ANKARA - SEFA ŞAHİN

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) devlet ve hukuk sistemi açısından sıradan bir topluluk olmadığına dikkati çekerek, konunun tahlilinin iyi yapılması gerektiğini vurguladı.

Felsefede üç zihniyet türü bulunduğunu belirten Arıcan, bunları "büyüsel", "olgusal" ve "eleştirel" zihniyetler olduğunu anlattı.

FETÖ'nün "büyüsel zihniyet" içerisinde olduğunu belirten Arıcan, örgütün batıni ve ezoterik bir yapıda hareket ettiğini dile getirdi.

Arıcan, terör örgütü mensuplarının, bu zihniyet nedeniyle FETÖ elebaşı Gülen'in "Her şeyi bilen, Peygamber'den öte ve Allah'la konuşan" gibi akıl ve din dışı söylemlerine inandıklarına işaret etti.

Bu zihniyet biçiminin "mankurtlaştırma"yı ortaya çıkardığına dikkati çeken Arıcan, "İnandırılmışlık diyoruz ya... Sanığın mahkemede hiçbir şekilde ilgili kişinin ismini vermeyeceğini söylemesi, dalga geçercesine ifade vermesi aslında bu zihniyet halinden hala kurtulamadığının göstergesidir." diye konuştu.

"Ezoterik yapıların özelliğidir, hep hayal dünyasında yaşarlar"

FETÖ sanıklarının duruşmalarda söylediği yalanlarla kendilerine vakit kazandırmaya çalıştıklarına vurgu yapan Arıcan, şunları kaydetti:

"Bir bilgi akışı var. Hala şuna inanıyorlar. Zaman zaman çıktı biliyorsunuz, '15 Haziran'da şu olacak, Temmuz'un sonunda şunlar yaşanacak'. Ezoterik yapıların özelliğidir bu. Hep hayal dünyasında yaşar, sahte bir fikir inşa eder, sahte bir kurtuluş planlar ve buna inandırır. Bunlar şu an OHAL'in bir gün biteceğini ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceklerini ve tekrar döneceklerini düşünüyorlar. Buna da bir şekilde inandırılmışlar ve harfiyen uyguluyorlar. Mahkemelerde farklı bir şey söyleyen yok. Tek elden komutlandırılmış bir yapıyla karşı karşıyayız. Onun için Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hukuk sistemi tarihinde hiçbir zaman karşılaşmadığı bir örgüt ve mensuplarıyla karşı karşıya."

"Kendilerince tiyatro oynuyorlar"

FETÖ sanıklarının Gülen ile zihin ve gönül bağlarının koparılmadığı sürece kafa karışıklıklarının devam edeceğini dile getiren Arıcan, sanıkların kendilerinin yalan söylediklerini düşünmediklerini ifade etti.

Arıcan, bu durumun "serkeşlik" hali olduğuna işaret ederek, "Dosdoğru olamadıkları için... Eğer gerçekten bir inanca mensup olsalar, Kur'an'dan ve sünnetten besleniyor olsalar, gerçekten ehlisünnetin inançları doğrultusunda bir zihniyet inşa edilmiş olsa bu insanlar vicdanen, manen rahatsız olur. Rahatsız olmuyor, gülüyorlar. Bakın bu tiyatro değil. Bunlar kendilerince tiyatro oynadıklarını zannediyorlar." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA