Gezi Direnişi tatbikatı batı için oldukça başarılıydı. Arap Baharı ile Ortadoğu coğrafyasında yaşanan değişim ABD’nin istediği gibi gitmiyor. Diktatörler bir bir devrilirken yerine gelenler ABD ve batıyı çok da tatmin etmiyor. Değişim aşırı İslamcıların oluşan yeni iktidarlarda pay sahibi olması ile sonuçlanıyor. Mısır’da, Irak’ta oluşan yeni yönetimler ABD’yi tedirgin ediyor. Suriye muhalefeti içerisinde El Kaide ve diğer İslamcı örgütler oldukça etkili. Ortadoğu coğrafyasında artan aşırı İslamcı etki ABD’nin Ortadoğu çıkarlarını tehdit ediyor.
Şangay Beşlisi ve Yeni Osmanlıcılık söylemi
Ortadoğu’da ki bu gelişmelere AKP hükümetinin dile getirdiği Yeni Osmanlıcılık ve Şangay Beşlisi’nde yer alma söylemleri tuz biber ekiyor. Bu söylemler iç politikada bir siyasi taktik olarak algılanıyor olabilir ancak ABD’nin böyle soğuk şakalara tahammülü yoktur.
ABD ve Fethullah Gülen
ABD’nin bu tatbikatında en önemli rolü Pennsylvania sakini üstlenmiştir. Pennsylvania sakini, ABD'nin bütün dünyada İslamcı hareketleri kontrol altında tutma çabaları için önemli bir araçtır. Pennsylvania'daki kişi ABD ve İsrail çıkarlarına zarar verecek her şeyden özenle kaçınmaktadır çünkü varlık neden onlardır.
Taksim Gezi Parkı direnişinde polisin oynadığı proveke edici tutum ile polis içerisindeki cemaat etkisini birlikte değerlendirmek gerekmez mi?
Mavi Marmara olayı
Mavi Marmara olayında 9 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine Fethullah Gülen yaptığı açıklamada İsrail yönetimini suçlama yerine Mavi Marmara olayını gerçekleştirenleri ciddi biçimde eleştirmiştir. Gülen’in bu konuda Wall Street Journal gazetesine yaptığı açıklamayı NTVMSNBC aynen şöyle verdi:
Fethullah Gülen: İsrail'den izin almalıydılar
Fethullah Gülen İsrail'in kanlı baskınını değerlendirirken, İHH'nın İsrail'den izin almamasını eleştirdi ve "İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" dedi.
WASHINGTON - Fethullah Gülen, İsrail'in Gazze'ye yardım gemilerine düzenlediği ve en az 9 kişinin hayatını kaybettiği baskını değerlendirdi.
ABD'nin Pennsylvania eyaletinde yaşayan Gülen, "İnsani Yardım Vakfı" gemisinin İsrail'den izin almamasını eleştirdi.
Amerikan Wall Street Journal gazetesine demeç veren Gülen, yaşananlarla ilgili "Gördüğüm şeyler hoş değil. Çirkin şeylerdi" dedi
Wall Street son zamanlarda yaptığı yayınlarla AKP’yi kızdırmıştır. Gülen Wall Street Journal’a açıklama yapıyor, son olaylarda aynı gazetede AKP aleyhine yorumlar çıkıyor.
Gülen bu açıklamasında direnişçileri eleştiriyor, İsrail yönetimini savunuyor. Gülen ABD’den daha fazla İsrail’i savunmaktadır.
Erdoğan’ın "one minute" çıkışı, Davutoğlu’nun "Yeni Osmanlıcılık" politikası, Şangay Beşlisi’ne katılma bir yere kadar iç politika hesaplarına bağlanarak tolere edilebilir ama bu söylemler uygulamaya yansıdığında ABD, AKP’nin biletini kesecektir.
Bu yazı elbette bir komplo teorisidir ancak her ihtimalde Taksim Gezi Direnişinden çıkarılacak dersler vardır.
AKP hükümetinin giderek otoriteleşmesi, ülkeyi yönetirken daha fazla dini referanslara yer vermesi, dindar nesiller yetiştirme söylemi, kürtaj, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, yargıyı el geçirme, içki düzenlemesi ve benzeri uygulamaların Türkiye’de çağdaş kesimlerde tedirginlik yarattığı, tepki biriktirdiği çok açık bir realitedir. Bu tepkilerin ve öfke birikiminin bir gün patlayacağını beklemek olağan bir gelişme ve sonunda bu tepkiler Taksim Gezi Direnişleri ile su yüzüne çıktı. Gençlik şanlı bir direniş sergiledi. Direniş ABD ve batıdan büyük destek gördü..
Türkiye’nin bu barışçı başkaldırılarla demokratik, özgürlükçü ve çağdaş bir Türkiye’ye evrilmesi için alternatif bir siyasi harekete ihtiyaç vardır aksi halde AKP gider yerine bir başka AKP gelir. ABD ve batı için önemli olan çıkarlarıdır, demokrasi onların umurlarında bile değildir.
ABD ve müttefikleri bir gün AKP iktidarından kurtulmaya karar verdiklerinde Türkiye ilerici, çağdaş güçlerinin iktidara hazır bir örgütlenmeye sahip olmaları gerekir. Aksi halde AKP gider ama yerine daha ılımlı bir İslamcı parti gelir. Türkiye’nin sorunu muhalefet sorunudur.
Rahmi Ofluoğlu
