Kuruluşunun 42. yılını kutlayan Türkiye Barolar Birliği, (TBB) savunmanın, bağımsız ve özgür olmadığı, yargıcın tarafsız olmadığı, demokrasinin egemen, hukukun üstün olmadığı, birey hak ve özgürlüklerin yeteri kadar güvence altında bir durumda avukatlık mesleğinin yapılabilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
1969 tarihinde Türk hukuk sistemindeki yerini alan TBB, kuruluşunun 42. yılını kutluyor. TBB Başkanı Vedat Ahsen Coşar, meslektaşlarının yıldönümünü yazılı bir açıklamayla kutladı. Coşar'ın açıklamasında, "Savunmanın bağımsız ve özgür olmadığı, yargının bağımsız, yargıcın tarafsız olmadığı, demokrasinin egemen, hukukun üstün olmadığı, birey hak ve özgürlüklerinin yeteri kadar güvence altında bulunmadığı bir ülkede avukatlık mesleğinin yapılabilmesi mümkün değildir" denildi

-GÖREVİMİZ SADECE AVUKATLIK DEĞİL-

TBB'nin 42 yıl içinde ulusal ve uluslararası düzeyde kendisine saygın ve güvenilir bir yer edindiğini belirten Coşar, baroların katılmasıyla oluşan bir meslek kuruluşu olan Birliğin misyonunun, sadece avukatlık olmadığının altını çizdi. Coşar'ın açıklamasında, TBB'nin görevleri arasında "Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin merkezini oluşturan ve "müdafa-i hukuk' anlayışından tevarüs eden hukukun üstünlüğünü, bu ilkenin bir türevi olan insan haklarını savunmak, laik Cumhuriyetin demokrasi yönünde gelişmesine katkı yapmak ve bu suretle Cumhuriyetin, Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlamak" olarak sıralandı.
Coşar, savunmanın bağımsızlığı ve özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve yargıç tarafsızlığı, demokrasi, hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin TBB'nin duyarlı olduğu konular olduğuna dikkat çekti. Coşar'ın açıklamasında şu mesajlara yer verildi:
"Barışın, güvenin, istikrarın, özgürlüğün ve demokrasinin tek güvencesi hukuk olmakla, hepimizin en temel görevi hukuka bağlı kalmak, hukuku, devletin, siyasetin, her türlü erkin üzerine çıkarmaktır. Türkiye Barolar Birliği yönetimi olarak hedefimiz, ortak ve evrensel olan tüm bu değerlere katkı yapmak ve yine hem baroların, hem de mesleğin, bugün bulunduğu düzeyden çok daha yüksek değer yaratan bir topluluk haline getirmek, avukatın, avukatlık mesleğinin kalitesini daha da yükseltmektir."


(ANKA)