ANKARA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan 'Yeni Türkiye Yolunda' isimli ulusa sesleniş konuşmasında, ocak ayının iç ve dış temaslarla dolu dolu ve ekonomik meselelerin ağırlık kazandığı bir ay olduğunu söyledi.

Ekonomik güven ve istikrarın en önemli unsurlarından birisinin, mali disiplin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, 2014 ve 2015 yıllarında ikişer seçim yaşanmasına, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapılmasına rağmen bütçe dengelerini koruduklarını ifade etti.

Davutoğlu, önceki hafta Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın 2015 yılı bütçesine dair göstergeleri açıkladığını hatırlatarak, geçen yıl bütçe gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 13,6 artarak, 483,4 milyar lira olduğunu söyledi. Bu verilerin, 2015'in bütçe gelirleri açısından beklenenden daha başarılı bir yıl olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Davutoğlu, TBMM'de komisyonda görüşülen 2016 bütçesinin, AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 14. bütçe olduğunu belirterek, '2016 yılı ocak ayı endeksi bir önceki aya göre 1,1 puan artarak 103,3 seviyesine yükseldi. Endeksin detaylarına göz attığımızda, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı ve mevcut mamul mal stoku miktarı gibi alanlarda çok ciddi iyileşme göze çarpıyor. Bütün bu göstergeler Türk ekonomisinin sağlam bir zeminde büyümeye, gelişmeye devam ettiğini gösteriyor.' değerlendirmesinde bulundu.

'Türkiye'nin yalnızlaştığını iddia edenler tablodan ders çıkarmalı'

Davutoğlu, Türkiye ve Almanya Hükümetleri arasında ilk defa gerçekleştirilen Hükümetler Arası İstişare Toplantısı'nın da iki ülke ilişkileri adına önemli bir adım olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:

'Düşünün, artık Türk ve Alman Hükümetleri aynı masanın etrafında ortak Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleştiriyor ve her iki ülkenin Başbakanı'nın eş başkanlığında sorunlarını orada doğrudan çözüyor. İşte bizim getirdiğimiz, geliştirdiğimiz vizyonun yansıması bu. Türkiye'nin yalnızlaştığını iddia edenlerin bu tablodan ciddi dersler çıkarması gerekiyor.

Önümüzdeki dönemde Meclis'ten geçireceğimiz yasalarla vatandaşlarımızın Avrupa Birliğine vizesiz seyahati için yapılacak çalışmalar tamamlanmış olacak. Sayın Merkel ile ikili görüşmelerde uluslararası ve bölgesel konuları ele aldık ve birçok konuda mutabık olduğumuzu bir kez daha gördük.'

'Bütün etnik ve mezhebi kökenlerin bir masa etrafında buluşması şart'

Suriye için kurulacak masanın sağlıklı bir şekilde oluşturulmasını önemsediklerini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu net duruşumuza rağmen belli çevreler maksatlı bir şekilde bizim Suriye'de Kürtlere yönelik ön yargılı bir tutum içinde olduğumuzu söylemeye devam ediyor, bu sözleri gerçeği yansıtmıyor. Biz Suriye'de Kürtlerin masada olmadığı bir çözümü ilkesel olarak zaten kabul etmiyoruz. Sadece Kürtlerin değil Türkmenlerin, Arapların, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hristiyanların olmadığı bir masa tam bir Suriye masası olmaz. Bütün etnik ve mezhebi kökenlerin bir masa etrafında buluşması şarttır. Bunun için hep söyledik, Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır ancak biz PYD'nin masaya oturmasına karşı çıkıyoruz, bunun için de çok haklı gerekçelerimiz var. Bir terör örgütünün muhalif hareketlerin arasına katılarak bu müzakerelere katılması, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. PYD'yi illa ki masanın kenarına oturtmak isteyen birileri varsa, PYD'ye o masada yakışan yer insanlık onuru adına mücadele eden muhaliflerin yanı değil Suriye halkına büyük acılar yaşatan rejimin yanıdır çünkü onlar hep rejimle işbirliği yapageldiler. Gitsinler katil Esad rejiminin yanına otursunlar, onlara yakışan budur. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle yaptıkları işbirliğinin doğal sonucu da bu olmalıdır.'

