Malatya- Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanıkların talep dilekçeleri incelendi. Bu sırada, tutuklu sanıklardan Varol Bülent Aral'ın, tanıklara soru sormaları konusunda kendilerine hak tanınmadığını, taleplerinin 6 yıldır dinlenmediğini ileri sürmesi üzerine, mahkeme başkanı Hayrettin Kısa, tüm taleplerin savunmalar bittikten sonra ele alınacağını ve tanıkların dinleneceğini söyledi.

Aral'ın itirazını sürdürmesi üzerine Kısa, sanığı, konuşmaya devam etmesi halinde salondan çıkarılacağı hususunda uyardı. Mahkeme başkanı Kısa, itirazını sürdüren Aral'ın salondan çıkarılmasını istedi. Sanık Aral, jandarma ekiplerince salondan çıkarılırken, ''Adaletiniz de yere batsın sahtekarlar. Bunun hesabı sorulacak. Hayrettin Kısa, kafana sıkacağım senin'' diye bağırdı. Aral'ın salondan çıkarılmasının ardından tutuklu sanıklardan Ruhi Abat'ın savunması alınmaya başlandı.

Öte yandan, duruşma nedeniyle Malatya Adliyesi çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske ve müdahil avukatları, duruşmayı izlemek üzere koruma eşliğinde adliyeye geldi.

Zirve Yayınevi davası

Malatya'da, 18 Nisan 2007'de, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, boğazı kesilerek ve bıçaklanarak öldürülmüştü. Olaya ilişkin açılan davada, 13'ü tutuklu 19 sanık yargılanıyor.

 

'Bu dava uluslararası bir dava'

Duruşmada, tutuklu sanıklardan İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat savunmasına devam etti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 14 sanık ile bazı sanıkların yakınları katıldı. Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske ile sanık ve müdahil avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmaya, tutuklu sanıklardan Hamit Çeker ve Salih Gürler rahatsızlıkları nedeniyle katılmadı.

Önceki duruşmada savunması yarıda kalan İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, 6 bölümden oluşan, 850 sayfalık savunmasını okumaya devam etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Abat, apolitik bir insan olduğunu söyledi. Tanık İlker Çınar'ı tanıdıktan sonra tek bir konferans vermediğini, makale yazmadığını belirten Abat, dezenformasyon yaptığı yönündeki iddiaları reddetti.

Abat, ''hayali bir örgüt senaryosu''yla iki yıldır hapiste tutulduğunu savundu. Soruşturma sırasında pek çok şeyin gizlendiğini iddia eden Abat, tanık Çınar ile yakinen görüştüğünü belirterek, ''Çınar, en son bana 'hocam ben senin hakkını ödeyemem' dedi'' ifadelerini kullandı.

''Bu dava uluslararası bir dava. Bir ilahiyatçının evini basıp arşivlere el koymak demokratik bir ülkede olabilecek bir şey mi?'' diyen Abat, ''Çınar'ın ifadeleri, bizzat hukuk cerrahları tarafından ayarlanmış ifadelerdir'' iddiasında bulundu.

İlker Çınar'ı ''entrikacı'' olarak nitelendiren Abat, Çınar'ın özgürce ve polis korumasında dolaştığını ileri sürerek, bu durumu eleştirdi. Çınar'ın ifadelerini yönlendirmeyle verdiğini iddia eden Abat, bu nedenle Çınar'ın 8 kez ifadesinin alındığını öne sürdü. Daha sonra duruşmaya ara verildi.

cumhuriyet