Susurluk davasında denetimli serbestlik kararı ile tahliye edilen ve şartlı salıverilme süreci içinde hakkında faili meçhul cinayetten dava açıldığı için tekrar içeri girmesi gereken eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ı cezaevine göndermeyen yargı, sıradan bir yurttaş olan Taylan Aydoğdu için aynı hassasiyeti göstermedi. Bolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakaret suçundan yargılanan ve dava sonunda 1 yıl 15 gün hapis cezası alan Taylan Aydoğdu, kararın kesinleşmesinin ardından kaçmayarak Maltepe Açık Cezaevi’ne giderek teslim oldu. Aydoğdu, cezaevi günlerinin henüz birinci haftasındayken geçmişte yaşanan bir olay nedeniyle hakkında “yasadışı sol örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı. Bunun üzerine Aydoğdu’nun açık cezaevi hakkının “yandığını” savunan savcılık, hükümlüyü Maltepe Kapalı Cezaevi’ne gönderdi. Yasaya göre cezası bir yıldan az kalan hükümlüler, denetimli serbestlik hakkı kapsamında serbest bırakılıyor. Aydoğdu, hakkında açılan yeni dava gerekçe gösterilerek denetimli serbestlik hakkından da yararlandırılmadı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi ise Susurluk davası kapsamında denetimli serbestlikle bırakılan, ancak şartlı salıverilme süresi içinde hakkında faili meçhul cinayetler soruşturmasında dava açılan Mehmet Ağar’ı yeniden cezaevine göndermemişti. Aydoğdu’nun avukatı İnayet Aksu da Mehmet Ağar ile ilgili kararı gerekçe göstererek müvekkili için verilen kararın iptali istemiyle İstanbul Anadolu 2. İnfaz Hâkimliği’ne başvurdu. Hâkimlik, Aydoğdu hakkında açılan örgüt üyeliği ilgili yeni davaya işaret ederek istemi reddetti. Bu kararın çifte standart olduğunu belirten avukat Aydoğdu, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti değilse de tam bir kadirkıymet devletidir. Ağar’ın devlete ‘hizmetleri’ dolayısıyla hakkında jet hızıyla çıkan karar, sıradan bir yurttaş olan Taylan için tam tersi biçimde verilmiştir” değerlendirmesini yaptı.

Cumhuriyet/ Alican Uludağ