Venezuela hariç tüm pazarlarda, Haziran 2016 itibarıyla son 12 ay içinde toplam FMCG büyümesini geçti. Premium segmentin Türkiye’deki yükselişi ise sürüyor.

Nielsen Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan yaptığı açıklamada, "Artan refahla birlikte, tüketiciler bütünlüklü bir deneyim sunan ürünleri daha çok talep eder hale geldi. Pek çok tüketici, temel ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlerin ötesinde, ürünleri kendilerini nasıl hissettirdiğine bağlı olarak satın alıyor. Farklı deneyimler yaşamaya yönelik beklentiler önemini korumaya devam ediyor. Örneğin geçtiğimiz yıl Türkiye atıştırmalık kategorisindeki büyümeye en büyük katkının premium segmentteki inovasyonlardan geldiğini görüyoruz” dedi.

Nielsen'den yapılan açıklamaya göre katılımcılar, premium ürünleri daha çok “olağanüstü kalite” ve “performans” ile tanımlarken, premium ürünlerin tercih edilmesinin, katılımcıların büyük bir çoğunluğuna göre ortalama üstü fiyat etiketleriyle de bir ilgisi bulunmuyor. Buna göre, bir ürünü pahalı olduğu için premium olarak değerlendirdiğini söyleyenler, dünya genelindeki katılımcıların üçte birini bile oluşturmuyor ve bu veri, “premium” iddiasını destekleyecek açık bir değer sunmadan fiyatları yukarı çeken şirketlere "net bir uyarı" niteliği taşıyor.

Türkiye ve dünya genelindeki araştırma verilerini karşılaştıran Erdoğan, “Dünya genelinde üstün stil veya tasarımı premium ürün özelliği olarak görenlerin oranı yüzde 38 iken, ülkemizde bu oran yüzde 43" dedi ve ekledi:

"Dünya genelinde tüketicilerin yüzde 31’i için ürünün pahalı olması premium olarak algılanması için yeterli… Türk tüketicilerin ise sadece yüzde 21’i, fiyatın bir ürünü premium yaptığını düşünüyor. Dünyada bir ürünün “el yapımı” olması yüzde 29, az bulunur olması da yüzde 21 oranında premium algısına yol açıyor. Buna karşın, aynı özellikler ülkemizde; el yapımı olmada yüzde 37 ve nadir olmada yüzde 30 gibi sonuçlarla dünya ortalamasının oldukça üzerinde belirleyici rol oynuyor.”

Tüketiciler premium ürünleri rasyonel veya duygusal gerekçelerle satın alıyor; ancak, duygusal gerekçeler, statü ve başarı arzusunun görece daha yüksek olduğu yükselen pazarlarda daha çok ön plana çıkıyor.

Kaynak: DHA