Adli tatilin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekillerinin yeni görevleri belli oldu. Yeni görevlendirmeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından yapıldı. Başsavcılık, 28 Eylül Cuma günü kararlarını başsavcı vekillerine ve savcılara tebliğ etti.

Görevlendirmeye göre, özel yetkili başsavcı vekilliği kaldırılan Başsavcı Vekili Fikret Seçen, ‘örgütlü suçlar soruşturma bürosunun’ başında yer alacak. Seçen’e bağlı çalışacak savcılar, silahlı örgüt dışındaki suç örgütlerini soruşturacak.

Başsavcı Vekili olan Zekeriya Öz ise geçtiğimiz dönemde olduğu gibi ‘kaçakçılık ve narkotik bürodan’ sorumlu olacak. İlker Başbuğ hakkındaki iddianameyi hazırlayan eski Ergenekon savcısı Cihan Kansız da ‘bilişim suçları ve suçüstü bürosundan’ sorumlu başsavcı vekilliği görevini yürütecek. Başsavcı Vekili Ateş Hasan Sözen ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın basın sözcülüğü görevini yapacak.

'BİRİM' YERİNE 'BÜRO'

Başsavcı Vekili Oktay Erdoğan, terörle mücadele soruşturmalarında görevli TMK’nın 10. maddesi ile yetkili savcılardan sorumlu olacak. Eski özel yetkilinin yerine kurulan savcılığın sorumlusu olan Oktay Erdoğan’ın görevlendirme yazısında dikkat çeken bir değişiklik yapıldı. Daha önceki görevlendirmelerde bütün soruşturma kollarına büro yazılırken, özel yetkili bölüme büro yerine ‘birim’ yazılıyordu. Diğer başsavcı vekilliklerine olduğu gibi TMK 10. madde ile yetikili başsavcı vekilliğine de görevlendirme yazısında ‘büro’ ifadesi kullanıldı.

Bu değişikliğin TMK 10. madde ile yetkili savcılığın ‘özerkliğinin’ kaldırılması anlamına geldiği belirtildi. Birim iken savcılığın kendine ait ‘bakanlık bürosu’ bulunuyordu. Savcılık, ‘birim’ olduğu için bakanlık veya herhangi bir kurum ile yazışma yapabiliyordu. Büroya çevrilmesiyle terör savcılığının bakanlık bürosu kaldırılmış oldu. TMK 10. madde ile yetkili savcılığın yazışmalarının artık Başsavcılığın kontrolünde yapacağı kaydedildi.

Özel yetkili savcılığın Balyoz soruşturmasını yürüttüğü sırada aralarında muvazzaf generalllerin de bulunduğu çok sayıra subayı şüpheli olarak ifadeye çağırmıştı. Başsavcılığın bilgisi dışında yapıldığı gerekçesiyle dönemin Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, ifadeye çağırma işlemini durdurmuş ve savcıları da dosyadan almıştı.




Cihan