Azerbaycan'dan Türkiye ve Avrupa'ya doğalgaz taşıyacak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Genel Müdürü Saltuk Düzyol, projede çalışan herkesin eksiksiz eğitimden geçirildiğini belirterek, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda asla taviz vermiyoruz." dedi.

Düzyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TANAP'ın çevreye, insana saygılı ve iş güvenliği ile bölgedeki doğal yaşamı dikkate alan bir proje olduğunu söyledi.

Zamana karşı yarışılan projede hiçbir zaman işin kolayına kaçmadıklarını ifade eden Düzyol, uygulanan yüksek standartların proje takvimi ve maliyeti üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerini bilmelerine rağmen, bu standartlardan vazgeçmediklerini vurguladı.

Düzyol, her gün mesai başlamadan önce işçilerle o gün sahada yapılacakların ve çalışılacak alanın taşıdığı iş güvenliği riskleri ile ilgili bilgilendirme toplantıları yapıldığını belirterek, "Önceden risk değerlendirmesi yapılmamış yerlerde çalışılmasına kesinlikle izin verilmiyor. Projede çalışan herkes eksiksiz gerekli eğitimleri alıyor, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda asla taviz vermiyoruz." ifadelerini kullandı.

"İnşaat sırasında tarım toprağı saklanıyor"

Projede kullanılan her türlü araç ve ekipmanda en yüksek seviyede iş güvenliği standartlarının arandığını ifade eden Düzyol, şöyle konuştu:

"Boru hattının inşaatı tamamlandığında, ülkemizde inşa edilen benzer boru hatlarından çok farklı bir görüntüsü olacak. Bölgeden boru hattı geçtiğini, sadece üzerinde belirli aralıklarla bırakacağımız hat işaretleyicilerden anlayabileceksiniz. Boru hattı güzergahı boyunca pist açarken, öncelikle verimli tarım toprağının 30 santimlik kısmını bir kenara ayırıp saklıyoruz. Eş zamanlı olarak bölgeden tohum örnekleri topluyoruz. Bu suretle, boru hattı devreye girdikten 4-5 yıl sonra o bölgede arazi görünümü, eskisine çok yakın bir hale gelmiş ve tarıma elverişli milyonlarca ton toprak kaybedilmemiş olacak."

Arkeolojik kurtarma kazıları

Düzyol, projede güzergah belirleme ve inşaat faaliyetleri esnasında bilim dünyasının önceden bilmediği bazı canlı türlerinin ve çok sayıda yeni arkeolojik alanın belirlendiğine değinerek, "Şu ana kadar 9 fauna ve 1 flora türü ile 106 yeni arkeolojik alan belirledik. Uluslararası standartlarda hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda verilen taahhütleri harfiyen yerine getiriyoruz. Halen ÇED İzleme Süreci bir bağımsız firma tarafından takip edilirken, belirlenen arkeolojik alanlarda müze müdürlükleriyle koordinasyon içerisinde kurtarma kazıları gerçekleştiriliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA