KUDÜS - TURGUT ALP BOYRAZ

Filistin halkının bir haftadır sergilediği kararlı direniş, İsrail hükümetini "Mescid-i Aksa'nın kapılarına metal arama dedektörleri kurma kararını" yeniden gözden geçirmeye zorladı.

İsrail'in geçen hafta bugün Harem-i Şerif'in kapılarına koyduğu metal arama dedektörleri nedeniyle Kudüs'te başlayan gerginlik tırmanarak sürüyor. Müslüman cemaat, İsrail'in Mescid-i Aksa üzerinde kurmak istediği egemenlik çabalarına izin vermemek için aranarak geçmeyi reddediyor.

İsrail'in metal arama cihazı uygulamasına tepki gösteren Filistinliler, bir haftadır vakit namazlarını Mescid-i Aksa’nın kapılarında eda ediyor. İsrail polisinin devamlı sert müdahalesine maruz kalan cemaat, her gün sayıları daha da artarak Aksa'nın kapılarında toplanıyor.

Dün akşam Aksa'nın kapısında toplanan binlerce Filistinliye polisin sert müdahalesi sonucu 57 kişi yaralandı. Çatışmalar Kudüs'ün birçok mahallesinde saatlerce sürdü. İsrail güçleriyle Filistinliler arasında yaşanan gerilim Doğu Kudüs'le de sınırlı değil. İşgal altındaki Batı Şeria'nın tüm şehirlerinde de Filistinliler Aksa'ya sahip çıkmak için İsrail güçleriyle karşı karşıya geliyor.

Filistin halkının bu kararlı direnişi, Filistin Yönetimi ve uluslararası toplumu da harekete geçirdi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Aksa'nın kapılarındaki dedektörler kalkana kadar İsrail ile tüm ilişkileri kestiklerini ve mücadele kararı aldıklarını açıkladı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin de İsveç, Fransa ve Mısır'ın çağrısı üzerine Mescid-i Aksa'da yaşanan olayları görüşmek için pazartesi günü olağanüstü toplanması bekleniyor. Filistinlilerin gösterdiği direniş, İsrail güvenlik birimlerini de endişeye sevk etti. İsrail ordusu ve istihbaratı, hükümete bu aygıtların kaldırılarak gerilimin düşürülmesi tavsiyesinde bulundu.

Aksa'nın gerçek hakimi Kudüs halkı

Tüm bunlar olurken İsrail basınında da "Kudüs halkı Aksa'nın gerçek hakiminin kim olduğunu İsrail'e gösterdi" şeklinde yorumlar çıkmaya başladı.

İlk başlarda bu dedektörleri asla kaldırmayacağını açıklayan İsrail hükümeti, bu kararını gözden geçirmek zorunda kaldı. Beklemediği güçlü bir direnişle karşılaşan İsrail hükümeti keskin bir geri adım atarak itibar kaybı yaşamak istemese de bu durumdan kurtulmak için alternatifler aramaya çoktan başladı bile.

İsrail'in işgal altında tuttuğu Batı Şeria'yı yöneten askeri birliğin komutanı General Yoav Mordechai, dün yerel basına yaptığı açıklamada, "Bu dedektörleri kaldırmaya ve alternatifleri tartışmaya hazır olduklarını" söyledi. Al Jazeera kanalına konuşan Mordechai, "sokaktaki şiddetin durması" için adeta yalvardı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da kurmaylarıyla toplantı üstüne toplantı yapıyor.

Dedektörler kaldırılacak iddiası

İsrail'in Kanal 2 televizyonunun haberine göre, İsrail tarafından Aksa kapılarına yerleştirilen metal arama dedektörleri nedeniyle yaşanan büyük gerginliğin ardından İsrail polisi bu geceden itibaren metal arama dedektörlerini kaldırma kararı aldı.

İsrail'in bunun yerine Aksa'nın kapılarına el dedektörleriyle arama yapacak polis güçleri yerleştireceği öne sürülen haberde, Kudüs Emniyet Müdürü Yoram Ha-Levy ve Kudüs Belediye Başkanı Nir Berekat'ın bu adıma destek verdiği aktarıldı.

Öte yandan, Kudüs'teki son gelişmeleri değerlendirmek üzere mini kabine toplantısı yapılacağı belirtildi. Konuyla alakalı İsrail makamlarından henüz resmi açıklama yapılmasa da haberin yalanlanmamış olması Netanyahu'nun bir şekilde geri atmayı düşündüğünü gösteriyor.

