ANKARA

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının ATO Congresium'da düzenlemiş olduğu ve bu yılki temasını 'Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet' yerine belirlediği Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açım programına katıldı.

'Kutlu Doğum Haftası Mevlid-i Nebi'nin alternatifi değildir'

Millette mevcud bu 'sevgiyi' Diyanet İşleri Başkanlığının 'bilgiye', 'anma' toplantılarını 'anlama' toplantılarına çevirmek düşüncesince 1989 senesinde Kutlu Doğum haftalarını başlattığını tabir eden Görmez, 'Kutlu Doğum Haftası Mevlid-i Nebi'nin alternatifi değildir. Kutlu Doğum Haftası dini ve tabudi müşterek gün, tün ve hafta değildir, ilmi, düşüncesi müşterek haftadır. Yani Resulü Ekrem'i (SAV) hâlâ geçmiş nite Mevlid programlarında anıyorsak bu yol miladi takvime uyarınca anlama, onun yağmur mesajını dört başı mamur adamlık ile buluşturma çabası ve gayretinden ibarettir.' değerlendirmesinde bulundu.

Her sene Peygamberin ayrımlı müşterek niteliği üstünde durduklarını özetleyen Görmez, 2011'de Hazreti Peygamber ve acıma eğitimi, 2012'de Hazreti Peygamberi ve insanoğlu onuru, 2013'de Hazreti Peygamber ve uhuvvet ahlakı ve uhuvvet hukuku, 2014 senesinde Hazreti Peygamber, ilmek ve samimiyet, 2015'de Hazreti Peygamber ve beraberce geçinme ahlakı ve bu seneyi de Hazreti Peygamber tek tanrıcılık ve vahdeti ana konu yerine belirlediklerini hatırlattı.

Görmez, 'Bu sene tek tanrıcılık ve vahdet, ‘insanlığı diriltmek düşüncesince eş bütünlük olalım, insanlığı neşelendirmek düşüncesince eş bütünlük olalım, insanlığı ululamak düşüncesince eş bütünlük olalım' çağrısıyla milletimizin huzuruna çıkmak bulunuyoruz.' dedi.

Mehmet Görmez, 'İslam'ın özü, ruhu, İslam medeniyetini ayakta markajcı yegane iksir tevhit, sebep müminler ve muvahhitler ortada vahdete dönüşmüyor? İman sebep eman toplumlarını inşa etmiyor, sebep itimatı inşa etmiyor? İslam sebep selamı, barışı gerçekleştirmiyor? Bu üç probleminin yanıtı üstünde dört başı mamur camilerimizde, salonlarımızda, devletimizde ve coğrafyamızda durmaya çalışacağız.' sanarak konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 'Bugün savaşların ve şiddetin gölgesinde, kargaşa teolojileri üreten nevzuhur dini akımların İslam'a ve Müslümanlara verdiği en iri dokunca nedir, sanarak sorduğunuzda en iri dokunca tek tanrıcılık anlayışında sapma olmuştur. Zira tevhit, varlığı, insanı, toplumu, tarihi, kültürü, kainatı medeniyeti yorumlayan müşterek umde iken birilerinin marifetiyle elden mücerret müşterek güvence başkasını tekfir eden müşterek ideolojiye dönüşebilmiştir. Bugün İslam dünyasını muhasır en iri sorun, tevhidin, dört başı mamur kainatı, dört başı mamur insanlığı, kültürü, sanatı, medeniyeti yorumlayan müşterek ilkeden çıkarılıp, Müslüman'ın başkasını tekfir eden müşterek ideolojiye dönüşmesidir.' değerlendirmesinde bulundu.

'Tevhit medeniyeti, yerel ve ecnebi sanarak tebasını ikiye ayırmaz'

'Tevhit Allah'ın rastgele şeyin tek, kesin ve faik doğurucu olmasıdır. Tevhit, kesin birliğin, yüceliğin ve celalin büyüklüğünü haykırır ve seslendirir.' ifadesini kullanan Görmez, şunları söyledi:

'Tevhit devriye ve köleliğin, karavaş ve karavaş olanlara yapılmayacağını ilandır. Tevhit, insanoğlu ürünü ilmek ve inançların iddialarını cevapsız bırakır, temiz ve bilisiz dört başı mamur hurafelere kapıyı kapatan müşterek anlayıştır. Tevhit natür ve hikmet ilimlerinin mukaddes ile hikmet ötesi alemle ilişkisini sürdürmeyi öğreten müşterek İslam ilkesidir. Tevhit, bilgelik ve medeniyetin düşmanı bulunan esassız erkincilik ve hurafelerin panzehridir. Tevhit medeniyeti, yerel ve ecnebi sanarak tebasını ikiye ayırmaz. Tevhit medeniyeti mensuplarını ve dört başı mamur insanlığı dil, ırk, renk, budunsal kök yerine katiyen bölümleme etmez. Tevhit medeniyeti, kainatı ‘batı, doğu, kuzey, güney' sanarak ayırmaz. Tevhit en mualla dünya malı bulunan Halik'ın vahdaniyetinde camiası birbirine bağlar. Tevhit ve vahdet olmadan medeniyetin inşası mümkün olmaz. Zamanla mekanın tevhidi, adamla kainatın tevhidi, tarihle camianın tevhidi, tek tanrıcılık hakikatinin birer parçasıdır. Allah'ın yeryüzündeki halifesi tevhidin sebebiyle boş boş ve yönsüz yaratılmadığını, bekâr olmadığını, yaratanın ona rastgele şeyden DOĞRU bulunduğunu bilir. Tevhit, beyin sahibi olanlara insanlığını hatırlatır, hem insanı alçaltmaz bununla ortak katiyen ilahlaştırmaz. Tevhit, insanoğlunun değerini erdemleriyle değerlendirir, insanı tanrılaştırma yönündeki dört başı mamur düşünceleri reddeder. Tevhit kişiye dünyadan kopmayı ve mevcut olandan uzaklaşmayı önermez fakat dünyaya ku olmayı da reddeder.'

Kaynak: AA