Suruç saldırganları arasında Şeyh Abdurrahman Alagöz'le birlikte 'şüpheli' olarak adı geçen ikinci isim Özlem Yılmaz’ın 20 gün önce polis tarafından gözaltına alındığı iddiası dün medyaya yansımıştı. Yılmaz'ın şu an nerede olduğuna dair yetkililerden bir açıklama gelmezken bugün yeni bir iddia ortaya atıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü 20 Haziran’da “81 kente muhtemel eylem” başlığı altında bir yazı gönderdi. Fadime Kurt, Özlem Yılmaz ve Nuray Demirel adlı üç kadının IŞİD yanlısı intihar bombacıları olduğu, dikkat edilmesi gerektiği belirtildi. Bu üç isimden Özlem Yılmaz’ın fotoğrafı tüm illere faks geçildi. Ancak Yılmaz 10 Haziran’da zaten emniyetin elindeydi. Yılmaz telefon kayıtlarında canlı bomba olacağından bahsediyordu ve bu yüzden gözaltına alınmıştı. Savcılık psikolojik muayene için Yılmaz’ı Adana Ekrem Tok Hastanesi’ne yatırdı. 27 Haziran’a kadar tetkikleri yapıldı ve akıl sağlığının ve cezai ehliyetinin olduğuna dair rapor hazırlandı.

POLİS TESLİM ALMADI 

Birgün gazetesinden Barış İnce'nin haberine göre, hastanede işlemler bitti ancak Özlem Yılmaz’ı geri almaya güvenlik güçleri nedense gelmedi! Hastane yetkilileri aradı, “Ne yapacağız?” diye sordu. Savcılık “ailesine geri verin” diye yanıt verdi. Yılmaz’ın herhangi bir yakını, arayanı, soranı da yoktu, hastane personeli ne yapacağını şaşırdı.

Özlem Yılmaz 27 Haziran’da salıverilirken dosyası savcılıkta 2014 yılındaki bir El Kaide dosyası ile birleştirildi. Suruç’taki patlama gerçekleşince ilk akla gelen isim Emniyet’in daha önce verdiği listede bulunduğu için Yılmaz oldu.
Suruç katliamında, ismi kesinleşen Şeyh Abdurrahman Alagöz adlı saldırganın yanında bir de kadın saldırgan olduğu iddiaları da dün gündeme gelmiş, bir minibüs şoförü "ellerinde çanta bulunan ve heyecanlı görünen bir kadın ve bir erkeğin Amara Kültür Merkezi'ni sorduklarını ve burada indiklerini" söylemişti. Ayrıca katliam tanıkları da olay yerindeki şüpheli bir kadından söz etmişlerdi. 


Hürriyet