Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi'ne sanatçı Fazıl Say hakkında "dine hakaret" suçlamasıyla açılan davayı eleştirdiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say hakkında Twitter’dan paylaştığı Ömer Hayyam dörtlüğü nedeniyle "dine hakaret" suçundan hapsi istenmiş, davanın ilk duruşması 18 Ekim’de yapılmıştı. Fazıl Say’a açılan davayı eleştiren bir açıklama yapan Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi hakkında soruşturma başlatıldı.

Odatv'nin haberine göre, Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi’nin, hakkında dava açılan Fazıl Say’ın yanında olduğunu deklare eden açıklaması soruşturma konusu oldu. 3 Haziran tarihli açıklamada, “Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi olarak, değerli besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’ın mahkemeye sevk edilmesini dehşetle karşılıyor, kuvvetle kınıyoruz. Dünya kamuoyu Türkiye’deki faşist gelişmeler karşısında alarma geçmiş durumdadır” ifadeleri yer aldığı gerekçesiyle "301. maddeyi ihlalden" soruşturma açıldı.

Yine o adam!

Bu açıklama nedeniyle, Fazıl Say için de şikayette bulunan Adnan Oktar'ın "müridlerinden" olduğu bilinen Ali Emre Bukağılı adlı kişi, BİMER'e (T.C. Başbakanlık İletişim Merkezi) PEN Türkiye hakkında "devletin manevi şahsiyetini aşağılamak ve adli mercileri etkilemekten" şikayetçi oldu. BİMER bu şikayeti hiç hukuksal, yönetsel süzgeçten geçirmeye gerek görmeden, emir telakki eder gibi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletti.

PEN'i ifadeye çağırdılar

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da yine suçlamaya ilişkin bir ön hukuksal merci süzgecini gerekli görmeden, yetkisizlikle dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılğı'na gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da, yine suça ve suçlamaya ilişkin ön hukuksal merci süzgecini kullanmadan, PEN Türkiye’nin ifadesini almak için polis aracılığıyla adres tespiti için işlem başlattı. Bu silsile içinde görevli polis, PEN merkezine gidip, adresleri aldı. PEN Türkiye de bu kapsamda, ifade için polis aracılığıyla tebligatı beklemeden, başvuruda bulundu ve savcılığa ifade verdi.

PEN takipsizlik kararı istedi

Savcıya ifade vermeye; PEN Türkiye’den Nihat Ateş, Tülin Dursun, Mario Levi, Zeynep Oral, Ahmet Erözenci, Sabri Kuşkonmaz ve Halil İbrahim Özcan gitti. PEN Türkiye Yönetim Kurulu verdiği ifadede; açıklamadaki sözlerin bir düşünce açıklaması ve bir eleştiri olduğu, hakaret amacı güdülmediği belirtildi. Bir anayasal ve yasal hak olan eleştiri hakkının kullanıldığı vurgulandı. Bu nedenle takipsizlik kararı verilmesi istendi.

Uluslararası PEN'den açıklama: "Bu yapılan saldırıdır"

Uluslararası PEN de devleti eleştirmesi nedeniyle PEN Türkiye hakkında soruşturma açılmasını kınadı. PEN Uluslararası Başkanı John Ralston Saul konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Bu soruşturma, ülkedeki meslektaşları tarafından seçilerek görevlendirilmiş olan PEN Türkiye Yönetim Kurulu’nun tamamına yapılmış bir saldırıdır. Üstelik, yapılmakta olan suçlama, uluslararası ifade özgürlüğü standartları düşünüldüğünde kendisinin de varolmaması gereken bir yasanın yanlış yorumlanması sonucu oluşmuştur. PEN Türkiye Başkanı yakın geçmişte oluşturulan ve Türkiye’deki ifade özgürlüğü kısıtlamaları ile ilgili kaygılarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile AB İşleri Bakanı Egemen Bağış’a ileten Uluslararası PEN Heyeti’nin de resmi bir üyesi idi.”

Uluslararası PEN, ifade özgürlüğüne karşı yapılan bu açık ihlali kuvvetle kınadığını ve Türkiye Hükümetini PEN Yazarlar Derneği hakkında başlatılan soruşturma ve adli işlemleri gecikmesiz olarak ortadan kaldırmaya ve 301. maddeyi tamamen iptal etmeye davet ettiğini açıkladı.

haberinyeri