Abdullah Öcalan’ın dün yaptığı barış çağrısı oldukça zor geçen bir sürecin sonucuydu. Birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edilemeyecek adımların atılmasında ise üç isim ön plana çıkıyor. Başbakan Erdoğan, kesintiye uğrasa da 2009’da başlattığı ‘Demokratik Açılım’dan vazgeçmedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı diplomasisini başarıyla yürüttü. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kritik kararlara imza attı. 

KARARLI BİR POLİTİKA İZLEDİ




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

İlk adımı 2009’da ‘Demokratik Açılım’ projesiyle attı. Habur ve Oslo süreci kesintiye uğrattı. Ancak vazgeçmedi. 2012’de yeniden başlattı. Sürecin arkasında kararlılıkla durdu. Birçok şeyin önünü açan açıklaması ise “Biz çözüm için her yola başvururuz. Baldıran zehri içmekse, biz o baldıran zehrini de içeriz; yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin” oldu. 


Adalet Bakanı Sadullah Ergin

ÖLÜM ORUCU TAVRI YOLU AÇTI

Sürecin en kritik isimleri arasında yer aldı. 12 Eylül 2012’de başlayan ve 67. günde sona eren açlık grevlerinin bitirilmesinde büyük rol oynadı. BDP’lilerin İmralı’da Öcalan ile yaptığı görüşmelerde çıkan krizlerin aşılmasında da etkin oldu. Bu süreçlerde kamuoyuna fazla açıklama yapmadan BDP ile teması bizzat yürüten de Adalet Bakanı Ergin oldu. 


MİT Müsteşarı Hakan Fidan

DÜNKÜ MESAJDA PAYI BÜYÜK

2007’de Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı’yken de devredeydi. MİT ile PKK’lılar arasında yapılan görüşmelere katıldı. 2010’da MİT Müsteşarı oldu ve İmralı ile diplomasiyi ustalıkla yürüttü. Öcalan’ın dün Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında verdiği mesaja kadar gelinen süreçte Fidan çok etkin rol oynadı. Fidan bu süreçte bizzat Öcalan ile de görüştü.