Başbakan Binali Yıldırım Başbakan, yardımcıları Mehmet Şimşek ve Veysi Kaynak ile birlikte öğleden sonra uçakla Gaziantep'e geldi. Havalimanında Vali Ali Yerlikaya, milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin tarafından karşılanan Başbakan Yıldırım, beraberindekilerle karayoluyla Kilis'e gitti. Başbakan Yıldırım, Suriye sınırındaki Öncüpınar Sınır Kapısı yakınında bulunan ve sığınmacıların barındığı Öncüpınar Konteyner Kenti'ni ziyaret etti. Başbakan Yıldırım, burada Başbakanlık otobüsünden Suriyelilere seslendi. Yıldırım, Arapça selam verip hatırlarını sorduğu Suriyelilerin alkış ve tezahüratlarına yine Arapça "Elhamdülillah" diyerek yanıt verdi.


HER ZAMAN YANINIZDA OLACAĞIZ


Türkiye ve Rusya garantörlüğünde Suriye'de ilan edilen ateşkesin kalıcı olması temennisinde bulunan Başbakan Yıldırım, şöyle dedi:


"Değerli kardeşlerim sizleri muhabbetle sesleniyorum. Bugün sizlerle bir arada bulunmaktan şahsım ve arkadaşlarım adına büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bizler, kardeşiz. Bizler, aynı yaratanın kullarıyız. Bizler, aynı peygamberin Hz. Muhammed'in (SAV) ümmetiyiz. Suriye Türkiye kardeştir. Suriyeliler, Türkler kardeştir. Büyük bir acı yaşadığınız. Bu acıyı, en iyi siz biliyorsunuz. 5 yıldır, 6 yıldır memleketinden, köyünden, evinden, yerinden, yurdundan ayrı kalmanın ne demek olduğunu çok iyi anlıyorum. Ama burada, kardeşlerinizin arasındasınız. Sizin acınız, bizim acımızdır. Sizin sevinciniz, bizim sevincimizdir. Her zaman; bugün de, yarın da beraber olacağız. Her zaman yanınızda olacağız.


Değerli kardeşlerim, sevgili gençler, değerli hanımefendiler, bildiğiniz gibi dün itibariyle uzun zamandan beri Suriye'de devam eden çatışmalar ateşkesle durduruldu. Bu ateşkesin, kalıcı hale getirilmesi, oradaki, Halep'teki, Şam'daki, diğer bölgelerdeki acıların artık bir daha yaşanmaması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok büyük çaba sarf etti. Aynı zamanda hükümetimiz olarak, Cumhurbaşkanımızla beraber Rusya'yla, diğer ülkelerle de uzun uzun görüşmeler, müzakereler sonucunda elhamdülillah bir başlangıç yaptık. İnşallah bu ateşkes kalıcı barışa, huzura dönüşür ve hepiniz memleketlerinize her şey yoluna girdiği zaman rahat içinde, huzur içinde dönme imkanınız olur. Kapımız, soframız, gönüllerimiz daima sizlere, kardeşlerimize açık oldu bundan sonra da açık olmaya devam edecek."


'46 BİN HALEPLİ KARDEŞİMİZİ KATLİAMDAN KURTARDIK'


Yıldırım Türkiye'nin, Suriyeli sivil halk için çaba sarf ederken dünya devletlerinin zulme seyirci kaldığını ifade ederek, 46 bin Haleplinin tahliye edilerek İdlib'de kamplara yerleştirildiğini kaydetti. Batılı ülkeleri eleştiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:


