İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne mali polis tarafından yapılan operasyon “örgütlü suçlar” kapsamında değerlendirilmesine karşın, zanlılara bugüne dek “kazandıkları paralara ilişkin” hiçbir soru sorulmadığı öğrenildi. Operasyonun başlamasının ardından yandaş medya, soruşturmayı Sayıştay’ın hazırladığı 2008 tarihli rapora bağlamıştı. Ancak Sayıştay, bu iddiayı doğrulamayan açıklamasını 6 Mayıs’ta sitesinde 3 saat tutup geri çekti.
Sayıştay’ın resmi internet sitesi “www.sayıstay.gov.tr” adresinde 6 Mayıs günü yayımlanan basın açıklamasında, bazı yayın organlarında kendilerinin hazırladığı raporun kesinleşmiş gibi gösterildiği, ancak bunların gerçekdışı olduğu kaydedildi. Açıklamada “Sadece sorumlularına tebliğ edilen bu sorguların bir kısmının ya da belirli kurumlara ait olanların bir şekilde temin edilerek kamuoyuna sunulması, sadece belirli kurumların mevzuata aykırı ya da eksik iş ve işlemlerin bulunduğu şeklinde bir kanaat oluşmasına yol açmakta ve dolayısıyla kamuoyunun yanılmasına sebebiyet verilmektedir. Bu şekilde denetçilerce yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen sorguların ‘kesinleşmiş Sayıştay kararları’ olarak değerlendirilmemesi, ancak sorumluların savunmalarının alınması ve yargılama sürecinin tamamlanması suretiyle Sayıştay kararlarının tesis edildiğini bilinmesi gerektiği tüm kamuoyunun bilgisine sunulur” denildi.
İzmir Barosu’na bağlı Gönüllü Avukatlar Koordinasyon Kurulu avukatlarından Murat Bakan, açıklamayı, “Sayıştay sorgusuna dayalı operasyon yapılması tamamen hukuksuzdur. Sayıştay’ın yargı alanına ve yetkisine müdahaledir” diye yorumladı. Bakan, bugüne dek belediyelere yapılan tüm operasyonların çete suçlarını öngören CMK 250’yle başladığını ve tamamında ilk duruşmada görevsizlik kararı verildiğini belirterek şunları söyledi:
“Özel yetkili mahkemeler görevli olmadıklarını bile bile bu operasyonları yürütüyor. Çete soruşturmasının sürmesi için cebir ve şiddet olması gerekir. İşlenilen suç maliyse bu kişilerin para kazanmış olmaları gerekiyor. Ancak mal edindiklerine dair ne emniyette, ne savcılıkta ne de mahkede böyle soru sorulmadı.”
cumhuriyet