Nihayet Taşdemir 31 yaşında, Ayşe Irmak 27 yaşında, Pero Dündar, Selma Irmak, Mizgin Ari en fazla 30’lu yaşlarında genç Kürt kadınlar... Açlık grevindeler... Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin avukat görüş odasında her biriyle yaptığımız dakikalarla sınırlı sohbetin sonunda, onları nasıl tanımlayabilirsiniz derseniz, hayat dolu, kararlı ve umutlu deriz.
Halsizlik, unutkanlık, konuşurken karıştırma, tansiyon dengesizliği, 6 ilâ 10 kilo kaybı, çarpıntı, ellerde başlayan morarma, baş ağrısı, kısmi görme ve işitme kaybı, denge kaybı ve yürüyememe... Açlık grevinin 63. gününde (bugün 65) olan Nihayet, Mizgin ve Pero’da daha çok, diğerlerinde daha hafif olmak üzere, yaşanan temel sağlık sorunları bunlar. 63. günde olanlar için bir adım atmak dahi çok büyük bir enerji gerektiriyor. Biz fark ettik, ama Nihayet özenle gizlemeye çalıştı bunu bizden.
Görüştüğümüz 5 kadın tutukludan üçü eylemin 63., biri 35, diğeri 8. gününde. 3 koğuşta kalıyor kadın politik tutuklular. Birinde 30, birinde 20, birinde 18 kadın var. Yerde yatıyormuş bir kısmı, yazın 2’şer kişi aynı yatağı paylaşıyorlarmış. 8 kişilik koğuşlar 45 kişiye çıkmış bir ara. KCK operasyonlarında farklı tarihlerde tutuklanan bu kadınlara yönelik suçlamalardan bazıları şöyle: 8 Mart mitingine ve Newroz’a katılmak, kadınlar için kota istemek, derneklere gitmek, 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele günü için çalışma yürütmek… Bu eylemler nedeniyle örgüt yöneticiliği ve üyeliğinden yargılananlar var.

‘Siyaset yapacaktım ama...’
Nihayet Taşdemir, 4 yıldır tutuklu, ana KCK davasından. Açlık grevinin temel taleplerinden biri olan ‘tecritin kaldırılması’ konusunda, “Bu talebimiz kişisel değil; barış sürecinin ve müzakerelerin başlaması için. Her iki taraftan da gençler ölmesin diye. Her sabah savaş uçaklarının sesini duyuyoruz. Yüreklerimiz çarpıyor bugün kimler ölecek diye. Ölümleri durdurmak istiyoruz” diyor.
Peki diğer talepler? Anadilde savunma ve eğitim... “Anadilimizi konuştuğumuz için savunmamızı almıyorlar. Duruşmada Kürtçe konuşuyorum, pat diye mikrofonu kapatıyor. ‘Bilinmeyen bir dilde konuştu’ diye. Ne kadar rencide edici... Dışarda olsaydım siyaset yapacaktım. Ama içerde ne yapabilirim? Kendimizi ifade etmenin başka yolu yok ki...”
Başbakan’ın söylemine de öfkeli: “Benim kendimi ifade etmeme izin vermeyen, varlığımı tanımayan bir zihniyet. ‘Örgüt talimat vermiş, kendi iradeleriyle açlık grevinde değiller’, diyor. Ben örgüt yöneticiliğinden yargılanıyorum. Acaba hangi örgüt bize talimat vermiş?”

Hapiste ve eylemde bir vekil
Tutuklu Şırnak milletvekili Selma Irmak, açlık grevine 6 Kasım’da başlayan gruptan. “Gördüğünüz bu pırıl pırıl genç kadınların tutsak alınması bu ülke için kayıp. Yaşamı kuracak kadınlar bunlar. Hafıza sorunları yaşayanlar var. Belki bu süreçten sakatlanarak çıkacaklar. Onların zihninden eksilecek her bir cümle bu ülkenin geleceğinden eksilecektir” diyor. “Herkes bizim eylem biçimimizi tasvip etsin demiyoruz. Amacımız bu değil. Bizim taleplerimizi anlasınlar. Kolumu, elimi koparmış, gözümü almışlar, bizim onları geri istememiz kadar doğal bir şey olamaz. Doğuştan hakkımız olanı geri istiyoruz” diyerek görüş sırasını 6 aydır tutuklu olan Mizgin Arı’ya bırakıyor.
Kısa ve net konuşuyor Mizgin: “Amacımız tıkanan süreci aşmak. Kendi irademle eyleme girdim. Sonuna kadar kararlıyım.” 1992-2004 yıllarını cezaevinde geçiren ve 2009’daki KCK operasyonunda yeniden tutuklanan Pero Dündar, “Demokratik siyaset yapayım dedim, olmadı” diye başlıyor anlatmaya: “Sonuç alacağımıza inanıyorum. Bedeli ağır olacak ama... Dışarıda yapılanlar bize güç veriyor.”
Ayşe Irmak da 1 yıldır tutuklu. 2005-2010 arasında 5 yıl cezaevinde kalmış: “Ben ve pek çok arkadaşım cenazelere katıldığımız için yargılanıyoruz. Gidiş cenaze, dönüş cezaevi. Mezarlıklar ve cezaevi dışında bir yaşam istiyoruz. 3. bir yaşam alanı açmak istiyoruz.”
Hayat dolu, kararlı, ne istediğinin farkında, kendini çok iyi ifade eden, pırıl pırıl 5 kadın tanıdık. Mağdur değil, mağrur ve gerçek. Gücünü gerçekten alan, zayıf bedenlerine inat her şeyi değiştirmek isteyecek kadar cesur 5 kadın. Ne yazık ki diğerlerini tanıma fırsatımız olmadı...

Radikal
FİLİZ KERESTECİOĞLU / Arşivi
AV.SEVDA BAYRAMOĞLU / Arşivi
Av. CEVRİYE AYDIN / Arşivi