"Değerli kardeşlerim; nasıl bir zulüm yaşadığınızı, ne kadar büyük bir zorlukla karşılaştığınızı, hangi acıları çektiğinizi çok ama çok iyi biliyoruz. Halep'in nasıl tarumar edildiğini, nasıl insanların hayatına son verildiğini, nasıl Haleplilerin göç etmek zorunda kaldıklarını çok iyi biliyoruz. Şunu bilin ki zulüm ile abad olunmaz. Zalimler eninde sonunda hesabını verirler. Sevgili kardeşlerim, bizim için Konya ne ise, Diyarbakır ne ise, Şanlıurfa ne ise, Kilis ne ise, Antep ne ise Halep de odur. Hepimiz aynı medeniyetin çocuklarıyız. Bizim şehirlerimiz de bizler gibi birbirleriyle kardeştir. Türkiye Halep'te 46 bin kardeşimizi kurtarmak için ateşin içinden çıkarıp, onları selamete erdirmeye çalışırken, maalesef Batılı ülkeler, dünyanın medeniyet gelişmesini sağladığını söylediğini söyleyen ülkeler Halep'teki, Suriye'deki zulme seyirci kaldılar. Hiçbir şey yapamadılar. Sizlerin feryadınıza, çığlığınıza kulak vermediler. Onlar duymadılar ama Türkiye duydu, kardeşleriniz duydu. Sizin feryadınıza biz kulak verdik. Bütün eldeki imkanları seferber ederek yine yardıma koşan ilk ülke olduk. Kardeşliğin gereği, insanlığın gereği ne ise onu yaptık. 46 bin Halepli kardeşimizi katliamdan kurtardık. Onları İdlib'de güvenli bölgeye taşıdık. Şimdi İdlib civarında kamplara yerleştirilerek her türlü ihtiyaçları Türkiye'den, Türkiye'deki kardeşlerinden temin ediliyor. Her türlü yardım malzemesi yanlarına gönderiliyor, sağlık hizmetleri veriliyor, hastaların tedavisi yapılıyor."


'HESABINI, DÜNYA SESSİZ OLSA DA SORACAK ÜLKENİN ADI TÜRKİYE'DİR'


Dayanışma ve kardeşlikle zor günlerin geride kalacağını kaydeden Başbakan Yıldırım, dünyanın sessiz kalmasına rağmen Türkiye ve Suriye'deki teröristlerin yok edileceğini söyledi. Başbakan Yıldırım, "Bu zor günler geride kalacak. Dayanışmayla, kardeşlikle bunların üstesinden geleceğiz. Hem Suriye'de, hem Türkiye'de insanların canına kast eden alçakları, teröristlerin hepsini yok edeceğiz. Size bunları yaşatanlara bunun hesabını, dünya sessiz olsa da, sağır olsa da soracak olan ülkenin adı Türkiye'dir. Bu sabilerin, gençlerin, hanımefendilerin, beyefendilerin çektiklerinin hesabını dünya, insanlık veremiyor. Sevgili gençler, çok çalışacağız. İnşallah geleceğe hazırlanacağız. Ülkelerimizi kalkındırmak için, kardeşliğimizi artırmak için el ele verip güzel günleri tekrar getireceğiz" diye konuştu.


'GÜÇLÜ ÜLKELER ZULMÜN YANINDA YER ALMIŞTIR'


Dünya genelindeki göç sorununa değinen Başbakan Yıldırım, güçlü ülkelerin adaletin yanında yer alacağına, zulmün yanında yer aldıklarını savunarak şunları söyledi:


"Bugün dünyada göç, büyük bir sorun. Dünyanın birçok yerinde maalesef huzursuzluk var. İnsanlar evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalıyorlar, canlarını kurtarmak için. Dünyada 65 milyondan fazla insan şu anda savaşlar, çatışmalar yüzünden memleketlerini terk etti. 21 milyondan fazla insan başka memleketlere gitmek zorunda kaldı. Suriye'de son 6 senede çatışmalardan dolayı sizlerle aynı şekilde memleketinizi terk edip gelmek zorunda kaldınız. Ne yazık ki savaşta 500 bin Suriyeli kardeşimiz hayatını kaybetti. 2 milyondan fazla Suriyeli kardeşimiz yaralandı. Bir başka değişle 22 milyon Suriye nüfusunun yüzde 11'i, 2 milyon 500 bini ya yok oldu, ya sakatlandı ya da hayatını kaybetti. Bu ağır bir zulümdür, ağır bir katliamdır. Bu adeta bir milleti, bir medeniyeti yok etmektir. Güçlü ülkeler ne yazık ki adaletin yanında yer alacağına, zulmün yanında yer almıştır. Yaşanan acılar, bombalanan şehirler, öldürülen insanlar, yakılan, yıkılan, binalar bunun en güzel delilidir. Her gün haberler bu felaketleri göz önüne seriyor. Her konuda sözü başkalarına bırakmayan sözde güçlü ülkeler, ne yazık ki bu konuda sus pus. Şunu açıkça söylüyorum değerli kardeşlerim; hiç kimse yoksa biz varız, Türkiye var, Tayyip Erdoğan var, 80 milyon Türkiye milleti, Türk milleti var. "


