Şişli ve Kurtuluş’ta kimi market ve otobüslere yönelik molotofkokteylli saldırılara ilişkin dördü çocuk 19 kişi tutuklandı. Yapılan bu baskınlarda şüphelilerden birinin evinde molotofkokleylleri bulunduğu, bir diğerinin hakkında tanık ifadeleri olduğu iddia edildi. Fakat tutuklanan çocuklardan; 15 yaşındaki B.B ise “cep telefonunu teyzesinin evinde şarjda unutmanın” kurbanı oldu. Eylemlerden ötürü takip edilen kuzeni R.A. aradığında telefonu o an evde bulunan B.B.’in bir başka kuzeni açtı. R.A., ulaşamadığı B.B.’yi kastederek, “Gelsin yemeğimizi yiyelim akşam yine oraya gidelim, diyecektim” diye konuştu. Evde unutulan telefonu, “Örgüt talimatı gereği yanına almadı” diye yorumlayan polis, kuzen R.A.’nın sözlerini de o gün yapılan eylem için haberleşme diye yorumlandı. Hal böyle olunca, ulaşamadığı B.B. için “Kesin eve gitmiştir” ifade ise ‘eylem’ diye kabul edildi. Hakkında başkaca kanıt veya ifade bulunmayan liseli B.B., ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla iki aydır tutuklu... Kurtuluş’ta, 28 Mart 2010 ve 20 Mayıs 2012’de kimi marketlere, 17 Ağustos 2012’de de bir otobüs, benzinlik ve kimi araçlara motolofkokteyli atılmasına ilişkin soruşturma kapsamında polis, geçen 19 Eylül’de bir dizi operasyon yaptı. Beyoğlu ’nda ikamet eden, dördü çocuk, 19 kişi gözaltına alındı. Tamamı tutuklanan bu kişiler arasında, lise 2’de okuyan 15 yaşındaki B.B. de vardı. PKK ’ya bağlı Devrimci Yurtsever Gençlik (DYG) adı grup içinde faaliyet gösterdiği öne sürülen B.B. hakkındaki tek kanıt, kendisi tarafından yapılmamış bir telefon görüşmesinden ibaret... Polis fezlekesine göre B.B., 17 Ağustos 2012 akşamı teyzesinin oğlu R.A. tarafından telefonla aranıyor. Fakat B.B., telefonunu teyzesinin evinde şarjda unutup çıktığı için cebi diğer kuzeni V. açıyor. Fezlekeye göre, R.A. ile V. arasında şu görüşme geçiyor: 



R.A: Bilal orda mı? 

V: Bilal bilmiyorum, telefonu evde kalmış 

R.A: O gerizekalı nerdedir ya 

V: Nedir, hayırdır 

R.A: Ne bileyim ben dedim belki evdedir, diyecektim. Gelsin yemeğimizi yiyelim akşam yine oraya gidelim 

V: Ha 

R.A: Hı 

V: Vallahi ben bilmiyorum 

R.A: Kesin gitmiş eve 

V: Ben bilmiyorum 

R.A: Tamam 



Polis: Şifreli konuşmuşlar 


Eldeki bu görüşmede, B.B.’nin telefonunu açan kişinin V. olduğu anlaşıldığı anlaşılıyor. Fakat polis, B.B. ile V. birbirine karıştırıyor. Öyle ki polis, B.B.’nin kod adının ‘Vedat’ olduğunu kayda geçiriyor. Sonra da polis, bu görüşmeyi o gün gerçekleştirilen molotofkokteylli eylemin kanıtı sayarak, şu yorumu yapıyor: 

“Cumali kod R.A.’nın Vedat kod B.B.’nin kullanmış olduğu telefonu arayarak eylemle alakalı buluşma yerine çağırmak için aradığı, ulaşamadığı için sinirlenerek ‘O gerizekalı nerdedir ya’ diye tepki gösterdiği, Vedat’ın hayırdır diye sormasına karşılık şifreli olarak, ‘Ne bileyim ben dedim belki evdedir, diyecektim gelsin yemeğimizi yiyelim akşam yine oraya gidelim’ şeklinde cevap verdiği, sonra ‘Kesin gitmiş eve’ diyerek eyleme gittiğini kastettiği; bahse konu görüşmeden Vedat kod B.B.’nin eylemi gerçekleştirdiği...” Polis, telefonun evde unutulmuş olmasını da “Örgüt talimatı doğrultusunda, yerinin eylem anında tespit edilememesi için bilinçli olarak evde bırakıldığı” diye yorumladı. 

B.B., savcılıktaki ifadesinde, bu eylemlere katılmadığını, R.A.’nın da teyzesinin oğlu olduğunu, konuşmalarında suç unsuru bulunmadığını söyledi. Üç çocukla beraber çıkarıldığı 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nde de hiçbir şüpheliyi tanımadığını anlattı. Ne var ki tümü tutuklandı. 

Bu arada D.K. adlı kız çocuğu hakkında evinde çıkmış Kürtçe müzikler, akrabası olduğu iddia edilen bir PKK’lıya ait resimler ve bir haber ajansında çıkmış bir haber delil gösterildi. Buna karşın, S.S. adlı bir çocuğun evine düzenlenen baskında 28 molotofkokteyli ve molotofkokteyli yapımında kullanılan malzemeler bulduğu ileri sürüldü. E.K. adlı çocuğun da kimi şüphelilerin ifadelerinde göre eylemlere katıldığı iddia edildi.