Rabia öğretmenin şikayetinin ardından okul yönetiminin çağırdığı, okul timlerinde görevli polislerin ve katil zanlısı 15 yaşındaki H.K.’nin annesi ile babasının, okul müdürü Ekrem Karakaya’nın odasında bulunduğu sırada, katil zanlısı H.K.’nin hemen aynı kattaki ve müdür odasının karşısındaki sınıfa girerek acı olayı gerçekleştirdiği öğrenildi. Bu arada, katil zanlısı H.K.’nin ailesinin komşularının da olaydan bir gün önce, evinin önünde, genç öğrencinin sürekli elindeki tahta parçasını bıçakla yontarak, "Öğretmenimi öldüreceğim. Böyle keseceğim" diye konuştuğu öğrenildi. Rabia öğretmenin meslektaşları olayın yaşandığı, sınıfına karanfiller bıraktı.

Eskiizmir Caddesi’ndeki Nazire Merzeci İlköğretim Okulu’nda dün (Çarşamba) saat 09.30 sıralarında meydana gelen olayda, okulun 8’inci sınıf öğrencisi H.K., geçen Salı günü sabah okula geç kaldığı gerekçesiyle Fen ve Teknoloji öğretmeni 40 yaşındaki Rabia Sevilay Durakan tarafından geç kağıdı alması için okul müdürünün yanına gönderildi. Dün de aynı şekilde geç kalan H.K., öğretmeni tarafından yine müdür odasına gönderildi. Bunun üzerine derse girebilmek için izin kağıdı alan H.K., kağıdı öğretmen Durukan’ın yüzüne fırlatıp kendisini bıçaklamakla tehdit etti. Katil zanlısı, bir süre sonra da evinden aldığı ekmek bıçağıyla, bir başka sınıfta derse bulunan öğretmen Durdukan’ı onlarca öğrencinin gözü önünde bıçaklayıp öldürdü.

KATİL ENGELLENEMEMİŞ

Rabia Sevilay Durukan’ın öldürülmesinin acısının yaşandığı okulda, görgü tanıkları ve öğretmenlerin yaptığı açıklamalar yaşanan ihmaller zincirini ortaya çıkardı. Geçen hafta da okulda, üzerinde sigara paketiyle yakalanan ve bu nedenle de olayın haber verildiği ailesi tarafından tartaklanan katil zanlısı H.K.’nın, sık sık “Benim gururumla oynandı. Şikayet edenleri yaşatmayacağımö diye konuştuğu öğrenildi. Dün yaşanan olay sonrasında evden bıçak alan H.K.’nın bir süre dışarıda dolaştığı, bu sırada da okul müdürü Ekrem Karakaya’nın, olayı bildirdiği sivil polis olan okul timleriyle okulda H.K.’yı aradığı, öğrencisi olduğu 8-H sınıfına baktığı, ancak bulamadıkları öğrenildi. Bunun ardından da müdür Karakaya, iki polis memuru ve oğlunun evden bıçak almasının ardından tedirgin olup okula gelen anne Şerine K. ve baba Cemil K. ile odasında toplantı yaptığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğinde bulunan öğrencinin karıştığı suçların yazıldığı, “Veli sözleşmesiö imzaladıkları belirtildi. Bu sözleşmenin, müdür odasında, veliler, müdür ve polislerin bulunduğu ortamda imzalandığı sırada, katil zanlısı H.K.’nın, duvardan atlayıp gizlice okula girdiği, tüm sınıfları tek tek dolaşıp aradığı Rabia öğretmeni bulduğu, müdür odasının hemen karşısındaki 8-B sınıfında da dehşet saçtığı ortaya çıktı. Olayın ardından çığlıklar üzerine, aynı kattaki müdür odasından koşan, müdür ve iki polisin cebine sakladığı bıçakla yakaladığı H.K.’yı gözaltına aldığı ifade edildi. Okul ve emniyet yetkilileri, ilköğretim çağındaki bir öğrenin böyle bir olayı gerçekleştireceğine ihtimal verilmediği için H.K. okulda bulunamayınca aranmadığı dile getirildi.

“ÖĞRETMENİ ÖLDÜRECEĞİMö DEYİP TAHTA YONTMUŞ

Katil zanlısı H.K.’nın olaydan bir gün önce de yine geç kaldığı için kendisinden geç kağıdı alması istendiği için çok sinirli olduğu, ailesinin komşularının da ifadelerinde, evinin önünde sürekli elindeki tahta parçasını bıçakla yontarak, “Öğretmenimi öldüreceğim. Böyle keseceğimö diye konuştuğu öğrenildi.

MESLEKTAŞLARINDAN KARANFİLLE ANMA

Olayın yaşandığı, Nazire Merzeci İlköğretim Okulu’na, Eğitim-Birsen üyeleri gelip basın açıklaması yaptı. Olayın yaşandığı sınıfta öğretmen masasına karanfil bırakan Memur-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak grup adına açıklama yaptı. Şenocak, “Arkadaşımız eğitim şehidi oldu. Olayı kınıyoruz. Öğretmenlerimiz zorlu şartlarda çalışıyorlar. Rabia öğretmenimiz de sağ olsaydı bugün bu sınıfta ders veriyor olacaktı. Ama onun yerine biz geldik. Toplumda, artan şiddet eğilimi etkili önlemler alınmadıkça devam edecek. Okulda gerekli güvenlik önemlerinin alınması şart. Eğitim ailede başlayan bir süreç. Bu süreci yalnızca öğretmene yüklememek lazım. Özellikle kendimizi bir eş, bir veli, bir baba yerine koyarak böyle empati kurarak kadın öğretmenlerimize karşı önlemin alınmasını sağlamamız lazım. İdareciler olay meydana gelmeden önce önlem almalı. Disiplin yönetmelikleri çok zayıf. Ama “Veliler velinimetimizdir' anlayışı güdüldüğü için bu disiplin yönetmelikleri de uygulamıyorö dedi.

