Hopa’daki olaylara tepki amacıyla Ankara’da yapılan protesto eylemi nedeniyle başlatılan soruşturma hız kesmiyor. Olaylar sırasında kalçası kırılan ve hastanede bulunduğu halde Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş hakkında bile yakalama kararı çıkartan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hedefinde bu kez sendika başkanları ve avukatlar var. Bir süredir geri planda kalan DGM’nin ünlü savcısı Nuh Mete Yüksel, KESK, BES, Eğitim-SEN ve ESM başkanlarıyla İHD ve ÇHD başkanları hakkında soruşturma başlatarak ifadeye çağırdı. Yüksel, 5 avukat hakkında da Adalet Bakanlığı’ndan izin almadan soruşturma başlattı.

20 protestocu tutuklandı
Başbakan Erdoğan’ın Hopa mitingi öncesinde çıkan olaylarda, öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetmişti. Hopa olayları aynı gün, yani 31 Mayıs’ta Ankara’da protesto edildi. Eyleme katılan altı kişi, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ve mala zarar verme’ suçlarından tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konuldu. Özel yetkili savcılık, mahkemenin “Terör örgütü bağlantısı yok” tespitine rağmen ‘terör örgütü adına faaliyette bulunmak’ suçundan sürdürdüğü soruşturmayı derinleştirdi. 31 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Birçok kişinin ev ve işyerlerine baskınlar yapıldı. 18 kişi gözaltına alındı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi de gözaltına alınan 15 kişinin tutuklanmasına karar verdi. Böylece Ankara’daki Hopa soruşturmasında tutuklananların sayısı 20’ye çıktı.

Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması, eylemlere katılanlarla sınırlı kalmadı. Savcılık, Hopa olaylarına ilişkin yeni bir soruşturma başlattı. Eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, BES Genel Başkanı Osman Biçer, Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Başkanı Mustafa Şenoğlu ile İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ifadeye çağrıldı. KESK ve Tüm-Bel Sen’in bazı yöneticileriyle, Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadan, 5 avukat hakkında doğrudan soruşturma başlatıldı. Böylece savcılığın yeni bir soruşturma başlattığı kişi sayısı da 15’i buldu.

Zorla emniyete girmişler
Soruşturmanın nedeni olarak, olaylar sırasında avukatların ve sendika yöneticilerinin Ankara Emniyeti’ndeki eylemleri gösterildi. Soruşturma dosyasında yer alan tutanakta, “Söz konusu grup, avukat olduklarına dair kimliklerini göstermeden x-ray cihazını kullanmadan ve kapı dedektöründen geçmeden, emniyet müdürlüğünün araçlara ayrılan giriş kapısında silahlı nöbet tutan polis memuru ve diğer kapı görevlilerini iterek hakaretler ve tehditlerde bulunarak zorla Emniyet Müdürlüğü’ne girmişlerdir” denildi.

Olay gecesi sergilediği sert tutum nedeniyle eleştirilen Emniyet Müdür Yardımcısı Kenan Kabak’ın avukatlarla yaptığı görüşmeleri de tutanağa yansıdı. Tutanağa göre, Avukat Hakan Akarken’in “Biz avukatız, içeriye girmemiz engellenemez” sözlerine Kabak, “Bu şekilde konuşarak ortamı germe, çık git” karşılığı verdi. Tutanak şöyle devam etti: “Bunun üzerine aynı şahıs, ‘ben neden gideyim, sen s... git buradan, sen bana s… git diyemezsin, kimsenin bu şekilde konuşmaya hakkı yok’ şeklindeki yüksek sesle ifadesi üzerine, görevlilerimizce kimsenin küfretmediği, şahsın bağırıp çağırması üzerine ‘çık dışarı’ şeklinde kendisine karşılık verildiği ve bu sözü bu şekilde anlamış olabileceği ifade edilmesine rağmen, gerçek dışı beyanlarda bulunarak grubu tahrik etmeye çalışmıştır” denildi.

Nuh Mete Yüksel kimdir?
Nuh Mete Yüksel, DGM Savcısı olduğu dönemde kapatılan RP’nin milletvekilleri Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Halil Çelik hakkında, ‘anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs’ gerekçesiyle idam istemişti. Fethullah Gülen’le ilgili hazırladığı iddianameyle dikkat çeken Yüksel, 2002’de hakkında çıkan seks kasedi iddiasının ardından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından kınama cezasıyla cezalandırılmıştı.