Bugün toplanacak olan İsrail bakanlar kurulunda konunun yeniden ele alınarak bir açıklama yapılması bekleniyor.

İsrail solu Netanyahu'nun Aksa'ya müdahalesine sessiz

Öte yandan İsrail'de çoğunluğu oluşturan sağcı siyasetçiler Başbakan Netanyahu'nun Aksa'nın kapılarına metal arama dedektörleri kurma kararına destek verirken, sol kesimler sessiz kalmayı tercih ediyor.

Tüm Filistin'de tansiyonu yükselten bu dedektörlere karşı çıkan bazı İsrailliler de Aksa'nın Müslümanlara ait olduğunu kabul ettiklerinden değil, kararın zamanlamasının yanlış olduğunu ve şu an için İsrail'e zarar vereceğini düşündükleri için itiraz ediyor.

Bununla birlikte İsrail'in sol eğilimli ana muhalefet partisinden bu konuda olumlu veya olumsuz bir görüş beyan eden resmi bir açıklama da gelmiş değil. Birçok sağcı siyasetçi ise Netanyahu hükümetine bu dedektörleri kaldırmaması yönünde telkinde bulunuyor.

İsrail tarafında konuyla ilgili tek toplumsal gösteri ise dün İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'in Kudüs'teki konutu önünde gerçekleşti. Yaklaşık 200 kadar sol görüşlü Yahudi aktivist, Aksa'nın kapılarındaki dedektörlerin derhal kaldırılmasını talep etti.

Sağcılar Netanyahu'nun geri adım atmamasını istiyor

Bar İlan Üniversitesi'nde güvenlik ve Arap toplumu konusunda ders veren sağ görüşlü akademisyen Mordechai Kedar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Netanyahu da herkes de şunu iyi biliyor ki, eğer biz teslim olursak bu İsrail'in düşmanlarının zaferi olarak algılanacak ve şiddet yanlılarını cesaretlendirecek." değerlendirmesinde bulundu.

Kudüs'ün Yahudilerin başkenti olduğunu ve şehirdeki tek hakim gücün İsrail olması gerektiğini savunan Kedar, "Eğer hükümet başkalarının bu konuda karar vermesine izin verirse çok zayıf durumda gözükecek. Kudüs işgal altında değil. Her ülke kendi güvenliğinden sorumludur. Bu yüzden dünyadaki hiçbir ülke İsrail'e, Kudüs'te ne yapacağını söyleyemez." diye konuştu.

Kedar bu görüşlerinde yalnız değil. Koalisyon ortaklarından Yahudi Evi partisi lideri Naftali Benet de dahil birçok sağcı aynı görüşü savunuyor.

Netanyahu yolsuzluklarını örtmek istiyor

İsrail'in Haaretz gazetesi yazarlarından Odeh Bişara ise, Netanyahu'nun içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için kasıtlı olarak tansiyonu yükselttiği görüşünde.

İsrail vatandaşı bir Arap olan Bişara, "Netanyahu önceleri daha dikkatli davranıyordu ama şimdi bu işi sonuna kadar götürmek istiyor. Bence bunun sebeplerinden biri kendisi hakkında açılan yolsuzluk davaları. İsrail kanunları karşısında da zor durumda. Kudüs'te tansiyonu yükselterek bunu aşmak istiyor. İnsanların güvenlik sorunu olan gergin bir ülkede yaşamasını ve böylece kendisinin yolsuzluklarını unutmalarını sağlamaya çalışıyor." dedi.

Netanyahu'nun ordu ve istihbaratın raporlarını dikkate almadığını vurgulayan Bişara, bunun çok tehlikeli bir davranış olduğunu kaydetti.

Bişara, "Durum çok tehlikeli bir yöne gidiyor ve bunun sonuçlarından Netanyahu sorumlu. Netanyahu, İsrail'in diğer ülkelerle olan ilişkilerini de önemsemiyor. Bunun sonucunda İsrail tüm dünyada daha fazla izole olabilir. Ayrıca uluslararası hukuka göre işgal altındaki topraklarda statükoyu değiştiremezsiniz. İsrail bu kuralı ihlal ediyor, Filistinliler de bu ihlale karşı çıkıyor. İnsanların özgürce mabetlerinde ibadet etme hakkı var." diye konuştu.

Bu tartışmaların gölgesinde bugün toplanacak olan İsrail kabinesinin, Aksa'nın kapılarındaki dedektörlerle ilgili bir karar vermesi bekleniyor.


Kaynak: AA