Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın şike davasında yaptığı “telefon dinlemeleri tek başına delil olabilir” yorumuna karşılık, emsal niteliğinde bir karar aldı.
Samsun Emniyeti Terörle Mücadele Şube ekipleri, Ekim 2011’de Özgürlükçü Gençlik Derneği (ÖGD) üyesi 6 öğrenciyi gözaltına aldı. Savcılık öğrencileri delil yetersizliğinden serbest bıraktı. Ancak özel yetkili Ankara Başsavcılığı, Hasan Fehmi Görür, Burak Duman, Peri Çiftçi, Ali Kaymaz, Samet Kurtdere ve Sinan İhtiyaroğlu hakkında Türkiye Komünist Partisi / Kıvılcım adlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından dava açtı.


‘Delil bulunamadı’
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda karar açıklandı. Mahkeme, öğrencilerin örgüt üyeliği suçlamalarından beraatine karar verdi. Propaganda suçu için de 3. yargı paketi kapsamında erteleme kararı verildi. Süleyman İnce başkanlığındaki mahkeme, şu kararı aldı:
“Gösteriye katılmış olmalarının tek başına bir örgütsel faaliyet olarak kabulü mümkün değildir. Sanıkların gösterideki söz ve davranışlarının tek başına örgüt üyeliğini oluşturacak boyutta olmadığı da tespit edilmiştir. Sanıkların bu gösteriye örgütün çağrısı ile katıldıkları yönünde de bir delil bulunmamaktadır.”
İddianamede, ÖGD, Toplumsal Özgürlük Platformu ve Türkiye Komünist Partisi Kıvılcım örgütü arasında bağlantı olduğunun iddia edildiği anlatılan kararda, “Sanıkların bir kısmının ÖGD’ye üye olmaları ve hatta bir kısmında TKP Kıvılcım örgütüne karşı sempati besliyor olmaları sanıkların söz konusu terör örgütüne üye oldukları anlamına gelmemektedir” değerlendirmesiyapıldı.

‘Şiddet çağrısı yok’
Gerekçeli kararda, sanıklara yöneltilen örgütün finansmanını sağlama, eleman kazandırma, eğitim faaliyetlerini organize etme gibi suçlamalara değinildi. Bu yöndeki delillerin daha ziyade telefon görüşmelerine dayandığı ve somut delillerle desteklenmediği vurgulanan kararda, şöyle denildi:
“Faaliyetlerinin terör örgütü adına faaliyet olarak kabulü mümkün değildir. Sanıkların özellikle telefon konuşmaları dikkate alındığında, bu konuşmalarda şiddet kullanmaya ve ayaklanmaya bir çağrı veya demokratik prensiplerin herhangi bir biçimde reddine yönelik bir içerik bulunmadığı tespit edilmiştir.”

milliyet