Avukatların duruşmaya türbanla girmesine direnen bu yüzden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun hakkında soruşturma başlattığı ve Akit gazetesinin de bir süredir hedef alıp “Yarınki duruşmaya gelin” diye kampanya yürüttüğü Ankara 11. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Karadağ Ankara Barosu’ndan gözlemci istedi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi avukat Zübeyde Kamalak’ı türbanla girdiği için ertelenen müvekkilinin boşanma davasına Ankara 11. Aile Mahkemesi’nde yarın sabah 10.45'te devam edilecek.Büyük tartışma yaratan duruşmada verilecek karar merak konusu olurken, Hakim Karadağ'ın, Akit başta gazetelere duruşmanın farklı yansıtıldığını düşündüğü için Baro’dan gözlemci sıfatıyla avukat gönderilmesini istediği belirlendi.

HSYK YAZILI SAVUNMA İSTEDİ

Avukat Zübeyde Kamalak’ın  şikayeti üzerine HSYK’nın hakkında soruşturma açtığı Hakim Karadağ’ın disiplin soruşturmasında ise sona gelindi HSYK 2. Dairesi, Hakim Karadağ’dan “Disiplin yönünden yapılacak işleme esas olmak üzere” yazılı savunmasını istedi. Bu kararı HSYK 1’e karşı 5 oyla oy çokluğu ile verdi. Karara HSYK 2. Daire üyesi Ziya Özcan, “Soruşturma yapılmasın” diye muhalefet şerhi düştü.

HAKİM TBB’YE SORDU

Karadağ ise Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) avukatların mahkemede türbanla görev yapıp yapamayacaklarını sordu. TBB, Danıştay 8. Dairesi’nin avukatların türbanla görev yapmalarına imkan tanıyan yürütmeyi durdurma kararının emredici olduğunu ve buna göre işlem yapıldığı bildirdi

KARADAĞ: SUÇUMU BİLDİRMEZLERSE SAVUNMA YAPMAYACAĞIM

Hakim Karadağ Hürriyet Dünyası’na, TBB Yönetiminin başvurup sormasına rağmen “Duruşmada avukatlar başı açık görev yapabilir ya da yapamaz” diye açık bir yanıt vermediğini söyledi.  HSYK’nın ise kendisinden disiplin işlemine esas olmak üzere yazılı savunma istemesine rağmen neyle suçlandığını bildirmediğini savunan Karadağ, bu durumu da AİHM’in ihlal saydığını söyledi. Karadağ, “Eğer HSYK neyle suçlandığımı ve buna ilişkin bilgi ve belgeleri bana vermezse savunma yapmayacağım” dedi. Tebligat Kanunu uyarınca tebligatların avukatlarıma yapılması gerekirken bu yapılmayarak, soruşturmanın en başından bir hukuk dışı uygulamayla yürütüldüğünü belirten Karadağ şöyle devam etti:

HANGİ YASAĞI HANGİ USUL HÜKMÜNÜ İHLAL ETTİM

“Daha önce HSYK Başmüfettişliğine avukatlarım aracılığıyla verdiğim savunma ve ek savunmalarımda ısrarla belirtmemize karşın, hangi yasa ve usul hükmünü ihlal ettiğim ve ne suçunu işlediğim yine açıklanmamıştır. Etkin savunmanın yapılabilmesi için soruşturmaya esas olan belge ve bilgiler, tanık ifadeleri yine tarafıma gönderilmemiştir.

AİHM İHLAL SAYIYOR

Nitekim Özpınar/Türkiye ve Kayasu/Türkiye davalarında da belirtildiği üzere HSYK müfettişlerinin, bir soruşturmada uygulanabilecek asgari teminatları dahi gözardı etmesi, soruşturma çerçevesinde dinlenen tanıkların ifadelerinin soruşturulanın bilgisine sunmaması, müfettiş raporundan önce savunmasının bizzat kendisinden dinlememesi ve sadece ithamları soruşturulanın bilgisine sunması sözleşmenin ihlali sayılmıştır.

ADALETE GÖLGE DÜŞER

Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak yapılan savunmaya göre de karar verilemez. Soruşturmadaki amaç, tüm belge ve delillerin tarafların bilgisine sunularak gerçeğin ortaya çıkması ve bu suretle hukukun üstünlüğünün sağlanması olmalıdır. Soruşturma yapılan kişiye incelettirilmeyen belge ve dosyaya dayanılarak karar verilmesi adalete gölge düşürecektir”