Canan SAKARYA

ANKARA - Sayıştay, belediyelerin borçlanma işlemlerinde Belediye Kanununda öngörülen limitlere uymadığını tespit etti.  Belediyelerin kanunla kendilerine verilen borçlanma yetkisini limitler dahilinde kullanmaları gerektiğini bildiren Sayıştay, bu durumun İçişleri Bakanlığı tarafından takip edilmesinin uygun olacağını belirtti.

Sayıştay, bazı belediyelerde 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nda öngörülen hükümlere uyulmadan limite aykırı  borçlanma yapıldığını tespit etti. Sayıştay,  Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nda belediyelerin borçlanmasını düzenleyen Belediye Kanunu’nun 68’inci maddesinin (d) bendinde “Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır” ibaresi ile belediyelerin borçlanmasına üst sınır getirildiğini hatırlattı. Kanun maddesinin (e) bendinde ise “Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir” denilmek suretiyle iç borçlanma ilkelerinin belirlendiğini bildirdi. Sayıştay,  konunun İçişleri Bakanlığı tarafından takip edilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

Sermaye payları izlenemiyor

Sayıştay Raporu’nda, belediyelerin hissedarı oldukları şirketlerdeki sermaye paylarının, mali duran varlıklar hesap grubunda izlenmediğinin tespit edildiği bildirildi.

Genel Yönetim ve Mahalli İdareler Muhasebe Yönetmeliklerine göre, belediyelerin şirketlere verdikleri ayni ve nakdi sermayelerinin, bu sermayelerin işletilmesi sonucu ortaya çıkan karların veya zararların Mal ve Hizmet Üreten Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabında izlenmesi gerekiyor. Sayıştay raporunda, belediyelerin muhasebe kayıtlarında Mali Duran Varlıklar Hesap Grubu içerisinde yer alan Mal ve Hizmet Üreten Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabı’nın kullanılmamasının, belediyelerin mali tablolarının varlıklarına ilişkin gerçek durumu göstermesine engel olduğu kaydedildi.

Otopark ile ilgili kural ihlali var

Sayıştay incelemesinde, belediyeler tarafından otopark bedellerinin tahakkuk ve tahsil ettirilmediği, tahsil edilen tutarların muhasebe kayıtlarında gösterilmediği, tahsil edilen otopark bedellerinin Otopark Yönetmeliği’ne aykırı olarak kullanıldığını da tespit etti.  3194 sayılı İmar Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Otopark Yönetmeliği’nde; otopark ihtiyacının parselinde karşılanması, parselinde otopark ihtiyacı karşılanamayan durumlarda bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenecek otopark bedelinin alınacağı, bu bedellerin ayrı bir banka hesabında tutulacağı, bu hesapta toplanan meblağın sadece otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge veya genel otoparklar için kullanılacağı, otopark hesabında toplanan meblağın otopark tesisi yapımı dışında başka bir amaçla kullanılamayacağının hüküm altına alındığı hatırlatıldı.



Haber Kaynağı: DÜNYA