Adli Tıp Kurumu’nun “Atışların düşme sırasında dengenin bozulması ve düşme sonrası kontrolsüz olarak silahın kendiliğinden ateş almasının mümkün olmadığı, en az iki kez tetiğe kuvvet uygulamış olduğu” şeklindeki raporu üzerine savcı, dün mütalaasını verdi. Saylam’ın ‘kasten adam öldürme’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Karar bir hafta sonra.
Aydın’da yaşayan 21 yaşındaki Mahir Zorbey Demirkaya bir şikayet üzerine ifade vermek için 4 Mart 2012‘de Efeler Polis Merkezi’ne giti. Asker firarisi olduğu öğrenilince Aydın 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme tutukladı. Demirkaya, adliyeden çıkarılırken annesi Şükran Yükselen Cambazoğlu ve kardeşi İmranhan Hürkan Demirkaya ile vedalaşmak istedi. Annesine sarılıp kaçmaya başladı. Aydın Emniyeti’nde görevli Murat Saylam ile Adnan Kılıç, Demirkaya’nın peşine düştü. Demirkaya’nın kardeşi İmranhan Hürkan onları izledi. Saylam, kovalamaca sırasında, Dimarkaya’nın arkasında üç el ateş etti. Bu kurşunlardan biri Demirkaya’nın kafasına isabet ederken, ikincisi Demirkaya’nın omzunu sıyırıp bir beton sütuna, üçüncüsü de bir dükkanın tabelasına geldi.
Demirkaya ölürken, Saylam dengesini kaybederek düştüğünü ve elindeki silahın istem dışı ateş aldığını savundu. Mahkemece serbest bırakılsa da 6 Mart 2012’de savcılığın itirazı üzerine tutuklandı. Saylam hakkında, ‘olası kastla adam öldürme’ iddiasıyla dava açıldı. İlk duruşma, 9 Mayıs’ta Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Saylam, savcının “Tutukluluğu devam etsin” talebine rağmen ‘suç vasfının değişme ihtimali’nden ötürü tahliye edildi. Bu ‘ihtimal’ ile, “dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucunda adam öldürme” iddiası kastedildi.


Adli Tıp: Düşerken olmaz


Aydın 1. Ağır Ceza Saylam’ın savunması uyarınca dosyayı ATK’ya gönderip “Atışların düşme sırasında dengenin bozulması üzerine” meydana gelip gelmediğinin belirlenmesini istedi. 1. İhtisas Kurulu‘nun 16 Ocak 2013’te hazırladığı rapor 21 Mart’ta dosyaya girdi. Saylam’ın iddiasının çürütüldüğü raporda, “Sorulduğu üzere atışların düşme sırasında dengenin bozulması ve düşme sonrası kontrolsüz olarak silahın kendiliğinden ateş almasının mümkün olmadığı, en az iki kez tetiğe kuvvet uygulamış olduğu oybirliğiyle mütalaa olunur” denildi.
Bu arada, Demirkaya Ailesi’nin özel başvurusu üzerine İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nadir Arıcan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. İsmail Özgür Can tarafından 20 Eylül 2012’de bir bilirkişi raporu hazırlandı. Özel raporda da, “Atışların düşme sırasında dengenin bozwulması ve düştükten sonra kontrolsüz olarak silahın kendiliğinden ateşlenmesi sonucu meydana gelmeyeceği” ifade edildi.
Aydın 1. Ağır Ceza’da dün görülen duruşmada savcı, mütalaasını verdi. Raporlara atıfta bulunan savcı, daha az ceza alabileceğini düşünülerek serbest bırakılan Saylam için “kasten adam öldürme”den en az 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Saylam’ın tutuklanması istediğini “AİHM içtihadı gereğince tutuksuz yargılama esas olduğu” için bu talebi geri çeviren mahkeme, duruşmayı bir hafta sonraya, 25 Nisan’a bıraktı.
Demirkaya Ailesi’nin avukatı Bülent Tokuçoğlu, “Çok umutlandım. Eğer karar da bu yönde çıkarsa örnek oluşturacaktır. Düşünün ki, niyeyse bu polislerin sendeleyerek yaptıklarını iddia ettiği atışlar insanları kafasından vurarak ölümüne neden oluyor. PVSK kabul edildiği 2007 yılından bu yana 129 kişi öldü” dedi.

Haber: İSMAİL SAYMAZ - [email protected] / Arşivi