'Terör örgütleriyle mücadele etmeyiz sürdüreceğiz'

Suriye'nin geleceğinde terör örgütlerinin bulunmadığının bir kez daha ortak olarak vurgulandığını ifade eden Davutoğlu, 'Ne DEAŞ'ın ne de PKK'nın bir uzantısı olan PYD ve onun silahlı kanadı YPG'ye müsamaha göstermemiz asla söz konusu değil. Bu çerçevede ABD ile gerek PKK, gerek DEAŞ terörüne karşı işbirliğimizi güçlü şekilde sürdüreceğimizi bir kere daha teyit ettik. Ayrıca, iki NATO müttefiki olarak ittifak sınırlarının güvenliğinin sağlanması yönündeki ortak irademizin örtüştüğünü de gördük. Bizler DEAŞ, PKK, El Kaide, El Nusra, DHKP-C gibi terör örgütlerine karşı hiçbir ayrım gözetmeden kararlılıkla mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi bizim için iyi terörist-kötü terörist ayrımı yoktur ve olmayacaktır. Herkesin de kimden gelirse gelsin teröre karşı bu net tavır içinde olmasını bekliyoruz' diye konuştu.

'Türkiye darbe mahsulü bir anayasayla daha fazla yol alamaz'

Başbakan Davutoğlu Türkiye'nin çevresinde yaşanan yangınlara, olumsuz küresel şartlara ve iki önemli seçime rağmen hedeflerinde en ufak bir sapma olmadan çalıştıklarını, son 14 yılda çok büyük işler başardıklarını ancak yapacak çok işleri, gerçekleştirecekleri çok hedefler olduğunu vurguladı

Bu hedeflerin en önemlisinin yeni anayasa olduğunu dile getiren Davutoğlu, 'Türkiye darbe mahsulü bir anayasayla daha fazla yol alamaz, almamalı. Vatandaşlarını bir bütün olarak görmeyen, devleti milletten sakınan, vatandaşlık hukukunu esas almayan buyurgan bir anayasa Türkiye'nin anayasası, Türkiye'nin yol haritası olamaz. Temel önceliğimiz, demokrasimize yakışmayan mevcut Anayasa'nın yerine, demokratik, özgürlükçü, yeni bir anayasa hazırlamaktır' diye konuştu.

'Demokratik kazanımları bir anayasayla taçlandırmak şart'

Meclis'teki her partinin ve hatta her milletvekilinin Türkiye'ye yeni bir anayasa borcu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Yıllar yılı bu ülke, yönetim krizleriyle uğraştı, zaman kaybetti, nice nesiller bu rölanti yılları sebebiyle sıkıntılar yaşadı. Başkanlık sistemi de dahil olmak üzere her şeyi demokratik bir olgunluk içinde tartışabilmeliyiz. Doğruyu bulmanın yolu, her meseleyi samimiyetle, olgunlukla ve elbette makul çerçevede konuşmaktan geçer. Türkiye demokrasisiyle, tarihi birikimiyle, sosyal zenginliğiyle bunu başarabilecek olgunlukta bir ülke. Kişileri değil, olguları konuşmak durumundayız. Çünkü bütün bu başlıklar altında aslında Türkiye'nin geleceğini konuşuyoruz.'

'Hükümet Programı'mıza aldığım reformların yüzde 30'unu gerçekleştirdik'

Başbakan Davutoğlu, seçim öncesinde söyledikleri vaatlerin hepsini büyük bir hızla gerçekleştirdiklerini belirterek, 'Bugün itibarıyla 1 Kasım öncesinde size sözünü verdiğimiz ve sonrasında Hükümet Programı'mıza aldığımız reformların yüzde 30'unu gerçekleştirmiş durumdayız. Halen Meclis'te görüşmeleri devam edenlerle birlikle vaatlerimizin de yüzde 66'sını hayata geçirdik' değerlendirmesinde bulundu.

'Bize durmak yok, dinlenmek yok'

Şu anda altyapı çalışmaları tamamlanan birçok müjdeyi de Meclis'e sevk ettiklerini açıklayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

'Dikkatinizi çekmek istiyorum; bunlar sadece iki aylık bir zaman içinde hayata geçirdiklerimiz, inşallah devamını aynı hızla getireceğiz. Aylık, 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık program içinde ne söylemişsek vakti geldiğinde yapacağız. Her zaman söylediğimiz gibi biz sizlere söz verdik mi mutlaka gereğini yerine getiririz, tutamayacağımız sözü de vermeyiz. Her insanımıza daha iyi, daha rahat, daha huzurlu ve daha yeterli bir hayat sunabilmek için geceli gündüzlü çalışıyoruz. Bu ülkenin her ferdinin yüzü gülünceye, her ocağı şenleninceye kadar bize durmak yok, dinlenmek yok.'

Kaynak: AA