Ceza evindeki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın önceki yıl henüz basım aşamasındayken yasaklanan kitabı için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptığı başvuruda son aşamaya gelindi. Adalet Bakanlığı, Öcalan’ın "Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak)" isimli kitabıyla ilgili AYM'nin talep ettiği görüş yazısını mahkemeye gönderdi. 

 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Mazlum Dinç'in verdiği bilgiye göre, bakanlık görüş yazısını 17 Temmuz 2013'te mahkemeye ulaştırdı. Bakanlık kaynaklarının da  doğruladığı görüş yazısında, düşünce ve ifade özgürlüğünü koruma altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları referans gösterildi. 

"Takdir yetkisi mahkemenin" 

Avukat Dinç, görüş yazısının kendilerini memnun ettiğini söyledi. 

“AİHM kararlarını referans gösteren bakanlık, takdir yetkisini mahkemeye bırakıyor. Adalet Bakanlığı'nın, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının AİHS ve AİHM içtihatlarının dikkate alınması gerektiği şeklinde görüş bildirmesini olumlu bulduk."

Adalet Bakanlığı görüş raporunda, 'düşünce ve ifade özgürlüğü', 'düşünce açıklama ve yayma hürriyeti', 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlali (ifade özgürlüğü)' gibi konularda emsal olabilecek davalara atıfta bulundu.

Bu davalar Sürek ve Özdemir, Gözel ve Özer, Ayşe Nur Zarakolu kararları gibi daha önce Türkiye'nin mahkum olduğu davalar.

Öcalan'ın kitabı, 'yazarın silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan hükümlü Abdullah Öcalan olması, kapağında bulunan haritada Irak, İran ve Türkiye topraklarından bir bölgenin ayrılmış ve içinin yazılarla belirginleştirilmesi ile kitabın yazarı olan yasadışı örgüt liderinin PKK propagandası yapıyor olması' gerekçeleriyle yasaklanmıştı.

Avukatlar AYM kararını bekliyor

AYM'ye bireysel başvuru yapanlar arasında ilk sırada müvekkilleri Abdullah Öcalan'ın da bulunduğunu hatırlatan Dinç, Twitter ve HSYK kararları veren AYM'nin yaklaşık bir buçuk yıldır müvekkilleriyle ilgili bir karar vermemiş olmasından ise şikayetçi.

"Sayın Öcalan'ın düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının karara bağlanmıyor olması son zamanlarda verilen Twitter ve HSYK gibi kararların gerekçeleriyle çelişir bir durumdur. Zira barışı tesis eden barışa katkı sunan her düşüncenin engellenmesi veya ertelenmesi Twitter kararındaki 'telafisi güç zararların önüne geçme' gerekçesine uymamaktadır."

Mahkemenin vereceği kararın bireysel hak ve özgürlükler bağlamında önemli olduğunu vurgulayan Öcalan'ın avukatı Dinç, kitapla ilgili bir başka noktaya daha dikkat çekiyor:

"Kitapta yer alan ifadeler aynı zamanda Sayın Öcalan'ın AİHM’deki savunmalarından ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin düşünce ve çözüm önerilerinden oluşuyor. Kürt sorununun çözümünde temel aktör olan müvekkilimizin Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde de üstlendiği rol ortadır. Kürt sorunu ile ilgili gazeteciler, siyasiler ya da vatandaş bile kendi görüşlerini istedikleri gibi ifade ederken çözümün temel aktörünün düşüncelerini açıklayamaması tecrit anlamına gelir. Oysa Türkiye kamuoyunun bu düşünceleri öğrenmeye hakkı var.”

AYM'nin hem kendi itirazlarını hem de bakanlığın görüş yazısına koyduğu AİHM içtihatlarını 'lehte' yorumlayarak karar vereceğini düşündüğünü sözlerine ekleyen Dinç, 'Mahkeme bireysel hak ihlâli kararı vermediği takdirde ne yapacaksınız?' sorusuna ise, 'AİHM'e gideceğiz' cevabını veriyor.




www.gencduyu.com