Cumhuriyet/ İzmir- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 22 Kasım’da düzenlenen ve 44 kişinin gözaltına alındığı, daha sonra bunlardan 11’inin tutuklandığı operasyonla ilgili önemli bir ayrıntı ortaya çıktı.

Operasyona dayanak oluşturan raporları hazırlayan bilirkişilerden altısının, belediyede vergi denetimi yapan Maliye Bakanlığı bürokratlarından oluşturulduğu belirlendi.

Başkontrolörler Adil Bayram, Umut Engin Yücesoy, Feruze Dönmez, Şenol Gezer’le vergi denetmenleri Zübeyir Efe ve Yakup Yücel Özşahin’in savcılık tarafından bilirkişi olarak atandığı öğrenildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeyle ilgili davalarda bilirkişilerin devlet kurumlarındaki görevliler arasından atanmasını eleştirdi. Kocaoğlu, “Bilirkişilerin bağımsız kişiler olması gerekmez mi? Geleceği size bağlı olan bir kişiden rapor istemenizin yansızlığı konusunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü avukat Murat Bakan da bilirkişi olmak için Adli Yargı Adalet Komisyonu’nun listeler oluşturduğunu anımsatarak “İzmir’de mahkeme bilirkişisi olarak yemin etmiş yüzlerce isim var. Bunlar dururken savcılığın vergi denetmeni olarak belediyeyi denetleyen kişileri, kendi ihtisas alanları dışında bilirkişi olarak görevlendirmesi doğru değildir. Bağlantılı mevzuatları bilmiyorlar. ESHOT’la ilgili düzenlenen bilirkişi raporunda mal ve hizmet alımlarıyla ilgili yasa yanlış yorumlanmış. Bir sürü kişi mağdur oldu” dedi.

Bürokrasinin hükümetin kontrolünde olduğuna dikkat çeken Bakan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Buradan beyanda bulunuyorum. Tüm CHP’li belediyeler araştırılsın” sözünün ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde vergi denetimlerinin başladığına da dikkat çekti.

İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Ercan Demir de bilirkişilerin, tarafların bağımsızlığından ve tarafsızlığından kuşku duymayacağı kişilerden seçilmesi gerektiğini vurguladı. Demir, “Burada görevlendirilen bilirkişiler, büyükşehir operasyonu gibi bir dosyada; tamamen siyasi nedenlerle yapıldığı düşünülen ve iddia edilen bir soruşturmada hükümetin, yani Maliye Bakanlığı’nın memuru konumunda olan kişilerdir. Yani Avrupa hukuku deyimiyle, ‘hükümet ajanı’ konumunda olan kişilerdir” diye konuştu.

Bu bilirkişilerin, belediyeye düzenlenen operasyon öncesi her bir dosyayla ilgili heyet halinde değil tek tek rapor verdiklerine dikkat çeken Demir, “Böylece tutuklamaların gerekçesi yaratılmıştır. Bir kişinin imza attığı bir rapor nedeniyle insanlar tutuklanmıştır” dedi.