OLAY OLDU GÜVENLİK ARTTI

Rabia Sevilay Durukan’ın ölümünün ardından daha önce bir özel güvenlik görevlisi bulunan okuldaki güvenlik arttırılarak iki kapıya da özel güvenlik görevlisi yerleştirildi. Polisin de okul çevresindeki önlemini arttırdığı görüldü. Öte yandan talihsiz öğretmen için bugün ikindide, Basın Sitesi’ndeki İlahiyat Camii’nde tören düzenleceği ardından da son yolculuğuna uğurlanacağı bildirildi.

İZMİR'DE ÖFKE SELİ

İzmir'de Fen ve teknoloji öğretmeni Rabia Sevilay Durukan'ın, sınıfta öğrencilerinin gözleri önünde öldürülmesi, eğitim camiasında büyük üzüntüye ve tepkiye neden oldu. Eğitim Sen İzmir şubelerinin önderliğinde, Konak Meydanı'nda, bugün saat 11.00 sıralarında protesto eylemi düzenlendi. Eyleme, Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un yanısıra şube başkanları, öğrenciler, öğretmenlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık bin kişi katıldı. Zaman zaman gözyaşlarının hakim olduğu gruptakiler, "Öğretmene uzanan eller kırılsın", "Hükümet istifa", "Öğretmen düşmanı Bakan Dinçer istifa", "Sevilay Öğretmen onurumuzsun" sloganları attı, "Şiddete sessiz kalmayacağız" yazılı pankartı taşıdı. Öğretmen Durukan'ın fotoğraflarını taşıyan öğrenciler, gözyaşlarına boğulunca öğretmenleri tarafından teselli edildi. Eyleme katılan, göğüslerine Durukan'ın fotoğrafı ile siyah kurdele takan bin kişilik kortej, "Kınıyoruz" yazılı siyah pankart eşliğinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürüdü.

`SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ'

Polisin de geniş güvenlik önlemi aldığı İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde ortak açıklamayı okuyan Eğitim Sen İzmir Bir Nolu Şube Başkanı Abudllah Tunalı, "Eğitim emekçilerine dönük saldırılara dur demek için çok ses, tek yürek olmak için toplandık. Kamu çalışanlarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Bu saldırıların en ağır bedelini Sevilay öğretmenimiz hayatı ile ödedi. Acımız da, öfkemiz de büyük. Hepimizin başı sağolsun. Bizler, bu saldırıların, 3-5 kendini bilmez velinin, 3-5 yaramaz sorunlu öğrencinin işi olmadığını biliyoruz. Bu saldırılar, Başbakan'ın, öğretmenler için, `Haftada 15 saat çalışıyorlar, bir de iki ay tatil yapıyorlar. Bu durum diğer memurlara haksızlık' demecinden bağımsız değildir. Milli Eğitim Bakanı'nın da, `Az çalışıyorlar, çok para kazanıyorlar. Üç ay tatil yapıyorlar. Derse geç kalıyorlar' açıklamalarından bağımsız değildir. Kısaca AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanı'nın, öğretmeni, toplumun gözünde itibarsızlaştırmaya dönük açıklamalarından ve politikalarından bağımsız değil. Hükümet ve Bakan Dinçer, öğretmeni itibarsızlaştırmaya dönük açıklama ve politikalarından derhal vazgeçmelidir. Sözün bittiği yerdeyiz. Hiçbir açıklama, hiçbir eylem Sevilay öğretmeni bize geri getirmeyecek. Ama tüm çabamız, yeni ölümler olmasın diyedir. Tüm çabamız, öğrencilerimizin katil, öğretmenlerimizin kurban olmasın diyedir" dedi.

`ÖĞRENCİLERİMİZ, VELİLERİMİZ BÖYLE DEĞİLDİ'

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğıitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise, "Öğretmen arkadaşımız, maalesef kendi öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bizim öğrencimiz, velilerimiz böyle değildi. Öğretmen düşmanı hiç değildi. Ne oldu onlara. Bunun sorumlusu kim. Bu vebali birileri taşımalı. Öğrencilerimiz, velilerimizin bir kısmı öğretmenleri şamaroğlanı gibi değersiz görüyor. Bu sonucu, siyasi iktidar sağlamadı mı? Öğretmenlere neden hor gözle bakılıyor. Aslında öğretmenle birlikte toplumun geleceği kaybediliyor. Öğrencilerimizi sevmeye devam edeceğiz. Bu olay, öğrencilerimize sevgimizi azaltmadı. Ancak artık bu acılar yaşanmasın. İnsanlar şiddet mağduru olmasın diye buradayız" diye konuştu. Açıklamaların ardından önce polisin izin vermediği, görüşmeler sonrası uygun görülen İl Milli Eğitim Müdürlüğü Binası girişine siyah çelenk bırakıldı. Bir süre daha slogan atan ve alkışlı protestoda bulunan grup, olaysız dağıldı.