İSTANBUL - Bekir Gürdamar - Murat Birinci

Reel sektöre, kurlardaki aşırı dalgalanmalara karşı koruma sağlaması (hedge) nedeniyle "can simidi" olarak tanımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Türk lirası (TL) uzlaşmalı vadeli döviz işlemleri başladı.

TCMB'nin, reel sektörde faaliyet gösteren ve 200 milyar doları aşan döviz açık pozisyonu nedeniyle kurdaki dalgalanmalarından negatif etkilenen şirketlere, düşük maliyetli bir şekilde pozisyonlarını hedge etme imkanı sağlayan TL uzlaşmalı döviz işlemlerinde ilk ihale dün itibarıyla gerçekleştirildi.

Yıl sonuna kadar en fazla 3 milyar dolar olacak döviz satım ihaleleri, TL uzlaşması nedeniyle Merkez Bankası'nın rezervlerinde bir azalışa neden olmayacak. Merkez Bankası'nın yeni mekanizması, reel kur arz-talebini etkileyecek bir işlem olmamakla birlikte, 1 ay ve daha uzun vadelerdeki döviz borcu nedeniyle hedge mekanizmasına ihtiyaç duyan firmaların, pozisyonlarını düşük maliyetle hedge etmelerine ve buna bağlı olarak kurlardaki dalgalanmalar karşısında panik olmamalarına imkan sağlıyor.

Merkez Bankası'nın yeni mekanizmasının, piyasanın işleyişine ve fiyat oluşumuna karışmadan piyasada artıracağı derinlik ve güvenilirlikle reel sektörün ilgisini çektiği ve ilk geri dönüşlerin çok olumlu olduğu ifade ediliyor.

Dün gerçekleştirilen ilk TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemi ihalelerinde 1 ay vadeli 150 milyon dolarlık ihaleye 321 milyon dolarlık, 3 ay vadeli 100 milyon dolarlık ihaleye 166 milyon dolarlık ve 6 ay vadeli 100 milyon dolarlık ihaleye de 150 milyon dolarlık talep geldi.

"Firmalar kendilerini görece daha maliyetsiz bir şekilde hedge etmiş olacak"

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, TL uzlaşmalı döviz işlemlerinin, uzun süredir tartışılmakta olan ve TCMB tarafından da yakından takip edilen yaklaşık 212 milyar dolar tutarındaki reel sektör döviz açık pozisyonunun yönetilmesi bağlamında atılmış önemli bir adım olduğunu söyledi.

Mevcut açık pozisyonların piyasada var olan talep ve volatilitenin nedenlerinden biri olduğuna dikkati çeken Ateş, "Bu mekanizma ile firmalara taşımakta oldukları kur riskini yönetebilmeleri için ilave bir imkan sağlanmış oluyor. Bu yöntemin firmalar açısından bir avantajı, fiziksel takasa gerek duyulmadan nakit uzlaşmanın direkt TL üzerinden yapılabiliyor olması." dedi.

Ateş, firmaların, bankalar kanalıyla TCMB'nin düzenlediği ihalelere girerek belirlenen fiyattan dolar almaya hak kazanacaklarını ve ilgili vadelerde ilan edilecek olan TCMB alış kuru ile ihalede belirlenen fiyat arasındaki farkı TL cinsinden tedarik ya da tahsil edeceklerini, böylece firmaların kendilerini görece daha maliyetsiz bir şekilde hedge etmiş olacaklarını kaydetti.

"Spekülatif döviz talebi azalacak"

Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, eylül sonu itibarıyla bakıldığında, bir bacağı TL olan vadeli işlemlerin aylık ortalama miktarının yaklaşık 20 milyar dolar civarında olduğunu bildirdi.

Erbil, devamla şunları kaydetti:

"Sonuç olarak, TL uzlaşmalı vadeli işlemler, reel sektörün kur riskini daha düşük maliyetle yönetmesini sağlayarak oynaklığı ve spekülatif döviz talebini azaltacaktır. Mevcut durumda reel sektör, oynaklığın ve değer kaybının yüksek olduğu zamanlarda değer kaybının daha da artacağı beklentisiyle yakın dönemlerdeki döviz ödemelerinden daha yüksek miktarda döviz alabiliyordu. Bu da kurda daha da fazla yükselişe sebebiyet veriyordu. TL uzlaşmalı vadeli işlem ihaleleri, bu öne çekilmiş talebin önüne geçerek piyasa derinliğine olan güveni artırma yoluyla oynaklığı ve kurdaki aşırı değer kayıplarını sınırlayacaktır."

Kaynak: AA