İSTANBUL

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, TÜBİTAK'a bağlı Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) ile TÜRKTOB'un yürüttüğü Tohumculuk Sektörü Ulusal Strateji Geliştirme Projesinin kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, söz konusu projenin temel amacının tohumculuk sektöründe uygulanabilir etkin strateji ve politikalar ile farkındalık oluşturmak ve yenilikçilik perspektifiyle üretimin, ihracatın, verimliliğin, kullanım alanlarının ve katma değerinin artırılarak yerel kalkınmanın ve tohumculuk sektöründe Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamak olarak belirlendiğini kaydetti.

Tohumculuk sektörünün Türkiye Tohumcular Birliği öncülüğünde organize şekilde örgütlenmesi ve rekabetçiliğinin artırılmasının hedeflendiğini ifade eden Yılmaz, "Yaklaşık 1,5 yıl boyunca TÜRKTOB’a bağlı olan 7 alt birliğimiz, üniversitelerimizden hocalarımız ve bakanlıktan uzmanların katkılarıyla yoğun çalışmalar, toplantılar yaptık. TÜBİTAK-TÜSSİDE’nin katkıları ile bilimsel temele dayanarak sektörümüzün önce en net fotoğrafını çektik, daha sonrada yol haritamızı belirledik." diye konuştu.

Yılmaz, Tohumculuk Sektörü Ulusal Strateji Geliştirme Projesi sonucunda yeni yol haritasına ilişkin şunları anlattı:

"Birliklerin ve üyelerin kurumsal kapasitelerinin yükseltilmesi, kaliteli ve yeterli sertifikalı tohumluk üretiminin sağlanması, Ar-Ge altyapısının geliştirilmesi, markalaşmaya önem verilmesi, ihracat imkanlarının geliştirilmesi, rekabetçiliğin artırılması, kayıt dışılığın önlenerek haksız rekabetin önlenmesi, bütün bunların yapılabilmesi için ihtiyaç duyulan gerekli yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi yol haritamızın ana unsurlarını oluşturmaktadır."

Tohum üretimi arttı

Türkiye'deki tohum üretiminde iyi bir noktaya gelindiğini aktaran Yılmaz, "Sertifikalı tohum üretimi 2002 yılında 145 bin tonlardayken, 2016 yılında 957 bin 925 ton üretim gerçekleştirildi." dedi.

Yılmaz, son zamanlarda Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirilen yeni ve üstün nitelikli çeşitlerin üretime alındığını vurgulayarak, tohumculuk sektörü içinde değerlendirilen fide, fidan ve süs bitkileri üretimlerinin de arttığını söyledi.

Geçen yıl Türkiye’de 4 milyar fide, 138,2 milyon fidan, 1,5 milyar süs bitkisi üretildiğine dikkati çeken Yılmaz, "Bu rakamlar 10 yıl öncesiyle kıyaslandığında tohum, fidan, fidede 2 ila 5 kata kadar üretimlerin arttığını görmekteyiz." diye konuştu.

Sektör 2023 yılı hedefini erken yakaladı

Yılmaz, üretim artışlarının temelinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilen üretim ve kullanım desteklerinin, tohumculuk sektörüne verilen yatırım teşviklerinin yanında özel sektörün Ar-Ge çalışmalarının, dinamizminin, sektörün hem Orta Doğu'da hem de dünyada rekabet gücünün artmasının umduklarından daha hızlı sonuçlar verdiğini aktardı.

Hedefe çabuk ulaştıklarını vurgulayan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz sektör olarak 3-4 yıl önce, 2023 yılında 1 milyon tonluk sertifikalı tohum üretimi hedeflerken, buna 2016 yılında yaklaştık. Milli Tarım Projesinin ve yeni Ulusal Strateji Planımızın uygulanmaya başlamasıyla birlikte şimdi hedefimizi 2023 yılı için 1,5 milyon ton sertifikalı tohumu çiftçilerimizle, topraklarımızla buluşturmak üzere belirledik. Tohumculukta en çok tartışılan konulardan biri de dış ticarettir. Türkiye bugün tohum ithalatından vazgeçse bile kendine yeterli bir tarımsal ürün arzını rahatlıkla sağlayacak konumda. Zaten miktar olarak ihracatımız ithalatımızdan fazladır.

2004 yılında 35 milyon dolarlık bir ihracat yapıyorduk, 2015'te bu rakam 115 milyon dolar oldu. 2016 yılına baktığımız zaman ihracatımızın 153 milyon dolara çıktığını görüyoruz. Tohumculuk sektörü içinde değerlendirilen süs bitkileri ve fidan ihracatının da eklenmesiyle 262 milyon dolarlık bir ihracatımız olmuş. İhracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 89’a ulaşmıştır. Türkiye tohumculuk sektörü bugün 70’ten fazla ülkeye tohum ihraç etmektedir. Burada özel sektörün pazarlama yeteneğini de gözden kaçırmamak gerekir."

"Bilim ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insanoğlu metal yiyip, metal içemeyecek"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mesut Akdamar ise tarımın öneminin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de arttığını belirtti.

Bu önemin insanoğlunun beslenme ve hayatını idame ettirmesinin tamamen tarım ve gıdaya bağlı olmasından kaynaklandığını ifade eden Akdamar, "Bilim ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insanoğlu metal yiyip, metal içemeyecek, mutlaka tarımsal kaynaklı gıda tüketmek durumunda bulunuyor." yorumunu yaptı.

Akdamar, tarıma sundukları destekleri de anlattı.

TÜSSİDE Yönetim Kurulu Başkanı Tezer Battal da tüm alt birliklerin eylem planlarını sıkı takip etmeleri, tohumculuk sektörünün rekabet gücünü artırmak için tanımlanan stratejik eylemleri hayata doğru şekilde aktarmaları gerektiğini belirterek, tanımlanan stratejilerin uygulanmasının, doğru stratejileri tanımlamak kadar önemli olduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından projeye ilişkin sunumlar gerçekleştirildi.

Muhabir: Elif Ferhan Yeşilyurt

Kaynak: AA