Uludağ Ekonomi Zirvesi'ne katılan TAV Havalimanları Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, DHA'ya yaptığı özel açıklamada, terör saldırılarının ardından havalimanlarında güvenlik önlemlerini çok ciddi şekilde arttırdıklarını belirtti. Havalimanlarının toplumsal kullanım mekanları olduğunu vurgulayan Şener, 'Buralarda çok dikkatli olmamız gerekiyor. İkincisi de terörden dolayı ülkeye gelişler azaldı. Bu da ekonomik olarak bizi etkiliyor. Şu anda yolcumuzda düşüş var ama giden-gelen yolcuda düşüş var. Yani transit yolcuda düşüş yok. Türk Hava Yolları'na bu açıdan minnet borçluyuz. Transit yolcuda artış aynen devam ediyor. Genel Türkiye'ye baktığımızda çünkü turistik havalimanları da işletiyoruz. Buralara baktığımızda bir düşüş söz konusu. Otellerde ciddi sıkıntılar olduğu söyleniyor” dedi. 1997 yılında Atatürk Havalimanı inşa etmeye başladıklarını ve 2000 yılında ilk yolcuları kabul ettiklerini hatırlatan Şener, şöyle devam etti:“2000 yılından bu yana baktığımızda inşaatı yaparken deprem oldu, sonra 2001 krizi oldu. 11 Eylül olayları oldu. Afganistan savaşı oldu. Irak savaşı oldu. Sars hastalığı, kuş gribi, Arap baharı oldu. Yanardağ patlamıştı ki o da havacılığı çok etkilemişti. Bütün bunlara rağmen biz 16 yıla baktığımızda 11.2 gibi yolcu artışı gördük. Demek istediğim şu: Sektörümüz bu tip dış şoklara daha dayanıklı bir sektör. Evet, bir düşüş oluyor ama geri dönüş ve V şeklinde oluyor. İnsanların küresel dünyada uçması gerekiyor. Bu açıdan ben çok endişeli değilim. Çünkü ben pozitif bir insanım. Olaylara pozitif bakarım. İyimser değilim. iyimserlikle pozitiflik arasında ciddi bir fark vardır. İyimserlikte bazı riskleri görebilirsiniz ama pozitif olunca riskleri görebiliyorsunuz. Ben riskleri de görüyorum. fırsatları da görüyorum. Ben bunun devam edeceğine çok fazla inanmıyorum. Zaten terör olayları inşallah çok kısa zamanda bitecektir, dünyada.' “AVRUPA DA X-RAY KOYMAYA BAŞLAYACAK' Brüksel Havalimanı'ndaki terör saldırısına da değinen Şener, 'Bakın Brüksel havalimanında oldu. Ben Dünya Havalimanları Birliği Yönetim Kurulu Üyesiyim. Hemen Avrupa Havalimanları Birliği'nin Genel Sekreteri beni aradı. Kapı girişlerindeki X-Ray'leri sordu. Çünkü Avrupa'da kapı girişinde X-Ray'lar yoktu. Biz de kaldırmaya başlamıştık. Mesala İzmir'de kaldırmıştık. Mecburen geri koyduk. Biz sadece uçak ve yolcu güvenliğini sağlamıyoruz. Aynı şekilde terminal içinde de güvenliği sağlamamız gerekiyor. Ondan dolayı kapılarda X-Ray'lar var bizde. Bunun çok caydırıcı etkisi oluyor, her şeyden önce. Avrupa'da koymaya başlayacak. Bunu tartıştılar benimle. Onlar da koymaya başlayacaklar. Bir şekilde bunların biteceğine gönülden inanıyoruz' dedi. 'ATATÜRK HAVALİMANI'NDAN DOLAYI BİR KAYBIMIZ OLMAYACAKTIR' Havalimanının açılmasının ardından Atatürk Havalimanı İşletmesi'nin ticari uçuşlara kapanacağı ve City airportu olacağının tartışıldığını ifade eden Şener, '3 havalimanının bitiş tarihi bizim için önemli. 