TEMA Vakfı Genel Müdürü Barış Karapınar, Çanakkale’de basın temsilcileriyle bir araya gelerek kömürsüz yaşam hakkının ve yaşanabilir bir gelecek için acilen tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi ve ekledi:

“Kömür yakıldıktan sonra ortaya çıkan gazlar iklim değişikliğini tetikliyor. Türkiye iklim değişikliğinden en çok etkilenen Akdeniz Havzası’nda bulunuyor. İklim değişikliği kuraklık ve ani hava olaylarına sebep olduğu için tarımsal üretim ve verimi olumsuz etkiliyor. Bu durum gıda güvenliğinin yanı sıra gıda fiyatlarının artmasına da yol açıyor. 22 Nisan’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 195 devlet iklim değişikliği ile mücadele etmek için Paris Anlaşması’nı imzaladı. Paris Anlaşması’ndan sonra kömür çağı bitti diyebiliriz.”

"Kömürsüz yaşam herkesin hakkı"

Paris Anlaşması’na rağmen Türkiye’de hala 80 kömürlü termik santral projesinin gündemde ve önemli tarım havzalarının kömür tehdidi ile karşı karşıya olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Karapınar, “Çanakkale’de hali hazırda 3’ü aktif, 2’si inşa halinde olmak üzere toplam 5 termik santral varken hala 11 yeni termik santralin yapılması planlanıyor" dedi ve şu uyarı ve çağrıyı yaptı:

"Çanakkale tarım açısından Türkiye’nin en önemli illerinden biri. Kömür ocaklarının işletildiği bölgelerde tarım arazileri yok oluyor ve yer altı suları kirleniyor. Kömürlü termik santraller yüzlerce kilometrelik bir alanı ağır metaller ve zehirli gazlar içeren salımlarıyla olumsuz etkiliyor. Bu durum tarım arazilerinde verim ve üretim kaybına sebep oluyor. Tüm bunlar değerlendirildiğinde enerji üretimi gerekçesiyle gıda güvenliğimiz tehlikeye giriyor. TEMA Vakfı olarak kömürsüz yaşam herkesin hakkı diyoruz, karar vericileri kömürden arınmış bir kalkınma politikası için harekete geçmeye ve yenilenebilir enerji politikaları üretmeye davet ediyoruz.”

Genç TEMA’lardan ‘kömürü bırak’ çağrısı

TEMA Vakfı’nın gönüllü örgütlenmesi Genç TEMA’lar Çanakkale’de kömürün ve kömürlü termik santrallerin zararlarını anlatmak üzere bir dizi etkinlik düzenleyerek “kömürsüz yaşam herkesin hakkı” dedi. Genç TEMA’lar, bisiklet turu ve uçurtma şenliği düzenleyerek kömürle ilgili gerçeklere dikkat çekerek karar vericilere de “kömürü bırak” çağrısı yaptı.

TEMA: Kömürlü termik santraller yaşamı tehdit ediyor

TEMA'dan yapılan açıklamada, en büyük hava kirliliği kaynağı olarak kömürlü termik santrallerin kalp, akciğer ve solunum yollarını etkileyerek akciğer kanseri, mesane kanseri, felç, KOAH ve astım gibi hastalıklara neden olduğu vurgulandı ve şu bilgiler verildi:

"Sağlık ve Çevre Birliği'nin (HEAL) yaptığı çalışmaya göre kömürlü termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği Türkiye’ye bugüne kadar her yıl 2.9 - 3.6 milyar euro arasında sağlık maliyetine neden oldu. Türkiye’deki mevcut kömürlü termik santraller nedeniyle her yıl 2 bin 879 erken ölüm, 637 bin 643 iş günü kaybı, 3 bin 823 yeni kronik bronşit vakası yaşandı."

Atıklar toprağa, suya ve gıda zincirine karışıyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre termik santrallerden kaynaklanan atığın sadece yüzde 65’inin kül barajında depolanabildiğine de dikkat çekilen TEMA açıklamasında, "Geri kalanı rüzgarla uçuşup toprağa, suya ve gıda zincirine karışarak hem ekosisteme hem de insan sağlığına zarar veriyor. Çünkü termik santrallerin atıkları kül ve cüruf, ağır metal içeriyor" denildi ve şu uyarılar yapıldı:

Kömür geleceğimizi ipotek altına alıyor

"Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor. İklim değişikliğinin en büyük nedeni ise kömürlü termik santrallerden kaynaklanan sera gazı emisyonları. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında sera gazı emisyonları içinde en büyük payı yüzde 72,5 ile enerji kaynaklı emisyonlar oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından iklim değişikliği ile mücadele için dünyadaki mevcut kömür rezervlerinin yüzde 82’sinin yer altında bırakılması gerektiği kabul edilirken, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmenin maliyeti her gün düşerken Türkiye kömüre dayalı enerji politikalarına devam ediyor."

80 kömürlü termik santral planlanıyor

Türkiye’de bugün başta Çanakkale, Adana ve Zonguldak’ta olmak üzere 80’e yakın kömürlü termik santral projesinin bulunduğunun altı çizilen TEMA açıklamasında, "Bu planların, gerçekleşmesi durumunda, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının artmasıyla birlikte sağlık, işgücü, tarımsal verim kaybı gibi ciddi maliyetleri olacak. Mevcut eğilim değişmezse Türkiye’de 2030 itibarıyla, iklim değişikliğinden kaynaklı güneydoğu ve doğu bölgelerinde yüzde 20 ile yüzde 40 arasında, iç ve batı bölgelerinde ise yüzde 40’ı aşan oranlarda su stresi yaşanacağı öngörülüyor" denildi ve şöyle devam edildi:

Çanakkale’de tarımın önemi

"Bölgenin Edremit Körfez bölgesi zeytinyağları, yeşil çizik zeytini, Bayramiç Beyazı, Ezine peyniri gibi coğrafi işaretli pek çok tarımsal ürünü var. Diğer yandan Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığına göre Çanakkale; Kendisi ile özdeşleşmiş ve marka değeri bulunan Çanakkale domatesi, kapya biber, şeftali, kiraz ve elma gibi ürünlerde kalite ve üretim potansiyeli açısından Türkiye’de önemli bir yere sahip. Sahip olunan ekolojik özellikler itibarı ile polikültür tarıma elverişli ve toplam ekilebilir arazisinin 1/3’ü sulanabilir nitelikte. Büyükbaş hayvan varlığının yüzde 84’ü kültür ırkından oluşuyor. Küçükbaş hayvan sayısının yüksek olması ayrıca keçi varlığının yüzde 75’inin sütçü ırk Saanen ve melezlerinden oluşması nedeniyle toplam süt üretiminde ülke genelinde söz sahibi."

Kaynak: DHA