İSTANBUL - Alptekin Soykan/Muhammed Gencebay Gür

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehit olan Murat Akdemir'in annesi Nevra Akdemir, bir anne olarak oğlunu korumak istediğini belirterek, "Gitme Murat, çok karışık sokaklar.' dedim ama dinlemedi. Şimdi düşünüyorum; Murat olmasaydı, Ahmet sokağa çıkmasaydı, Mehmet çıkmasaydı nasıl olurdu? O; çocuğunu, ailesini korudu." dedi.

Şehidin annesi Nevra ile İsmail Akdemir, darbe girişiminin 1. yılında, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Anne Akdemir, 15 Temmuz gecesi, evde otururken televizyonu açtıklarını ve tankları gördüklerini söyledi.

O sırada oğlu Murat'ı düşündüğünü ifade eden Akdemir, "Aradım, 'Murat neredesin?' dedim. O gün izinliydi Murat, babası ile çalışıyor. Bana telefonda 'Buralardayım anne' dedi. Televizyonlarda gördüklerimi söyledim. Bir grup arkadaşıyla Anadolu Hisarı'ndaki benzinliğin orada olduğunu söyledi." diye konuştu.

Olup bitenleri televizyondan takip ettiklerini belirten Akdemir, şunları anlattı:

"O sırada uçaklar geçmeye başladı. Uçakların geçmesiyle gelinim telefon etti. Korktuğunu söyledi. Tekrar Murat'ı aradık. 'Hemen eve gel.' dedim. 'Gel' dediğim anda telefonda Murat'ın 'Ah' dediğini, vurulduğunu duyduk. O sırada telefonu elimden eşim aldı. Murat'ın vurulduğunu söyledi. 'Yok, ne vurulması' dedim. O an İsmail hemen evden çıktı, ben gelinime indim. Orada beklemeye başladık. Bir ara bir bilgi geldi, plastik mermi atmışlar şeklinde. 'Herhalde plastik mermi ile vuruldu.' dedim. Ertesi gün de oğlu Muhammed Efe’nin birinci yaş gününü kutlayacaktık. Sabaha karşı Murat'ı bekliyorduk. Sabah 5 gibi eşim aradı, 'Hadi gel hastaneye.' dedi. 'Murat'ı buldunuz mu?' dedim, 'Bulduk' dedi. O zaman 'Al gel Murat'ı.' dedim. 'Yok sen de gel.' dedi. O zamana kadar arayanlar oldu, 'Murat vurulmuş' diye söyleyenler oldu. 'Yok öyle bir şey, yalan dedim.' o ana kadar.

Saat 02.00 gibi Murat vurulmuş ve hayatını kaybetmiş. Haber aldıktan sonra gittik. Hala inanamıyorum, inanmak istemiyorum. Son bir senedir bana her gün 15 Temmuz. Hiç geçmedi ki bir sene. Murat'ın yokluğuna da alışmak istemiyorum. 9 ay kabrini ziyarete gidemedim. Bayramda halası beni götürdü. Zaten her gün karşımda, gözümün önünde. Zor, gerçekten çok zor."

Darbe girişimine ilişkin yargılamaların başladığını anımsatan Akdemir, suçluların hak ettikleri cezayı almasını istediklerini kaydetti.

Anne Akdemir, 15 Temmuz gecesi oğlunun bir ara eve geldiğini anlatarak, "Ben bir anne olarak onu korumak istedim. 'Gitme Murat, çok karışık sokaklar.' dedim ama dinlemedi. Şimdi düşünüyorum; Murat olmasaydı, Ahmet sokağa çıkmasaydı, Mehmet çıkmasaydı nasıl olurdu? O; çocuğunu, ailesini korudu." diye konuştu.

Son bir yıl içinde çok kötü şeyler duyduklarını ifade eden Akdemir, şöyle devam etti:

"Otobüslere binenler için 'Bedavacılar geldi.' dediler. 'Havadan şehitlik mertebesi indi, bunlar şehit değil.' dediler. Murat ve arkadaşları, hiçbir şey yapamadıysalar bile bir kalabalık çıkardılar ve onların emellerine engel oldular. O gece tanklar vardı, uçaklar vardı, bunlar tiyatro değildi. Mermiler gerçekti. O kadar hain, o kadar haindiler ki gerçek silah kullandılar. Keşke olmasaydı da benim de oğlum diğer annelerin de çocukları şu an yanımızda olsaydı. Davaların bizi memnun edecek şekilde sonuçlanmasını bekliyoruz. Onların en güzel şekilde ceza almalarını umuyoruz."

"Bizi yıkamayacaklar"

Baba Akdemir de o gece yaşadıklarını ve sonrasındaki günlerini anlattı.

Darbe girişiminin yaşandığı gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını anımsatan Akdemir, "Murat, 'Reis bizi çağırıyor.' dedi. 'Gitme oğlum, ortalık karışık.' dedik ama elimizi öptü gitti." dedi.

Oğlu Murat ve arkadaşlarının önce Hisar'a gittiğini anlatan Akdemir, şöyle devam etti:

"Kuleli'nin bir komutanı Albay Mehmet Karabekmez de oradaymış, tüfekle ateş ederek birkaç kişiyi orada yaralamışlar. Murat ve arkadaşları burada kalabalıklaşıp askerleri araya almışlar ve Çengelköy'e doğru yürümüşler. O albay askerlere hazırlık yaptırmış, Vaniköy'ün orada barikatlar kurulmuş, buraya gelince kalabalığı dağıtmak için sis bombaları atmışlar ve ardından ateş etmişler. Önce oğluma ateş etmiş aynı albay. Orada birçok kişi vurulmuş. Bir taksici oğlumu arabasına alıp hastaneye götürmüş. Oğlumu aldığı sırada taksiye de ateş etmişler. Taksiye 14 mermi isabet etmiş. Murat vurulduğunda telefonla konuşuyorduk. Annesi ile konuşuyordu. Oğlumun 'Ah' diyerek bağırmasının ardından telefon kesildi. Murat'ın yakın arkadaşına ulaştım, bana plastik mermi ile vurulduğunu hastaneye kaldırıldığını söyledi. Hastaneleri gezdik. Bulamadık ilk başta, sonra Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde olduğunu öğrendik. Oraya gittik, ameliyatta hayatını kaybetmiş. Öyle kala kaldım. Eşimi aradım hastaneye gelmesi için. Ardından defnettik. Allah devletimizden razı olsun, ilgilendiler."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın kendilerini hiç yalnız bırakmadığını anlatan Akdemir, "Devamlı arayıp sorar, gelir, ihtiyacımız var mı ilgilenir." dedi.

15 Temmuz şehitlerine daha çok önem verildiği yönünde iddiaların bulunduğunu ifade eden Akdemir, "Bunu kimse böyle algılamasın. Bütün şehitler bizim. Hepsi vatan evladı, onlar sayesinde yıkamayacaklar bizi." değerlendirmesinde bulundu.

Akdemir, yıkılmayacaklarını vurgulayarak, "Reis dik durdukça biz arkasındayız. Her zaman da arkasında olacağız. Bütün şehitlerimize rahmet diliyorum." dedi.

Kaynak: AA