ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültürpark'ta düzenlenen "Rize Ticaret Odası Ödül Töreni"nde, yaptığı konuşmasının başında, konuklara TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın selamını iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, hedeflerine 81 vilayetinin tamamının gelişmesi, kalkınması, büyümesi, üretimde, istihdamda, ihracatta ileriye gitmesiyle ulaşacaktır. Ülkenin bir bölümü çok ileri giderken, diğer kısmı çok geride kalırsa orada bir dengesizlik ortaya çıkar. Ama Rize inşallah bunu aşıyor, aşacaktır. Böyle bir dengesizlik beraberinde sosyal huzursuzlukları da getiriyor. Bunun için 2003 yılından beri yaptığımız her yatırımda, hayata geçirdiğimiz her hizmette, attığımız her adımda ülkemizin tamamını kucaklamaya, özel önem verdik." ifadelerini kullandı.

"Çay asıl kazanç oldu"

Türkiye'nin neresine giderseniz gidin çay deyince akla Rize'nin geldiğine dikkati çeken Erdoğan, "Çayı ek değil, asli kazanç kaynağı haline getirerek, hem kalitenin yükseltilmesini hem de üretimin artırılmasını sağladık. Sadece geçtiğimiz yıl, ÇAYKUR aracılığıyla çay üreticilerimize ödenen bedel, 1,1 milyar liradır. Ayrıca, 2004 yılında destekleme kapsamına aldığımız çay üretimi için çiftçilerimize bugüne kadar 1,6 milyar lira nakit ve hibe desteği verildi." dedi.

Çay üretiminde ve ticaretinde önemli bir yeri olan ÇAYKUR'u yeni yatırımlarla modernize ettiklerini ve büyüttüklerini dile getiren Erdoğan, Rize'nin çay üretimi konusundaki iddiasını her geçen yıl daha da güçlendirdiklerinin altını çizdi.

"Bak buralara nasıl turistler geliyor"

Erdoğan,"Rize'nin yaylalarındaki yapılaşmaya dikkat çekerek, Ayder Yaylası'na yapılan binalara "uygun" demenin mümkün olmadığını, hepsinin kökünden kazınıp atılacağını söyledi. Erdoğan, "Biz, kentsel dönüşüm değişim projeleri yapıyoruz ya, bunlardan bir tanesini Ayder'e yapmamız lazım, bir tanesini de Uzungöl'e yapmamız lazım. Ondan sonra da diğerlerine bunu yaymamız lazım. Yapacağız, bunun başka çaresi yok." diye konuştu.

Çevreci olduklarını da dile getiren Erdoğan, "İstediğini istediğin gibi kondur, planı olmasın, projesi olmasın, böyle şey yok. Yapacaksın, orada hem tarih olacak hem çevre olacak hem oranın yerel, özgün mimarisi olacak, ondan sonra seyret bak buralara nasıl turistler geliyor. Nasıl buralar kaynaşıyor bunu göreceğiz. Ben bunların yapılacağına, inşallah turizmde hak ettiğimiz yere ulaşacağımıza, çok ciddi bir gelir kaynağı bu noktadan elde edeceğimize inanıyorum. Bunda çok geç kaldık. İnşallah bunu aşacağız." ifadelerini kullandı.

Yeşil Yol Projesi

Yeşil Yol Projesi'yle şehir merkezlerine girmeden, yeşillerin içinden Karadeniz'e gelen bütün turistlere yaylaları gezdirme imkanını bulacaklarını anlatan Erdoğan, "Yaklaşık 4 bin kilometrelik uzunluğa sahip Yeşil Yol Projesi'nin 650 kilometreye yakın bir bölümü Rize sınırları içinde. Projeyle bölgemizdeki doğal güzelliklere yerli ve yabancı turistlerin kolayca ulaşabilmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Yaylalarımızda talebe cevap verecek tesislerin kurulmasıyla, tüm bölgemizle birlikte Rize'yi de her mevsim cazip bir turizm merkezi haline getirecek adımları atmakta kararlıyız. Kim ne dersin biz bu adımları atacağız." diye konuştu.

"Eğer diktatörün Cumhurbaşkanı olduğu ülkeyse Türkiye, sana bunu söyletmezler"

Hakkari'de bulunan Selahaddin Eyyubi Havalimanı'nın yapımı sırasında dört müteahhit değiştiğini anlatan Erdoğan, her müteahhidin, tehdit aldığı için bırakmak zorunda kaldığını belirtti. Havalimanına roket atılması ve alanın silahla taranması nedeniyle de Türk Hava Yollarının orada seyahatlerini durdurmak zorunda kaldığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi yeniden başlamak üzereler. Bunların insani, vicdanı... Hani diyorlar ya 'biz Kürtlerin temsilcisiyiz.' Hiç alakası yok, bunlar bir üst aklın kendilerine verdikleri talimat ile hareket ediyorlar. Temsilcisiysen niye yolları yapanlara engel oluyorsunuz? Havalimanlarını yapanlara niye engel oluyorsunuz, tehdit ediyorsunuz?

