Tunceli’de, çatışmada ölen iki MKP’linin cenazesinin Malatya ’dan Tunceli’ye, iki PKK’lının cenazesinin de Tunceli’den Bingöl ve Hakkari’ye nakledilmesi için ambulans tahsis ettikleri iddiasıyla yargılanıp beraat eden eski belediye başkanı ve iki yardımcısı hakkındaki kararı Yargıtay 7. Ceza Dairesi bozdu. Yerel mahkemenin, “Kamu yararı düşünülmüştür” şeklindeki hükmüne, Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nın da bu yöndeki görüşüne rağmen daire, başkanı da karşı çıktığı halde, “Hayır, ceza verilsin” dedi. Avukat Barış Yıldırım “Bu bir kamu görevidir, suç değildir” diyor. 
Tunceli Belediyesi, 17 Ekim 2005’te çatışmada öldürülen Maoist Komünist Partisi (MKP) üyesi Murat Güzel ve Ayten Güzel’in cenazelerinin Malatya Adli Tıp Morgu’ndan alınıp Tunceli’ye; 2007 yılında da Aslan Göze ve Günay Taş adlı PKK’lıların cenazelerinin Tunceli’den Bingöl ve Hakkari’ye nakli için ambulans tahsis edince, dönemin Belediye Başkanı Songül Erol Abdil ile yardımcıları Murat Polat ile Mustafa Taşkale’ye dava açıldı. Ambulansları nakil için kullandırdıkları gerekçesiyle Taşıt Kanunu’na muhalefet suçundan dava açılan üç belediye yöneticisi, Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. 

MAHKEME ‘KAMU YARARINA YAPILMIŞ’ DEDİ AMA… 
Mahkeme, 7 Ekim 2008’de verdiği kararında, Umumi Hıfzısıhha Kanunu’na göre cenaze nakil işlerinin belediye yükümlülüğünde olduğunu, nakil için ambulans talebinde bulunan şahısların masrafları karşılamaları halinde bundan yararlanabileceklerini kaydetti. Cenazelerin örgüt üyelerine ait olduğu ve bekletilmeleri halinde birtakım eylemlerin yapılmasına neden olabileceği ve toplumda gerginlik doğabileceği, ayrıca sağlık bakımından da sorunlar oluşabileceği vurgulandı. Sonuç olarak sanıkların, “kamu yararı amacıyla hareket ettikleri, ambulansların cenaze naklinde kullanılması hususunda özel ve kişisel bir amaç gütmedikleri ve ambulansların kullanımı nedeniyle kamunun herhangi bir zarara uğramadığı” kaydedildi. 
Savcının ceza verilmesi yönündeki itirazı üzerine dosya temyize gitti. Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı tebliğnamesinde, kararın onanmasını istedi. Yargıtay 7. Ceza Dairesi ise Ambulans ile Özel Ambulans Servisleri Yönetmeliği’ne göre “olağan dışı ve aniden oluşan durum ve büyük zararlara yol açan doğal afetler ve büyük çaptaki kitlesel kazalar” dışında ambulansların cenaze nakli için kullanılamayacağını belirterek, kararı bozdu ve ceza verilmesini istedi. Oy çokluğuyla alınan karara daire başkanı Seyfettin Çilesiz itiraz etti. 

SANIK AVUKATI: BELEDİYE GÖREVİNİ YAPTI 
Avukat Barış Yıldırım, Yargıtay’ın bozma gerekçesi olarak bir yönetmeliği gösterdiğini, oysa Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun yönetmelikten üstün olduğunu, belediyenin bir kamu görevini yerine getirdiğini belirterek, “Belediyelerin en büyük görevi, ölü defini için kamu hizmeti vermektir. Tunceli’de bu işi verebilecek olan özel teşebbüs olmadığı için belediye bu işleri yapabilir. Sonuçta, parçalanmış naaşlardan söz ediyoruz. Genel kamu sağlığı bakımından otopsisi yapılmış naaşların, iklim de düşünüldüğünde, soğutma sistemi bulunan ambulansta taşınması çok normaldir. Kamu yararı düşünülmüştür, suç değildir” dedi.

Radikal