ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyetteki mahrem yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında Ankara'da gözaltına alınan bir şüphelinin ifadesine eşlik etmek üzere emniyete gelen avukatın, örgütün gizli haberleşme programı olan "ByLock" kullanıcısı olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan avukatın emniyetteki sorgusu sürüyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) ulaşan bir harici bellekte yer alan bilgilerin emniyet yetkilileri ile paylaşılmasının ardından, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen operasyon kapsamında yaklanan şüphelilerin gözaltına alındıkları illerdeki sorguları sürüyor.

Operasyon kapsamında Ankara'da gözaltına alınan şüphelilerden birinin ifade sürecini takip etmek için Ankara Emniyet Müdürlüğüne gelen avukat D.U'nun şüphe üzerine yapılan kimlik sorgulamasında, örgütün gizli haberleşme programı olan "ByLock" kullanıcısı olduğu tespit edildi. Müvekkilinden çok gözaltındaki diğer şüphelilerin sorgulama süreçleri hakkında bilgi edinmeye çalıştığı ve şüphelilere gözaltında işkence gördüklerini beyan etmeleri yönünde telkinde bulunduğu belirlenen avukat D.U, gözaltına alınarak diğer şüpheliler ile birlikte nezarete konuldu.

Emniyette sorguları devam eden 163 şüphelinin yarından itibaren, kadın şüpheliler öncelikli olmak üzere küçük gruplar halinde adliyeye sevk edilecekleri belirtilirken, söz konusu avukatın da sorgusunun ardından diğer şüphelilerle birlikte adliyeye gönderileceği öğrenildi.

Emniyetteki FETÖ yapılanması büyük ölçüde deşifre edildi

Öte yandan, Türkiye genelinde gözaltına alınan şüphelilerden bazılarının emniyette verdiği ifadeler örgütün teşkilat içerisindeki yapılanmasını gözler önüne serdi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Terörle Mücadele daire başkanlıklarınca yürütülen, önceki soruşturmaların da ışık tuttuğu operasyonda, gözaltına alınan mahrem imamlardan bazılarının ifade vermeyi kabul ettiği belirtilirken, bu kişilerin verdiği ifadelerin, bundan sonraki FETÖ ile mücadele sürecine önemli katkı sağlayacağı vurgulandı.

İfadeler doğrultusunda, FETÖ'nün, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KHK'lar ile ihraç edilen kamu çalışanlarının tespitlerindeki doğruluk payının yüksek olmasına şaşırdığı ortaya çıktı. Terör örgütünün 2010 yılından sonra yaklaşık 70 bin kişi için değerlendirmede bulunduğu ve 15 Temmuz sonrasında da bu bilgileri güncellenmeye devam ettiği öğrenildi. Örgüt üyelerinin darbe girişimi sonrasında başta "himmet toplama" olmak üzere faaliyetlerini büyük ölçüde azalttığı, toplantılara katılım oranının ise ciddi oranda düştüğü belirlendi.

Örgütün, yapılanmasının tamamen deşifre olmasını engellemek için üyelerinin motivasyonunu yüksek tutmaya çalıştığı, bunun için belli aralıklarla tarihler vererek "düzenin değişeceği" taahhüdünde bulunduğu tespit edildi. Cezaevinde tutuklu bulunan örgüt üyelerinin ailelerine yapılan maddi yardımın, himmetlerin azalması ve yurt dışından para giriş yollarının tıkanması nedeni ile durma noktasına geldiği, bu durumun da özellikle cezaevinde bulunan örgüt üyelerinde çözülmeyi sağladığı öğrenildi.

Örgüt 70 bin kişiyi 7 kategoriye ayırmış

Emniyetteki mahrem yapılanmaya yönelik operasyonun dayanağı olan taşınabilir bellekte yer alan bilgilere göre, FETÖ, emniyet içerisindeki yaklaşık 70 bin kişiyi A, B, C, D, E, F, G şeklinde gruplandırdı.

Söz konusu yapılanmada A grubu "Bizden" denilen ve örgütün bütün talimatlarını koşulsuz şartsız yerine getirenlerden oluşuyor. B grubunda ise örgüte himmet veren ancak her talimatı yerine getirmeyip Bank Asya gibi örgütün finans kaynaklarına para yatırmayanlar yer alıyor. Bir dönem örgüt içerisinde faaliyette bulunup sonrasında talimat üzerine örgütten ayrılan ve beklemede kalanlar ise "Bizdendi" tanımlaması ile C grubunda bulunuyor.

Terör örgütü tarafından hal ve hareketleri örgüte zarar verdiği gerekçesi ile çıkartılan eski üyeler de D kategorisinde sınıflandırılıyor. Bu kategoridekiler "cemaatin yapısını çok iyi bilen ve zararsız eski mensuplar" olarak nitelendiriliyor. E grubunda ise "Ehli dünya ve Ehli beyt" olarak kategorilendirilen emniyet mensupları yer alıyor.

FETÖ, örgüt yapısı için en büyük tehdit olarak gördüğü emniyet mensuplarını F grubunda sınıflandırarak bu grupta yer alanları "Düşman" olarak niteledi. Özellikle 15 Temmuz sonrasında FETÖ ile aktif mücadele eden birimlerde görevli polisler bu kategoride yer aldı. Örgütün G grubunda sınıflandırdığı emniyet mensupları ise başka dini gruplarda yer alan ve "cemaat"in faaliyetlerine sempati ile bakan kişilerden oluşuyor.

Muhabir: Cankut Taşdan, Sertaç Bulur

Kaynak: AA