ANKARA - MELTEM BULUR

Filipinler Barış Sürecinin Bağımsız Silahsızlandırma Organı (IDB) Başkanı Büyükelçi Levent Şahinkaya, ülkedeki barış süreci ve IDB'nin önemine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Güney Filipinler Barış Sürecinin yıllardır birçok badireler atlatarak devam eden, dinamik ve çok boyutlu bir süreç olduğunu dile getiren Şahinkaya, 1997'de Moro İslami Kurtuluş Cephesi'nin (MİKC) Filipinler hükümetiyle bir ateşkes anlaşması yaptığını, ardından gelen uzun müzakere sürecinde 2012'deki Bangsamoro Çerçeve Anlaşması ve 2014'teki kapsamlı barış anlaşmasının en önemli anlaşamalar olduğuna dikkati çekti.

IDB'nin de 2014'te kurulan mekanizmalardan biri olduğunu vurgulayan Şahinkaya, MİKC ile Filipin hükümetinin ortak kararıyla organın başkanlığının Türkiye'ye verildiğini hatırlattı.

Şahinkaya, sürecin 2015'te akamete uğrasa da 2016'da yeniden hız kazandığını belirterek, geçen yıl da Bangsamoro Geçiş Komisyonunun kurularak kanunun taslağını yazmaya başladığını anlattı.

Filipinler Cumhurbaşkanının metni imzalamasıyla Bangsamoro Organik Yasasının kabul edildiğinin altını çizen Şahinkaya, böylelikle barış süreci içindeki en temel merhalenin aşılmış olduğunu dile getirdi.

Bundan sonra da aşılacak çok etap olduğunu aktaran Şahinkaya, "Bangsamoro Özerk Yapısının tamamıyla hayata geçmesi için daha belli süreçler geçecek. Aralık ayında Mindanao'da referandum yapılacak ve yeni kurulacak özerk yapının sınırları belli olacak. 2019 yılının ikinci yarısında da Bangsamoro Geçiş Otoritesi kurulacak. Bu süreçte IDB, MİKC savaşçılarının yüzde 30'unu silahsızlandıracak. Ardından Bangsamoro Polis Gücü kurulacak ve ardından yüzde 30'u daha silahsızlandıracağız. Daha sonra parlamento seçimleri yapılacak ve eyalet başbakanı seçilecek." ifadelerini kullandı.

"Tüm paydaşlarla görüşüyorum"

Başkanı olduğu IDB'nin yapısına ilişkin de bilgi veren Şahinkaya, barış süreci içindeki birçok mekanizmadan birisinin de IDB olduğunu söyledi. Catobato'da 7/24 çalışan 44 kişilik bir karargahları olduğunu belirten Şahinkaya, şöyle devam etti:

"Bizim bu organımız 7 kişilik bir yönetim kurulundan oluşuyor. Biri Norveçli biri de Bruneili olmak üzere iki yardımcım bulunuyor. Filipin hükümetinden bir emekli asker ve bir akademisyen ve MİKC'den de 2 komutan komisyonda yer alıyor. Yazışmaları ben yapıyorum ve idari kararları ben alıyorum. Daha çetrefilli konularda ise kararlar oy çokluğuyla alınıyor. Filipinler'e 2-3 ayda bir gidiyorum ve her gittiğimde hükümet yetkilileriyle, askeri yetkililerle, MİKC kanadıyla yani tüm paydaşlarla görüşüyorum.

Ayrıca, bir buçuk yıldır bu silahsızlandırma çalışmalarının hazırlıkları çerçevesinde araziye giderek MİKC'nin savaşçıları ve ailelerine bundan sonra işleyecek süreci anlattık. Benim görevim bu kişilerin ve silahlarının envanterini çıkarmak, doğrulamak ve kayıt altına almak. Sonra da silahları teslim almak. Bunu almak için bir veri tabanı oluşturuyoruz. Bunun 2 milyon dolar civarında bir mali külfeti var. Türk hükümeti de 500 bin dolar katkıda bulundu."

Silahsızlandırma sürecinin 1,5-2 yıl daha süreceğini vurgulayan Şahinkaya, sahada tek tek mülakatlar yapılacağını, kimlik kartları hazırlanacağını nanlattı. Bunu yapmadan evvel de MİKC'nin kendilerine savaşçıların listesini vereceğini belirten Şahinkaya, kendilerinin de sürece ilişkin planlamalar yaptığını dile getirdi.

Şahinkaya, 2015'te sembolik silahsızlandırma töreni yapıldığını ve 145 savaşçının silahlarının teslim alındığını hatırlatarak, "Mindanao'da, Teslim alınan silahlar için MİKC ile Filipin hükümetinin anlaştıkları bir yerde depo alanımız var. O silahlar orada. Filipin ordusunun sorumluluğunu bize verdiği askerler tarafından korunuyor. Güvenlik 7-24 nöbet sistemiyle sağlanıyor." ifadelerini kullandı.

"Özerk yapı oluştukça terör tehdidi azalacak"

Şahinkaya, bölgede DEAŞ bağlantılı gruplar olduğunu ve bu gruplardan bir tanesinin geçen yıl bir şehri ele geçirdiğini ve yüzlerce zayiat verildiğini hatırlatarak, "MİKC'nin söylediği bir an evvel bizim özerk yapıyı kuralım. DEAŞ'a karşı elimiz sağlam olsun. Çünkü istikrar ve güvenlik şartlarımız tam olmalı ki ancak bu şekilde DEAŞ'ı engelleriz." şeklinde konuştu.

Süreç uzadıkça Moro'lu gençlerin kandırılabileceğini dile getiren Şahinkaya "Ama bu özerk yapı oluştukça bence o tehdit iyice azalacaktır diye düşünüyorum. Zaten süreç olumlu geliştiği için DEAŞ'ın gelecekteki etkisinin kırılacağını düşünüyorum. Terör olayları her zaman her yerde oluyor ama büyük çaplı, o bölgenin güvenliğiyle ilgili bir şey beklemiyorum." dedi.

"Türkiye'nin diplomaside etkin bir ülke olmasının neticesi"

Bangsamoro Organik Yasası'nın onaylanmış olmasının Güney Filipin Barış Süreci için çok önemli bir merhalenin kat edilmiş olması anlamına geldiğini belirten Şahinkaya, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu sürecin belirli takvimlere göre ilerleyip hayata geçirileceğini düşünüyorum. Güney Filipinler Barış Sürecinin önemli yapı taşlarından biri olan Bağımsız Silahsızlandırma Komisyonunun başkanlığının Türkiye'de olması çok önemli, memnuniyet verici bir olgu. Bu, Türkiye'nin büyük ve saygın, diplomaside etkin bir ülke olmasının neticesidir."

Kaynak: AA