Olayı duyar duymaz ilk düşüncem savcıyı  rehin alanların ve savcının ölme ihtimali oldu .. ve gene beynime takılan ilk soru:

İnsanlar nasıl olurda böyle ölmeyi ve öldürmeyi göze alabilirler?

Aynı soru canlı bombalar için hep aklımıza gelmez mi?

Nasıl canlı bomba oluyorlar?

Maalesef ilk düşüncem gerçek oldu.. Savcı öldürüldü ve ardından çatışmada savcıyı rehin alanlar öldürüldü..

Kim kazandı?

Devletin kazanmış olması için en azından savcının sağ olarak kurtarılması gerekirdi.. Eylem kanlı bir şekilde bitti.. devlet kazanamadı..

Peki, terör denilen şey kazandı mı?

Bunu iki açıdan değerlendirmek gerekir?

Önce eylemi yapanların ideolojisi ve destekçileri açısından, bu açıdan onlar kazandı. Onlar destekçilerinin gözünde artık birer kahraman, tabii bir de adaletten canı yananlar, haksızlığa uğrayanların gözünde onlar birer kahraman..

Acaba DHKPC bu eylemlerle nihai sonuca, hedefe ulaşabilecek mi?

Bu sorunun cevabı onların nihai hedeflerine bağlı, belki de nihai bir hedefleri yoktur ama tarihsel olarak sol, terörü hiçbir zaman bir yöntem olarak görmemiştir. Bizim ülkemizde de terör darbelere, özgürlüklerin kısıtlanmasına hep gerekçe olmuştur.. 

Gelelim nasıl insanlar böylesine ölmeyi ve öldürmeyi göze alabilirler?

Ölmeyi ve öldürmeyi göze alma sadece terör eylemleri için geçerli bir durum değildir. Bireysel olarak haksızlığa uğrayan bireyler de ölümü göze alarak insan öldürebilmektedirler. Burada önemli olan haksızlıkların, derin adaletsizliklerin, adil olmayan bir sistemin yarattığı terör iklimidir. Siz bu iklimi yok edemezseniz terör ve teröristler hep olacaktır.

Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan ve istekleri yerine getirilmeyince öldürenlerin talepleri neydi?

FACEBOOK’TAN TALEPLERİNİ AÇIKLADILAR

İşte örgütün kendi ifadeleriyle talepleri;

1-Berkin Elvan’ı katleden polislerin canlı yayına çıkarak itirafta bulunmaları…

2-Polislerin Halk Mahkemelerinde yargılanmaları…

3-Bugün kadar, Berkin Elvan için yapılan eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında soruşturma açılan, işten atılan, tutuklanan herkesin suçlamalarının kaldırılması…

4-Bu üç saatin ardından güvenli bir şekilde ayrılmalarının sağlanması…

5-Oluşturulacak bir heyetle iletişim Kurmak… Oluşturulacak heyette bulunmasını istedikleri kişiler: Ümit Kocasakal, Sezgin Tanrıkulu, ÇHD’den bir avukat, Halk Meclislerinden bir kişi, Haziran Şehitleri Aileleri ve TAYAD’lı Aileler…

Görüldüğü gibi eylemi yapanların bütün talepleri Gezi eylemlerinde öldürülen Berkin Elvan’ın dosyası ile ilgili idi.  Onlar Berkin Elvan’ın katilinin belli olduğunu buna rağmen tutuklanmadığını iddia ediyorlar. Eylem devam ederken Twitter üzerinden Berkin Elvan dosyasını ve Berkin’i öldüren polisin olay anında Berkin’e ateş ederken çekilmiş fotoğrafı yayınladılar.

İsteklerinin hiçbirisi yerine getirilmeyince de söylediklerini yaptılar; öldürdüler ve öldüler..

Bundan sonra ne olacak?

Bu eylem İç Güvenlik  Yasası’na kamuoyunda haklılık kazandıracak..

Avukatlar için yeni sıkı yasal düzenlemeler yapılacak ve avukatların adliye girişlerinde aranmaları sağlanacak..

Kısaca hükümet bu olayı bahane ederek özgürlükleri daha da kısıtlayacak, sivil diktaya gidiş hızlanacak..

Sonuç olarak olay bazında, kısa vadede devlet başarısızdır ancak hükümet bu olaydan özgürlükleri daha da kısmak için yararlanacaktır.

Eylemi yapanlar ve onların destekçileri kendilerini başarılı görebilirler, sonuçta toplum kaybetmiştir, üzgünüz..


Rahmi Ofluoğlu