Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkan Yardımcı Hatice Kolçak, mesken kredisinde getiri oranlarının faziletli olması dolayısıyla gayrimenkul piyasasında son kullanıcıların senetli alıma yöneldiğini aktardı.

Kolçak, mesken yahut rastgele birlikte taşınmazlar ürünü alacakların hisse senedi imzalarken titiz olması icap ettiğini vurguladı.

Senetlerin yasalara akıllıca düzenlenmediğini doğacak devam eden Kolçak, 'İnşaat firmaları, vezneci faizleri faziletli bulunduğu için itimat değerlendirmek istemeyen tüketiciye mesken satışı muktedir olmak düşüncesince zat bünyelerinde, kendilerinin belirlediği fiyattan derinliğine vadeli bakir faizli senetli satı yapıyorlar.' dedi.

Kolçak, bu alımlı kampanyalar karşısında araştırı ve sorgulama gereksinimi duymayan tüketicilerin, ev sahibi olma hayaliyle bahis konusu senetleri doğaç imzaladıklarını kaydederek, 'Sonrasında ise Tüketici Kanunu'nun Taksitli Satış Yönetmeliği'nin 11. maddesine akıllıca düzenlenmeyen bu senetler tüketiciyi kıygın edebiliyor.' niteleyerek konuştu.

'Senetler nama mukayyet olmalı'

Yasaya uyarınca bu senetlerin nama, şu demek oluyor ki alacaklının namına yazılması ve iş hacmi edilemeyecek halde düzenlenmesi icap ettiğinin altını çizen Kolçak, laflarını şu halde sürdürdü:

'Senetli satışlarda borcun hepsi düşüncesince yegâne hisse senedi yapılamayacağı kadar senetlerin rastgele birlikte taksit düşüncesince ayrı ve nama mukayyet düzenlemesi gerekiyor. Her birlikte taksit düşüncesince değişik hisse senedi hazırlanması lazım. Ayrıca senetlerin nama mukayyet şu demek oluyor ki alacaklının isminin mukayyet olması ve arkasında, ‘Nama yazılıdır, iş hacmi edilemez' notunun bulunması gerekiyor. Böylece bu senetler 3. şahıslar kabilinden eğitime verilemeyecek, verilse güçlü verecekli bu bir hale itiraz hakkına cemaat olabilecektir. eğer müteahhit şirket inşaatı bitirmez ise mahveden imzalamış bulunduğu senetten çevre icraya verildiğinde itiraz edebilecek ve senedi ödemeyecektir.'

Kaynak: AA