ANKARA - Tuğçenur Yılmaz,Ahmet Furkan Mercan

Uzmanlar, Almanya'da dün karara bağlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) davasının, örgütün Alman derin devletiyle ilişkilerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Uzmanlar, Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde 5 yılı aşkın süredir devam eden davanın dünkü karar duruşmasında, NSU'nun işlediği cinayetlerde ve diğer suçlarda suç ortaklığı yapan ve terör örgütü üyesi olan Beate Zschaepe'ye ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını AA muhabirine değerlendirdi.

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, alınan kararla söz konusu örgütün derin devletle ilişkilerinin ispatlanmış olduğunu belirtti.

Alman devletinin idari mekanizmalarının tamamından bu suç ortaklarının temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Erhan, "Yoksa Almanya sözde demokrat, insan haklarına saygılı ama özünde otoriter, militarist ve maalesef iliklerine kadar yabancı düşmanı bir devlet olarak varlığını sürdürecek." ifadesini kullandı.

"AB kurumları bunun üzerine gitmeli"

Bu konuda Avrupa Birliği'ne (AB) çağrı yapmak gerektiğine işaret eden Erhan, "Bu yapılanlar sadece Almanya'da olan değil, AB'de olan bir hukuk faciası. Bunun üzerine bütün AB kurumlarının gitmesi lazım." diye konuştu.

Prof. Dr. Erhan, örgütün işlediği suçun bir kişi tarafından planlanıp yürütülemeyeceğine dikkati çekerek, bunun medya gibi birçok boyutunun olduğunu vurguladı.

Mevzunun ırkçılık boyutunun örtülmeye çalışıldığını ifade eden Erhan, "Bu insanlar neden hedef alınıyor? Bu hedefleri kim seçiyor? Medyada bunların algı yönetimini kim yapıyor? Bunun arkasında ortaya çıkarılmamış, üstü kapatılan çok büyük bir buz dağı var. Biz bu buz dağının sadece üstünü görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Buna göz yummak suç ortaklığıdır"

Erhan, Merkel'in bu soruların üstüne gitmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Geçmişte faşizm döneminde yaptıklarını nasıl unutturmaya ve nasıl kendi suçlarını başkalarına yöneltmeye çalışıyorlarsa, ellerini temizleyecekler ve başlarını deve kuşu gibi kuma gömeceklerini, hiçbir şey gözükmeyeceğini zannediyorlar ama yanılıyorlar."

Alman hükümetinin derin devletin işlemiş olduğu bu suça göz yumduğunu söyleyen Erhan, "Buna göz yummak suç ortaklığıdır." dedi.

Erhan, Alman İçişleri Bakanlığı, emniyeti ve istihbaratının delilleri oluşturmayıp Alman adaleti önüne koymadığına dikkati çekerek, demokratik bir ülkede bu kurumları yöneten hükümetin sorumlu olduğunu kaydetti.

Erhan, "Eğer Merkel gerçekten ülkesinde ırkçılığı önlemek ve gerçekten ülkesinde hukukun, adaletin tesis edilmesini istiyorsa bu yargı kararını bir cebine koyacak ama bu soruşturmayı kapatmaması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"Beklenen bir durumdu"

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmalar Merkezi (ANKASAM) AB Danışmanlarından Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan da Almanya’da karara bağlanan NSU davasının süreci ve derin yapılanmaları aydınlatmadığını belirtti.

Alman derin devletinin bu olayların ne kadar içinde olduğuna ilişkin soruların henüz cevaplanmadığını dile getiren Alkan, şöyle konuştu:

"Şu anda da ülkenin gündeminde olan İslamofobi, yabancı düşmanlığı, Suriyeliler meselesi ve aşırı sağcılık gibi konuların körüklenmesi gibi durumların Almanya tarafından çözümlenemeyişi, çözümlendiği takdirde de devletin olaya müdahil olduğu görüşü oluşacağından yaşananlar askıda kalmakta ve olay aydınlanamamaktadır."

Davanın tam olarak aydınlanmasının Alman kamuoyunda da beklenmediğini kaydeden Alkan, aksi takdirde Alman istihbarat örgütünün suçlu görüneceğini ileri sürdü.

Alkan, Alman hükümetinin "temkinli davranarak" NSU davasının sürecine "belli bir yere kadar" açıklık getirmeye çalıştığını belirterek Alman istihbaratının bazı NSU teröristlerini tanıdığını ve bunun NSU'yu kamuoyuna tanıtmak üzere yayınlanan bazı belgesellere yansıdığını söyledi.

Her şeyin bu kadar aşikar olduğu bir olayda davanın daha fazla aydınlanmamasının "beklenen bir durum" olduğunu ifade eden Alkan, "Çünkü Almanlar bu davadan daha fazla ödün veremezdi. Derin devletin de olayla bağlantısı olduğundan dava bir üst mahkemeye de gitse daha fazla çözümlenemezdi." görüşünü savundu.

Kaynak: AA