NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde Işık önce ABD Savunma Bakanı Carter ile görüşmüş ardından Fransa Savunma Bakanı Le Drian'ın katılımıyla üçlü toplantıya geçilmişti.


Askeri ve diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, üçlü görüşmede, DEAŞ karşıtı koalisyonun Fransa'nın başkenti Paris'teki görüşmesi ile Musul ve Suriye'de devam eden operasyonlar gündeme geldi.


Üç bakanın da terör örgütü DEAŞ ile mücadelede temel ilkeler üzerinde mutabık olduklarının teyid edildiği görüşmede, Musul ve Suriye'nin kuzeyinde devam eden ve planlana operasyonlara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Taraflar, bundan böyle bu konudaki temaslarını ve görüşmelerini daha da yoğunlaştırarak devam ettirmeyi kararlaştırdı.


Milli Savunma Bakanı Işık, Musul, Telafer ve Rakka'nın demografik yapısının bozulmamasının önemini vurguladı, diğer iki bakan da bu durumu teyit etti. Görüşmede, hem Musul hem Rakka'da DEAŞ'tan kurtarma operasyonu tamamlandığında, bu şehirlerin yönetiminin kendi yerel halkları tarafından üstlenilmesinin öneminde mutabık kalındı.


Milli Savunma Bakanı Işık'ın, Türkiye'nin ilk günden itibaren üyesi olduğu koalisyonda Musul harekatına destek vermesinin son derece doğal olduğunu belirterek, "Koalisyonun Irak hava harekatlarına iştirak etmemizin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Hava Görev Yönergesi'ne ülkemizin de eklenmesinden memnunuz. Uçaklarımız göreve hazırdır" ifadelerini kullandığı öğrenildi.


Musul'daki gelişmelerin Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini vurgulayan Bakan Işık'ın şunları kaydettiği belirtildi:


"Musul'da yaşanacak kitlesel göç hareketi en başta ülkemize yönelecektir. Ancak ortaya çıkacak ilave sorunlar ve kitlesel göç dalgaları, sadece bölge ülkelerinde değil, başta Avrupa olmak üzere çok daha geniş bir coğrafyada telafisi zor siyasi ve sosyal çalkantılara yol açacaktır. Haşdi Şabi kesinlikle Musul operasyonunun hiçbir safhasına katılmamalıdır. Yerel halk dışarıdan gelen bir gücü şehirde istemeyecektir."

Kaynak: DHA