'TÜRKİYE OLARAK 25 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPTIK'


Başbakan Binali Yıldırım, konuşması sırasında kendisine sık sık tezahüratlarla sevgi gösterisinde bulunan Suriyelilere "Biz teşekkür ediyoruz. Sağ olun, var olun. Allah sizden razı olsun" diyerek teşekkür etti. Türkiye olarak Suriyelilere 25 milyar dolar harcama yapıldığını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Bugün Allah'a şükür sadece 3 milyon kardeşimizi bağrımıza basmadık. 500 binden fazla Suriyeli çocuk, yavrularımız okullarda geleceğe hazırlanıyor. Kardeşlerimizi geleceğe hazırlamak için eğitim kursları yapıyoruz. 223 bin kardeşimiz bu kurslarda eğitim gördü, meslek öğrendi, geleceğe hazırlandı. 2014'te sizlere yasal statü getirdik ve geçici kimlik dağıttık. Bu senenin başından itibaren de çalışma iznini verdik. Bugüne kadar 185 bin yavrumuz gözlerini Türkiye açtı. Nüfusumuz 185 bin daha arttı. Onlar bizim yavrularımız. Değerli kardeşlerim; biz kardeşlerimizle, sizlerle gönlümüzü de birleştiririz, soframızı da birleştiririz, ekmeğimizi de paylaşırız. Bugüne kadar Türkiye olarak 25 milyar dolar harcama yaptık, helali hoş olsun. Daha fazlasını da yaparız" diye konuştu.


'NASİHATİ BIRAKIN DA BİRAZ DA SİZ EL ATIN'


Avrupa ve diğer ülkelere de Suriyelilere yapılan yardımlardan dolayı Türkiye'ye nasihat yapmalarını bırakıp biraz da kendilerinin el atmalarını isteyen Başbakan Binali Yıldırım şöyle konuştu:


"Avrupalılar, diğer ülkeler sadece sırtımızı sıvazlıyorlar; 'İyi yaptınız, teşekkür ederiz, çok iyilikseversiniz.' Nasihati bırakın da biraz da siz el atın. Oralarda insanlık öldüyse, burada insanlık ölmedi. Tarih boyunca değerli kardeşlerim zulüm asla payidar olmadı, zalimler iflah olmadı. Bu zor günler gelip geçecek. Bir gün barışı ve kardeşliği hep birlikte kutlayacağız. Bizim tek hedefimiz var; Suriye halkı barış içinde yaşasın, Suriye halkı Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olsun. Bilin ki sizin meseleniz, bizim de meselemizdir. Yaşadıklarınızı dünyanın her yerinde, her ülkesine anlatmaya devam edeceğiz. Haklı davanızın savunucusu olmaya devam edeceğiz. Zalimler kaybedecek mazlumlar, inananlar kazanacak."


Başbakan Binali Yıldırım konuşmasının ardından 'Hain Beşşar' sloganları atan Suriyelilere "Hainler eninde sonunda hesabını verirler, hiç endişeniz olmasın. Hepinizi Allah'a emanet ediyordum" diyerek konuşmasını tamamladı. Başbakan Yıldırım, daha sonra konteynerleri gezerek Suriyelileri ziyaret etti ve bir süre sohbet etti.

Kaynak: DHA