2018'de biteceğini söylüyorlar. Eğer biterse tabi ki bizim çalışmalarımız Atatürk Havalimanında duracak. Ancak bizim bu ihaleye çıkmadan önce Devlet Hava Meydanları ile yapmış olduğumuz bir anlaşma var. Zaten o anlaşmanın geçerliliğini kendileri bize söylediler. İhaleden önce bize yazıyla bildirdiler. Çünkü 2021 yılına kadar Atatürk Havalimanı bizim yönetimimizde olacak ve 2021 yılına kadar olacağı için biz ona göre paraları ödedik. 2005 yılında aldık 15,5 yıllığına ve ona göre ödedik. bizi tazmin edecekler. O açıdan bizim bir sıkıntımız yok. Atatürk Havalimanından dolayı bir kaybımız olmayacaktır. Atatürk Havalimanı bizim 2000 yılında faiz amortisman vergi öncesi karımızın yüzde 100'ünü temsil ediyordu. Şu anda yüzde 50'sini temsil ediyor. Demek ki biz bir Atatürk Havalimanı yaratmışız, yüzde 50 daha. Bunun için bizim, kayıp olacak bu yüzde 50'yi yaratmak için çabalarımız sürüyor. Hem dünyada değişik havalimanı ihalelerine katılıyoruz hem de aynı şekilde servis şirketlerimizi çok ciddi şekilde dünyada büyütüyoruz. Amerika'daki 40 milyon yolculu, George Bush havalimanının duty free'si bize emanet, mesela. Yani böyle böyle biz, kaybımızı kapatacağımıza inanıyoruz' diye konuştu. 'BİZ KÜRESEL BİR MARKAYIZ' Marka olmanın sadece popüler olmak değil, seçilebilir olmak da olduğunu belirten Sani Şener, ayrıca marka olabilmek için bir tane iş yapılması gerektiğini ifade etti. Ana bir işin yapılması gerekliliğine vurgu yapan Şener, 'Dünyadaki büyük markalarına baktığınızda hepsi bir tane ve kendi işlerini yapıyor. Biz TAV olarak Türkiye'de nadiren kendi işini yapan firmalardan bir tanesiyiz. Onun için küresel bir marka olduk. Altını çiziyorum biz küresel bir markayız. Dünyanın her yerine giderseniz gidin, TAV'ın bir havalimanı firması olduğunu, havalimanı işinde de gayet iyi olduğunu, seçilebilir olduğunu görürsünüz. Yani bugün Filipinler'den Küba'ya, Afrika'dan Sibirya'nın diğer ucunda yeterlilik alabiliyorsak ve davet mektubu gönderiyorlarsa, -gelin havalimanımızı işletin diye, yatırım yapın diye- demek ki biz küresel marka olduk. Küresel marka olduktan sonra da dinamiklerinizi iyi tutarsanız, insan kaynaklarınızın eğitime çok önem verirseniz, hakikaten sizi kimse yıkamaz. Ben hep şunu söylerim: Şirketlerde amortismanı olmayan, eğitildiği taktirde amortismanı olmayan tek değer insan kaynaklarıdır. Bunun için biz insan kaynakları eğitimine çok önem veriyoruz. Çok ciddi bir insan kaynaklarımız var. 2018'den sonra -2018'de açılırsa tabi ki- çok büyük yatırım. Yani 2018'de 2 yıllık bir zamanda bitmesi zor görünüyor bence. Çünkü biz dünyada aynen o paralelde havalimanları yapıyoruz. 7 yıldan önce bitirildiğini görmedik. Bunu da söylemem lazım ama arkadaşlar söylüyorlar. Allah yollarını açık etsin. Bu konuda bir sıkıntımız yok' dedi.

Kaynak: DHA