. Bu Paralel, pirinç içindeki beyaz taş gibi, dişlerimizi kırdı. Onlarca kez dinlemişler, beni terör örgütünden dinlemişler, aileme nice tezgahlar kurdular. Aile boyu mağdur edildik. Otoparkımda bir araba, baz istasyonuymuş! Benimle birlikte çok sayıda akrabamı, arkadaşımı dinlemişler. Niçin? Haksız menfaat çabalarına engel oldum da onun için!..”

MENFT İÇİN BENİ TEHDİT ETTİLER

Yılmaz şöyle devam etti: “Öyle böyle değil; yüz elli milyar dolarlık bir piyasadan bahsediyoruz. Bir lisans yüzlerce milyon değerinde olabiliyor. Paralel yapı bu piyasayı tamamen ele geçirmek istedi. Bunun için şahsımı hedef aldı, altımı boşaltmayı, zeminimi kaydırmayı hedefledi. Direndik. İşi hukuka uygun olarak yaparken, ‘Böyle yapman senin hayrına olmaz, iyi düşün!’ diyerek tehdit ettiler.”

İSRAİL BAĞLANTILI FİRMA

Yılmaz, “Bazı talepler, bir uygulamada İsrail bağlantılı bir firmanın kollanmasına zorlamaya kadar gitti. ‘Bunların dediğini yap, senin için iyi olur, cemaat denilen yapı pisliğin önde gideni, başını belaya sokma’ mesajları geldi. Ben bunlara, bu tehditlere gayet budaklı karşılıklar verdim. Böyle olunca da, bir ‘Terör Örgütü mensubu’nun ismi ile dinlemeye almışlar beni. Girdiğim, çıktığım her yerde takip etmişler” dedi.

Paralel’in baskılarına direnince imzasız ihbar mektupları ve müfettişler furyası başladığını dile getiren Yılmaz, “Sürekli olarak bana geliyor, maksatlı sorular soruyor ve beni yönlendirmek istiyorlardı. Benim hakkımda sahte rapor düzenlediler, bunlar şu anda yargı konusu. Hepsi hak ettikleri cezalara çarptırılacak umarım” diye konuştu.

SIZMA ÇABALARINA GEÇİT VERMEDİM

Mustafa Yılmaz, EPDK’daki paralel yapılanmaya ilişkin de şunları söyledi: “Çok dikkatli davrandık ama mutlaka sızmalar olmuştur.. O dönemde Paralelci olmayan, menfaatçi olmayan personel hakkında sürekli olarak ihbar mektupları gelirdi. İftira atarak, ayaklarını kaydırmak ve yerlerine Paralelcilerin gelmesini temin etmek istiyorlardı. Ben, ihbarla, dedikodu ile iş yapmam. İhbar mektuplarını işleme koymamak suretiyle, ayak kaydırma oyunlarının büyük bölümüne engel oldum. EPDK gibi büyük rakamların söz konusu olduğu bir alandaki baskı ve şantajların dozu da o kadar büyük oldu. Şükürler olsun, dönüp baktığımda bunlara teslim olmamamın huzurunu yaşıyorum.”

KAÇAĞIN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ

Başkana Yılmaz, kayıp ve kaçak kullanımı konusunda ise şunları söyledi: “Uzaktan okuma sistemini ön plana çıkarıyoruz ve onunla kontrol etmeye çalışıyoruz. Modern stratejiler belirledik, orada da ciddi mesafeler alacağız. Zam tamamen yatırımla ilgili bir meseledir. Diğer mesele; bu yatırım taleplerini dikkate alırken, ülkenin ekonomik gidiş hattını da gözetmek zorundasın. Zammın sınırı yok, yüzde 15 de yapabilirsin. Dersin ki; Ankara’nın bütün hatları yer altına alınsın. O takdirde yüzde 12 olmaz da 20 olur. Bunların hepsini dikkate alıyoruz. Vatandaşın yararlarını önceliyoruz.”

 

  Kaynak: Hukukmedeniyeti.org