Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Bursa’nın Gemlik ilçesinin adalet sarayında bir süredir ölüm korkusu kol geziyor. Nedeni ise adalet sarayının depreme dayanıksız olduğunun tespit edilmesi.

Milliyet gazetesinden Gürkan Akgüneş’in haberine göre aslında tespit de yeni değil. İnşaat Mühendisleri Odası’nın 2009 yılının Mart ayında Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle hazırladığı teknik rapor binadaki tehlikeyi gözler önüne seriyor; “Olası bir yüksek deprem durumunda ayakta kalması düşünülemez...”

Binada 15’i hakim ve savcı 85 adliye personeli yıllardır hizmet vermeye devam ediyor. Binanın tahliyesine yönelik bürokrasi ise sürüyor.

‘İVEDİLİKLE TAHLİYE’
Deprem endişesinin 3 yıldır sürdüğü binanın durumu için Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz yıl belediyeden de teknik inceleme istedi. Gemlik Belediye Başkanlığı adına Mühendis Murat Ekmen tarafından 2012 yılının Haziran ayında hazırlanan raporda; karot, çekiç, röntgen testleri sonucu binanın göçme durumu performans düzeyinde olduğu tespiti yapılarak, şu uyarıda bulunuldu: “Binanın ivedilikle tahliyesi ve güçlendirilmesi ya da yıkılması önerilmektedir.”

Bu uyarılar üzerine adliye yetkilileri, Adalet Bakanlığı ’yla temasa geçti ve Hisar Mahallesi’ndeki 8 bin metrekarelik araziye yeni bir adliye yapılması kararlaştırıldı. Ancak arazideki eğim nedeniyle taşınmazın adliye yapımına teknik olarak uygun olmadığı tespit edildi. Buna rağmen projeye başlandı ve ödenek tahsis edildi. Bu süreçte de bakanlık yeni binanın tamamlanmasının en az 2 yıl süreceğini göz önüne alarak, “Binanın mevcut haliyle kullanımı uygun değil. Bina boşaltılsın, geçici bir bina kiralansın” önerisinde bulundu. Daha sonra da yeni adliye projesinden vazgeçildi.

Kiralama yönteminin önerilmesi üzerine hakim ve savcılar ilçede uygun bina arayışına girişti ve bir iş hanının bazı katlarının aylık 20 bin liraya kiralanması için bina sahibiyle anlaşmaya vardı. Bu anlaşma Adalet Bakanlığı’na da bildirildi. Bakanlık ise kira bedelinin yüksek olduğunu belirterek, öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarına ait bir binanın bulunmasını istedi. Bakanlık, bulunamaması halinde de kirası daha düşük bir bina bulunarak yeniden talepte bulunulmasını istedi.

Bakanlığın bu yanıtı yıllardır büyük bir korkuyla görev yapan hakim ve savcıları isyan ettirdi. Yargı mensupları, “Yanımızdan kamyon geçse bina sallanıyor. Bize 20 bin TL çok görülüyor ama Dışişleri Bakanı aylık kirası 50 bin lira olan konutta kalıyor, Anayasa Mahkemesi Başkanı aylık kirası 18 bin lira olan makam aracı kullanıyor” diye yakındı.
Radikal