Terör destekli, parlamentoda olan siyasilerle, anamuhalefet partisi şu anda iş tutmuş durumdalar. Anamuhalefet partisinin başındaki ne diyor? Şahsımla alakalı çok çirkin ifadeler kullanıyor. Diktatör vesaire gibi. Bir de o diktatöre şimdi bazı şeyler de ilave ediyor. Diktatör bozuntusu gibi ifadeler kullanıyor. Önce sen aynaya bak. Eğer diktatörün Cumhurbaşkanı olduğu ülkeyse Türkiye, sana bunu söyletmezler, sana bunu konuşturtmazlar ve burada yaşayamazsın

"Referanduma gidilseydi millet yüzde 80'le ders verecekti"

Milletin kendisine hizmetkar olanı yolda bırakmayacağının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bak şu dokunulmazlıklarla ilgili ne dedi, 'biz destekliyoruz' dedi, değil mi? İşte iki gün önce yapılanda desteklediler mi? Desteklemediler ve iktidar partisiyle MHP beraberce yüklendiler, 350'yi, 54, 55'i, buraları yakaladılar. Bugün nasıl olduysa geri döndüler. Bir hikmet var ve bugün de hamdolsun 376'ya kadar çıktı. Böylece referanduma gitmeye gerek kalmadı. Şimdi tabii bu, yolu kısalttı. Ama referanduma gidilseydi ne olacaktı biliyor musunuz? Onu da söyleyeyim size, millet en az yüzde 70, yüzde 80'le bir ders verecekti. Onlar bunu gördü. Bölücü terör örgütünün desteklediği, o zaten hiç önemli değil. Onlar şu anda bu operasyonlarla devam eden süreçte kendilerine yeni bir gelecek hazırlamanın gayreti içindeler ama ben sevgili hemşehrilerime söylüyorum. Bu operasyonlar Güneydoğu'da Kürt kardeşlerimin, ülkemin neresinde olursa olsun, ister Gaziantep ister İstanbul'da, nerede olursa olsun nihai neticeyi alana kadar devam edecek. "

"Ya sizin burada ne işiniz var?"

Bölgeye ve bölge insanına en küçük bir faydası olmayacağı çok açık olan, tam tersine kazanımların hepsini de tehlikeye atacak yeni bir terör sürecinin adeta zorla başladığını, başlatıldığını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bakıyorsunuz dünyanın değişik yerlerinden sırtına bir tane fotoğraf makinesi alan, yok İngiltere'den, yok Fransa'dan, yok Avrupa'nın değişik yerlerinden, Amerika'dan gelip Diyarbakır'ı geziyor, dolaşıyor. Ya sizin burada ne işiniz var? Ondan sonra yalan yanlış haberler. Senaryo hazır. Bu senaryoya göre de bazılarını konuşturuyorlar. Bütün uluslararası medyada da güçleri var ya, onunla Türkiye'yi, sanki Türkiye'de bir iç savaş varmış havasıyla dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. Bizde iç savaş yok ve bu ülkeyi iç savaşa götüremeyecekler. Biz bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz."

"Bunun bedelini ödeyecekler"

PKK'nın Dürümlü'deki katliamına ilişkin ise Erdoğan, "Orada 20'ye yakın kardeşimizi şehit ettiler. Bunlar Kürt değil miydi? Kürt'tü. Nasıl oldu da o Kürt kardeşlerimizi orada şehit ettiniz? Hepsinden çıkan DNA testindeki tablo çok çok ilginçtir. İşte hesap burada ama bunlar bunun bedelini ödeyecekler, daha ağır ödeyecekler." diye konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dün Ulaştırma Bakanımız, adaylığı ilan edildikten sonra hemen Diyarbakır'a gittiler, orada taziye evini ve çadırını ziyaret etmek suretiyle tüm aile yakınlarıyla görüştüler, kabir ziyaretini yapmak suretiyle oradan döndüler. İnşallah bizler 28'inde Diyarbakır Havalimanı'nın terminal binasını açmaya gideceğiz. Açtıktan sonra inşallah bizler de bir programı orada gerçekleştireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödül almaya hak kazanan iş adamı ve firma yetkililerine ödüllerini takdim etti.

Muhabir: Barış Gündoğan, Enes Kaplan, Duygu Yener, Zehra Aydın

Kaynak: AA