Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın özür durumu atamalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Bostan, “Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ağustos ayında gerçekleştirilen öğretmenlerin özür durumu atamalarında, kontenjan yetersizliği gerekçesiyle boş okulların tamamı ilan edilmediği için elektronik ortamda yapılan başvurular reddedilerek mağduriyetlere neden olunmuştur.

Bu haksız ve hukuksuz işlem üzerine yargıya başvuran öğretmenler davaları bir bir kazanmaya başladı. Nitekim Denizli İdare Mahkemesinin 2012/1125 E. sayılı ve 06.09.2012 tarihli yürütmeyi durdurma kararında; eşi Antalya İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan öğretmenin elektronik ortamda yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin yürütmesi durdurularak, davacıya eşinin görev yaptığı ile tayin hakkı verilmiştir. Kararın gerekçesinde ise toplumun temeli olan ailenin korunması, huzur ve refahı için gerekli tedbirlerin alınmasının tüm kurumlar için anayasal yükümlülük olduğu ve bu yükümlülüğü yerine getirmede tanınmış bir istisnanın Anayasa’da yer almadığı, ayrıca zorunlu yer değiştirmeye tabi memurun, memur olan eşinin yer değiştirme talebinin öncelikle yerine getirileceği, kurumların hizmeti puanı ya da kadro yetersizliği gibi mazeretler ileri sürerek zorunlu atamaya tabi personelin eşini atamama veya ücretsiz izin almaya dolaylı yoldan zorlama gibi bir yola başvuramayacakları belirtilmiştir. Yine 2012 Şubat atamasında eş durumu özründen dolayı il içi yer değiştirme talebinde bulunan bir öğretmenin talebinin reddi işlemi nedeniyle açılan davada Samsun 1. İdare Mahkemesi tarafından yürütmesi durdurulmuştur.

Samsun 1. İdare Mahkemesinin 2012/368 E. Sayılı ve 03.05.2012 tarihli kararında idarenin bu ret işlemini hukuka ve Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 35. Maddesinde yer alan “il içinde ve iller arasında” ibaresine aykırı bularak yürütmesini durdurdu. Kararın devamında hukuka ve normlara açık şekilde aykırılık teşkil eden işlemin kılavuz uyarınca yapılmış olmasını da hukuka uygunluk sebebi olarak görmemiştir. Artık Milli Eğitim Bakanlığı bu hukuksuz işlemlerine bir son vermesi gerekmektedir. Devleti maddi ve manevi yönden zarara uğradan ve öğretmenlerin moralini bozan ve verimini azaltan bu gayri hukuki işlem ve tasarruflar sona ermelidir” ifadelerini kullandı.



İHA