Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından sonra kabul edilen geçici 2’nci maddenin kaldırılmasını talep etmesini destekleyerek, Feyzioğlu’nun bu girişiminin sadece cezaevindekileri değil, hukuku da kurtaracağını söyledi.

Çeşitli programlara katılmak üzere Eskişehir’e gelen Balbay, görüşmelerle başlayan sürecin çok önemli olduğunu ifade ederek, Türkiye’de parlamenter sistemin yasama, yürütme ve yargı üzerine oturduğunu ve Feyzioğlu’nun bu ayaklardan birini temsil ettiğini belirtti. Metin Feyzioğlu’nun girişimini önemsediğini kaydeden Balbay, ‘‘Bu girişimin hem devlet hem de toplum katında kabul görmesini de çözümün başlangıcı olarak görüyorum. Feyzioğlu’nun girişimi sadece cezaevindekileri değil, hukuku da kurtaracak. Hukuku da tutukluluktan kurtaracak. Cezaevindeki insanlar derken sadece Ergenekon’u kast etmiyorum. Ergenekon, Balyoz, KCK, Gezi davasında tutuklu yargılanan gençler, askeri casusluk; bunlar kamu vicdanında kabul görmeyen davalar oldular’’ dedi.

‘‘FİLİSTİN ASKISININ 10 KATI MAHKEME SALONLARINDA YAŞANIYOR’’

3 bin saat boyunca hakim karşısında kaldığı süreçten de bahseden Balbay, Türkiye’deki mahkeme salonlarında Filistin askısı yaşandığını öne sürdü. Balbay, ‘‘Bu yargılama değil, işkence. Türkiye’de karakolda işkence kalktı, Filistin askısı kalktı diyorlar. Filistin askısının on katı mahkeme salonlarında yaşanıyor. Bir gizli tanık çıkıyor, sizinle ilgili her şeyi söylüyor ve sizin itiraz etmeniz yasak. Böyle bir yargılama sistemi var Türkiye’de. Metin Feyzioğlu’nun önerisi temelde yasaları yeniden düzenlemek. Bu çok temel bir şey çünkü yasanın ucu açık olunca herkes istediği gibi uygulama yapıyor. Şu anda Diyarbakır’da ayrı, Ankara’da ayrı, İstanbul’da ayrı, İzmir’de ayrı mahkeme var havası var. Böyle bir şey olabilir mi?’’ şeklinde konuştu.

‘‘ENGİN ALAN SERBEST BIRAKILSIN’’

Balbay, Türkiye’de şehirlere ve zamana göre farklı bir uygulama olduğunu, hukukun nerede ve hangi gün geçerli olduğunun karıştığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Benim tahliyemin belli bir sürecin başlangıcı olmasını diliyorum. Çünkü cezaevinde milletvekili olarak sadece Engin Alan kaldı. Bence Engin Alan da biran önce tahliye edilmeli. Herkes serbest bırakıldıysa bence biran önce Engin Alan da serbest bırakılmalıdır. Devamında da hem Genelkurmay Başkanı hem de öteki şu anda İşçi Partisi Genel Başkan yöneticisine kadar onlarca kişi içeride. Eskiden şapkadan tavşan çıkardı, şimdi şapkadan terör örgütü çıkıyor. Ben son dönemde 17 Aralık’ın ‘hemen herkesin üstüne gittik, herkes suçlu’ mantığı bırakılmalı. ‘Biz zamanında çok çektik şimdi onlar çeksin’ bu kimseye bir şey getirmeyecek.’’

Cumhuriyet