Bayburt Ünivesitesi’nin başlattığı Sosyal Dayanışma ve Dönüşüm Projesi kapsamında Bayburt’a gelen Yargıtay eski Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, üniversitede "Türkiye’de Demokrasi" konulu bir konferans verdi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çok Amaçlı Salon'da gerçekleşen konferansa, Prof. Dr. Selçuk, Bayburt için üniversitenin kalıcı ve verimli olacağına inandığını belirterek başladı. Selçuk, Bayburt Üniversitesi’nin bilimin öncülüğünde Bayburt’a daha güzel günleri yakın dönemlerde yaşatacağını kaydetti.

“BİR YÖNETİCİ BİR TOPLUMU YÖNETİYORSA HESAP VERMEYE HAZIR OLMALIDIR”

Türkiye’nin 1950’den beri demokraside geçirdiği dönemin çok yetersiz olduğunu belirten Selçuk, " AB’ye girebilmeniz için önce AİHM’de ikmale kalmamanız gerekmektedir. Türkiye sürekli ikmale kalan bir ülkedir. Bir yönetici bir toplumu yönetiyorsa hesap vermeye hazır olmalıdır. Hesap vermiyorsa, toplum da ondan hesap sormuyorsa o ülkede zaten demokrasinin temellerini atamazsınız, yaşatmanız da mümkün değildir."diye konuştu.

“1982 ANAYASASI MEŞRU BİR ANAYASA DEĞİLDİR”

Türkiye’de demokrasinin Avrupa’dan alındığı için “çakma” bir demokrasi olduğunu ifade eden Selçuk, "Bazılar diyor ki 82 anayasası yüzde 92 oy aldı. Peki, nasıl oy aldı? Anayasanın aleyhinde konuşmak yasaktı. Benim anayasamı benim tartışmamı bana yasaklıyor. İkincisi sen bu anayasaya oy vermezsen askeri dikta rejimi devam edecek diyor. Zarflar şeffaf olduğunda oy verenin oyu görülüyordu ve hayır oyu verenlerin isminin başına çarpı konuluyordu. Bu şimdi özgür irade mi? Sözleşme sağlıklı yapılacaksa hukuk açısından özgür irade olur. Özgür irade ile olmayan sözleşme geçerli bir sözleşme olmaz. Anayasa bir sözleşmedir (ve 82 anayasası) geçerli değildir. Bu anayasayla aynı zamanda devlet başkanı da seçilmiştir. Anayasaya evet devlet başkanına hayır oyu kullanılamamıştır. Anayasa yüzde 92 oy aldı. Acaba devlet başkanı mı oy aldı, anayasa mı? O da belli değil. "sorgusunu yaptı.

“YÜZDE 10 BARAJI OLAN ÜLKEDE ANAYASAYI KİM YAPACAK?”


82 anayasasının değiştirilmesi gerektiğine de değinen Selçuk, hâlihazırdaki meclisin bu anayasayı yapamayacağını öne sürdü. Selçuk bunun nedenini ise şöyle anlattı: " TBMM bu anayasayı yapabilmesi için bütün kesimleri temsil etmesi gerekiyor. %10 barajının bulunduğu bir ülkede gönülsüz oyların oranını saptamak mümkün değildir. Bu %5 midir, %20 midir, %30 mudur bilmiyoruz. Çünkü adam sandığın başına gittiği zaman diyor ki A partisine vermek istiyorum ama bu partiden umut yok. Bu seçilebilir. Oyum boşa gitmesin o zaman ona yakın bir partiye vereyim diyor. Gönülsüz, iradi bir oydur bu. Almanya bunu yıllarca tartıştı. Matematikçiye sordu. Yönetimde istikrar, temsilde adalet olan bir rakam istedi. Matematikçi %5’i aşamazsın dedi. Devletler bilimle yönetilir. O açıdan sadece öğrenciler ve öğretim görevlileri değil Bayburt halkı da üniversitenin kıymetini bilmelidir" diye konuştu.

Türkiye’deki hukuk sisteminin kötü bir hukuk sistemi olduğunu açıkça söylediğini belirten Selçuk, "A’dan Z’ye Türk yargı sisteminin yeniden kurulması gerekir. Türkiye’de son derece kötü ve ilkel bir yargılama sistemi devam ediyor. Böyle bir yargılamadan dolayı AİHM’nin önünde elbette ki sınıfta kalırsınız." dedi.

“TÜRKİYE, TOPLUMU OKULA BENZETMEYİ AŞMAK ZORUNDADIR”

Türk dil bilinci üzerinde de duran ve bu konuda yapılması gerekenleri anlatan Selçuk Türkiye’nin kendisini gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye’de yepyeni bir anayasanın yapılması zorunluluktur. Eğer Türkiye tam demokrasiye kavuşmasını istiyorsa hukuk devletinden değil hukukun üstünlüğü ilkesinden yola çıkmalıdır. Hukuk devleti dediğiniz zaman devletin hukuk içerisinde olmadığını zaten peşin peşin kabul ediyorsunuz. Devletle hukuk aynı düzeyde olacak. Hukukun üstünlüğüne ikisi birden dâhil olacak. Devlet yurttaşına hizmet edecek, hesap verecek. Beni yönetmeye talip olan çok iddialı bir işe girişiyor. Türkiye önce yurttaşı yetiştirecek. Yurttaş cumhuriyetle olur. Ama cumhuriyet demokrasi için yetmez. Bireyi yetiştirmek için demokrasi gereklidir. Birey olduğu zaman okul topluma benzer. Cumhuriyette kalırsanız toplum okula benzetilir. Türkiye hala toplumu okula benzetmeye çalışıyor. Bu yanlış bir noktadır ve Türkiye bunu aşmak zorunadır. Gelecek kuşakların bu bilinçle bunu aşacağına inanıyorum. İyi bir demokraside buluşmak umuduyla saygılar sunarım." dedi.

Selçuk, daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Murat Mollamahmutoğlu ise öğrencilerin Sami Selçuk’un konuşmasıyla aydınlanmış olduğunu umarak, "Bazı şeylerin düzelmesi için belki bir asır gerekiyor. Bugün birçok şeyi tartışabiliyoruz. Bu tartışmalar bizi aydınlık yarınlara götürecektir." dedi.

Mollamahmutoğlu, Selçuk'a günün anısına üniversite logosunun olduğu cam biblo hediye etti.